Bakan Tunç: Türkiye de tek bir hukuk sistemi var
SonTurkHaber.com, Dha kaynağından alınan verilere dayanarak duyuru yapıyor.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Başkent Millet Bahçesi'nde düzenlenen 'İşyurtları Ürün ve El Sanatları Fuarı'nın açılış töreninde konuştu. Törene, Bakan Tunç'un yanı sıra Ankara Valisi Vasip Şahin, yüksek yargı üyeleri ve çok sayıda davetli katıldı. Bakan Tunç, "İşyurdu Müdürlüklerimizde verilen mesleki eğitimler sonucunda tutuklu ve hükümler tarafından üretilen ürünlerin tanıtılması ve sergilenmesi maksadıyla bugün Ankara İşyurtları Fuarı'nda sizlerle beraberiz. Bu fuarlar özellikle vatandaşlarımızın işyurtlarında yapılan faaliyetleri görmeleri bakımından, cezaevlerimizde sadece cezanın çektirilmesi değil, o ceza çektirilirken hükümlü ve tutukluların topluma kazandırılması için neler yapılıyor, üretim faaliyetlerinde neler üretiliyor, hangi ürünler ortaya çıkıyor ve tüm bunların sergilendiği ve satışının yapıldığı bu fuarları çok önemsiyoruz. Ülke ekonomimize bir taraftan destek sağlarken, bir taraftan da hem hükümlerin kendilerine maddi destek sağlanmış oluyor hem de onların bir meslek edilmesi bakımından işyurtları faaliyetlerini giderek artırmanın gayreti içerisindeyiz" ifadelerini kullandı.

'ÜLKE EKONOMİSİNE KATKI SUNUYOR'
Bakan Tunç, Ceza ve İnfaz Kurumları'nda hükümlülerin ıslahına yönelik eğitimlerin yanında, onların infaz sonrası yaşamlarında topluma kazandırılmaları, meslek ve sanat öğrenmeleri amacıyla İşyurtları Kurumu'nun önemli faaliyetler yürüttüğünü belirterek, "Bu yönüyle cezaevlerimiz sadece suçluların ıslah edildiği yerler olmayıp aynı zamanda işyurtlarımız sayesinde işbaşı meslek eğitimi veren büyük bir teşkilat yapısına sahip. İşyurtları sistemiyle hükümlülere meslek edindirme çalışmalarını doğrudan üretim süreçleri içerisinde veriyoruz. Mahkumların cezalarını çekerken üretime katılmalarını sağlayarak sorumluluk almalarını ve disiplin kazanmalarını sağlıyoruz. Bu yurtlarda çalışarak yeniden suç işleme riskini azaltarak topluma entegrasyonuna yardımcı oluyoruz. Gelişen teknolojiyi ve üretim kapasitesi artışlarını takip ederek 200'den fazla meslek dalında işbaşı meslek eğitimi veriyoruz. Farklı alanlarda mesleki eğitimler alarak becerilerini geliştiriyor, cezaevinden bir meslek sahibi olarak çıkmalarına imkan veriyoruz. Çalışmak, bir iş yapıyor olmak, üretmek ve katkı sağlamak onların rehabilite olmalarına da yardımcı oluyor. İşyurtlarında üretilen ürünlerin satışı, ülke ekonomisine katkı sunuyor. Buralarda çalışan mahkumlara da ekonomik bir destek sağlıyor. Ayrıca meslek kazanan ve üretime katılan mahkumların cezaevinden çıktıktan sonra daha az suç işleme eğiliminde olduğu ve bu sistemin toplum güvenliğine katkı sunduğunu görüyoruz" açıklamasında bulundu.

'ADLİ SORUŞTURMA VAR ORTADA'
Stantları gezdikten sonra basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Tunç, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in bakanlığa hitaben yazılı soru önergesi verdiğini kaydetti. Bakan Tunç, "Yedi sorudan ibaret ama hepsi birbiriyle bağlantılı sorular. Özellikle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülmekte olan soruşturmalarla ilgili olarak Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı soruşturmanın başından bu yana soruşturmayı etkilemeye yönelik, özellikle haddini aşan bazı sözlerle yargı mensuplarımızı, Cumhuriyet savcılarımızı tehdit ve karalamaya varan ifadeler ve sözler kullandığını, şu geçtiğimiz 4-5 ayda görüyoruz. Daha soruşturma başlar başlamaz, daha gözaltı kararı verildiği andan itibaren hemen dosyayla ilgili beyanlarda bulundu. Halbuki dosyanın içeriği suçlamalar, iddialarla ilgili herhangi bir delillerle ilgili bilgisi olmadan, direkt önyargılı bir şekilde bunun bir adli soruşturma olmadığını, bunun bir siyasi soruşturma olduğunu kamuoyuna yansıtmaya çalıştı. Sonraki süreçte de yine soruşturma devam ederken, gözaltı kararları verilirken, tutuklama kararları verilirken ve sonrasında yine ifadeler alınırken ve soruşturmanın seyri içerisinde de özellikle soruşturmayı etkileyebilecek ifadeler kullandı. Bu soruşturmaları, bu adli soruşturmaları sanki bir siyasi soruşturmaymış gibi Cumhurbaşkanımızla da ilişkilendirmeye çalışarak bir algı çalışması gerçekleştirmeye çalıştı. Bunlar doğru değil. Bir adli soruşturma var ortada" diye konuştu.

