Bakanlık okullardaki temizlik krizini çözemedi! Murat Kurum 300 robotla devreye girdi
SonTurkHaber.com, Halktv kaynağından alınan verilere dayanarak duyuru yapıyor.
Hazine Bakanı Mehmet Şimşek'in politikaları nedeniyle geçen sene temizlik krizi patladı. Tasarruf tedbirleri genelgesinin ardından Milli Eğitim Bakanlığı okullara hafta üç gün temizlik personeli göndermeye başladı. CHP'li belediyeler devreye girip temizlik yapmaya başlasa da bazı okul müdürlerini bu temizliği de kabul etmedi.
Bu sene de benzer temizlik krizi patladı. Okullar açılmadan önce bu sefer öğretmenler harekete geçti. Öğretmenler ellerine faraşı süpürgeyi kapıp köşe bucak okullarını temizledi.
İktidar medyası da okullara altı ay çalışacak 70 bin temizlik personeli alınacağı haberleştirmiş fakat okullarda öğretmenlerin temizlik görüntüleri sosyal medyaya düşmüştü.
"Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ve onun liyakatsiz kadroları, okulları dahi temizlemeyi başaramıyor" diyerek CHP'li Suat Özçağdaş da 1 Eylül'de, yaptığı açıklamada söz konusu 70 bin geçici çalışanının okullarda görünmediğini ifade etmişti.
Yoğun nüfus, kalabalık sınıflar ve kenttin ağır koşulları nedeniyle Milli Eğitim Bakanlığı'nın çözemediği temizlik krizi için Murat Kurum'un başında olduğu Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı devreye girdi.
Öğretmenler isyanda! Okullarda ne temizlik ne güvenlik var
İstanbul Valisi Davut Gül, Sıfır Atık İstanbul İstişare Toplantısı'nda şu açıklamayı yaptı:
"Bu sene Sıfır Atık Vakfımızla birlikte, Çevre Şehircilik Bakanlığımızın bize verdiği finansmanla 300 okulumuzda farklı bir uygulama yapacağız. 5 kazanım olacak bu projenin sonunda. Birincisi robotlar alıyoruz temizlik robotları dolayısıyla da okullarımızdaki temizlikle ilgili önemli bir katkı olacağını ve insana dayalı temizliğin bu anlamda biraz daha makinalar tarafından yapılacağını tahmin ediyoruz, görmek istiyoruz bunu denemek istiyoruz.
if (!$ISMOBILE) : ?>include(__DIR__.'/320x100.php');?>İkincisi maalesef her sonbahar geldiğinde gazete haberlerine, televizyon haberlerine baktığımızda şunu görüyoruz; şu şehrin bu kadar suyu var, 4 günlük suyu kaldı, 30 günlük suyu kaldı, 20 günlük suyu kaldı. Bu ne demek şu demek sonbaharda 1 ay yağmur yağmasa ya da 2 ay geç yağsa İstanbul başta olmak üzere birçok yerde susuzlukla karşı karşıya geleceğiz. Demek ki suyun verimli kullanılması gerekiyor. Okullarımızda sensörlü harekete duyarlı musluklar, bataryalar oluşturacağız. Üçüncüsü var olan yerlerde zaten var özellikle büyük okullarımızda atıkların ayrıştırılmasıyla ilgili kutuları koyacağız oluşturacağız. Dördüncüsü okullarımızın bahçelerinde 8 yaşında, 10 yaşında boylu fidanların ağaçların olduğu ağaçlarımız olmuş olacak ve bununla birlikte çevre düzenlemelerini yapacağız. Son olarak da çocuklarımızın ücretsiz içme suyuna ulaşabilmeleri için arıtma cihazları koyacağız. Sonuç itibariyle her yaptığımız şey milyonda bir, milyarda bir, birşeye olumlu katkı sağlasın istiyoruz. İnşallah bundan sonraki süreçte Sıfır Atık Vakfımızla birlikte, İl Müdürlüklerimizle birlikte, Kaymakamlıklarımızla birlikte daha önemlisi siz gönüllülerimizle birlikte, Hanımefendinin hedefi olan ve dünyada da kabul gören bu projenin başarılı olması için birlikte çalışacağız"


