Barınma ve kira krizi TBMM gündeminde: En yüksek açlık sınırının yüzde 25’i oranında kira desteği verilmesi sosyal devlet ilkesinin gereğidir
T24 sayfasından alınan verilere göre, SonTurkHaber.com bilgi veriyor.
T24 Haber Merkezi
DEM Parti İstanbul Milletvekili Cengiz Çiçek, barınma hakkı ile asgari ücretli ve emeklilerin gelirlerinin büyük kısmını kiraya ayırmak zorunda kalma durumunun araştırılması amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne araştırma önergesi sundu.
“Barınma hakkı piyasa koşullarına terk edildi”Temel insan hakkı olan barınma hakkına vurgu yapan Cengiz Çiçek, bu hakkın milyonlarca yurttaş için fiilen kullanılamaz hale geldiğini, anayasal güvence olmaktan çıkıp kâğıt üzerinde kalan bir vaade dönüştüğünü ve neoliberal kentleşme politikaları, inşaat odaklı büyüme modeli ve kamusal konut üretiminin tasfiyesi sonucu barınma hakkının piyasa koşullarına terk edildiğini ifade etti.
Çiçek, barınma hakkının "1948 tarihli İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin 25." ve "1966 tarihli Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Sözleşmesi’nin 11. maddelerinde" açıkça tanımlandığını, Türkiye Anayasası’nın 57. maddesinin ise devlete şehir planlaması kapsamında konut ihtiyacını karşılayacak önlemleri alma ve toplu konutları destekleme yükümlülüğü verdiğini hatırlattı.
“Ayrımcılık ve eşitsizlikle örülü sosyal mesele” eleştirisi“Bu hak, özellikle asgari ücretli, emekli ve dar gelirli yurttaşlar için en yakıcı gündemlerden biridir” diyen Çiçek, gelirin büyük kısmının kiraya gitmesiyle birlikte geçinmenin imkânsızlaştığını; depremler, zorunlu göç ve ekonomik krizlerin sorunu daha da derinleştirdiğini, barınmanın yalnızca ekonomik değil, ayrımcılık ve eşitsizlikle örülü sosyal bir meseleye dönüştüğünü belirtti.
1 Temmuz 2024 itibarıyla kiralara uygulanan yüzde 25’lik zam sınırının kaldırılmasının krizi büyüttüğünü vurgulayan Çiçek, enflasyon ve hayat pahalılığıyla birlikte kira bedellerinin fahiş seviyelere ulaştığını, kiracıların gelirlerinin önemli bir kısmını kiraya ayırmak zorunda kaldığını kaydetti.
2015'ten bu yana 11 kat artmışÇiçek, OECD verilerine göre Türkiye’nin 2015’ten bu yana kira fiyatlarında en fazla artış yaşanan ülke olduğunu, bu dönemde nominal artışın yüzde 996’ya ulaştığını ve kiraların neredeyse 11 kat arttığını ifade etti. Tüm yıl verileriyle hesaplandığında ise bu oranın yüzde 775 olduğunu, bunun da fiyatların yaklaşık 9 katına çıktığını belirtti.
Seasia.stats ve Numbeo verilerini de aktaran Çiçek, Türkiye’de ev fiyatlarının ortalama gelire oranının yüzde 81,45 ile dünyada ilk sırada yer aldığını, Türkiye’yi Nepal, Hindistan, Endonezya ve Ermenistan’ın izlediğini ifade etti.
Nüfusun yüzde 28'i kiracıTÜİK’in 2024 yılına ait “İstatistiklerle Aile” verilerini paylaşan Çiçek, son 10 yılda ev sahipliği oranının yüzde 61,1’den yüzde 56,1’e düştüğünü, kiracı oranının ise yüzde 22,1’den yüzde 28’e yükseldiğini söyledi. Türkiye’de 24 milyondan fazla kişinin kiracı konumunda olduğunu ve kiracı hane sayısının yaklaşık 7,7 milyon olduğunu belirten Çiçek, nüfus artışının büyük bölümünün kiracılardan oluştuğunu ifade etti. Kiraların Türkiye’de 12 kat arttığını, OECD ortalamasının ise yüzde 45,7’de kaldığını örneklerle dile getirdi.
TOKİ'ye çağrı2015-2024 döneminde yapı kullanım izni verilen 6,94 milyon konuttan yalnızca 5,31 milyonunun satıldığını, 1,63 milyon konutun ise elde kaldığını belirten Çiçek, KONUTDER verilerine göre yıllık konut ihtiyacının 700 binin üzerinde olmasına rağmen üretimin ortalama 500 binde kaldığını ve bu nedenle yılda 200 bin konut açığı oluştuğunu söyledi. TOKİ’nin bugüne kadar yaklaşık 1,5 milyon konut ürettiğini, özel sektörle birlikte son 20 yılda toplam üretimin 4 milyonu aştığını, ancak önümüzdeki 10 yılda en az 7 milyon yeni konut gerektiğini ifade etti.
Barınma hakkının toplumsal eşitsizliğin en yakıcı alanlarından biri haline geldiğini belirten Çiçek, devletin sosyal konut üretimini kamusal bir görev olarak üstlenmesi, inşaat maliyetlerini düşürmesi, kamu emekçilerine lojman tahsisini canlandırması, dar gelirli hanelere kira desteği sağlaması ve etkin denetim mekanizmaları kurması gerektiğini vurguladı.
“Kira desteği verilmeli”Çiçek, “Yoksulluk sınırının altında yaşayan ve ev sahibi olmayan hanelere, sendikalarca açıklanan en yüksek açlık sınırının yüzde 25’i oranında kira desteği verilmesi sosyal devlet ilkesinin gereğidir” ifadelerini kullandı.