'TÜRKİYE, ANAYASAL BİR DEVLETTİR'
Soru önergesiyle ilgili yazılı cevabı, Meclis Başkanlığı'na göndereceklerini belirten Tunç, "Orada bahsettiği hususlarla ilgili olarak özellikle şunu ifade ediyor; 'Türkiye'de ikili bir hukuk sistemi var' diyor. Hayır arkadaşlar bunu kabul etmek mümkün değil. Türkiye Cumhuriyeti devleti, anayasal bir devlettir. Demokratik hukuk devletidir. Anayasamızın kuralları, kanunlarımızın ortaya koyduğu kurallar işlemektedir. Bu kurallar çerçevesinde yargı da görevini yapmaktadır. Türkiye'de ikili hukuk sistemi yoktur. Tek bir hukuk sistemi vardır. O da demokratik hukuk sistemidir. Türkiye geçmişte hukuk sistemiyle ilgili olarak sıkıntılı süreçlerden geçti, evet. Hukuk sistemi içerisinde vesayetçi örgütlenmeleri yaşadı bu ülke. Yani nasıl demokrasi tarihimiz maalesef bugün kabullenmediğimiz o talihsiz olaylarla, darbelerle, muhtıralarla karşılaşmışsa; o muhtıralara o darbelere destek veren bir yargı sistemiyle de karşı karşıyaydık ama o yargı sistemi yok artık" ifadelerini kullandı.
'ALTERNATİFLİ TASLAK ÇALIŞMALARIMIZ VAR'
Bakan Tunç, suça sürüklenen çocuklarla ilgili çalışmaları olduğunu söyleyerek, "Çocukların yargılanması, Türkiye'de 12 yaş altı çocuk bir suç işlemişse onun ceza sorumluluğu yok. Ama bazı tedbirler alınıyor, koruma tedbirleri. 12 ile 15 yaş arasında bir çocuk suç işlemişse orada cezası diğerlerine göre yarı oranında indirilerek veriliyor. Bazı tedbirler tabii Adli Tıp raporu da alındıktan sonra bunlar yapılıyor. 15 ile 18 arasındaysa da üçte biri indiriliyor. Burada akademisyenler, uygulayıcılar, hakim ve savcılarımızla yaptığımız görüşmeler var. Özellikle Minguzzi evladımızın katlinden sonra, daha çok bu tartışmalar başladı, çocuk yargılamalarıyla ilgili. Burada 15-18 yaş aralığı bazı ülkelerde 16-18 şeklinde uygulanıyor. Bazı ülkelerde bazı suçlar bakımından farklı uygulamalar var. Biz de bunu tartışıyoruz. Bir alternatifli taslak çalışmalarımız var. Bunları milletvekillerimizin huzurlarına getireceğiz. Burada özellikle 15-18 grubunun, yaş büyüdükçe ceza miktarının düşmesi bakımından farklı bir uygulama yapılabilir mi, buna bakmamız gerekecek. Bazı suçun işleniş şekli, kişinin suç işleme eğilimi ve o suçun kamu düzenini bozma tehlikesi ve ortaya çıkan zarar, tüm bunları göz önünde bulundurarak ve çocuğun gelişimi ve yaşı dikkate alınarak ve toplumda özellikle infial uyandıran kasten öldürme gibi, kadın cinayeti gibi ve yine cinsel istismar gibi buna benzer ağır suçları işleyen 15-18 yaş grubundaki çocuklar bakımından, yaşa göre cezada indirim noktasında bir kademelendirme ihtiyacı söz konusu. Biz alternatifli taslak çalışmalarımızı göndereceğiz. Burada özellikle çocuk eğitim evleri, çocukların hem açık cezaevlerinde hem kapalı cezaevlerinde barındırılması süreçlerindeki çalışmalarla ilgili de 11'inci yargı paketine yetişecektir muhtemelen. Çocuklarla ilgili bölüm burada da olması gerekiyor. Milletvekillerimizin takdirine inşallah arz edeceğiz" açıklamasında bulundu.


