Barolar Birliği Başkanı Adli Yıl Açılışı nda açık açık her şeyi anlattı! Herkes oradaydı
SonTurkHaber.com, Halktv kaynağından alınan verilere dayanarak haber yayımlıyor.
2025-2026 Adli Yıl Açılış Töreni, Yargıtay İsmail Rüştü Cirit Konferans Salonu’nda yapıldı. Törende, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın Çin’deki resmi ziyareti nedeniyle Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay hazır bulundu. CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile bakanlar da törene katıldı.
Törende konuşan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan, hukuk devleti ve yargı bağımsızlığı vurgusu yaparak, siyasal müdahalelere karşı sert mesajlar verdi:
“Bugün bizim de bir örneğini içinde yaşamakta olduğumuz çağdaş anayasal demokrasiler, hayli dolanbaçlı ve insanlık adına utanç verici gelişmelerin yaşandığı dönemlerden geçerek bugüne ulaştılar” diyen Sağkan, hukukun ve demokrasinin birlikte yükseldiğini vurguladı.
Hans Kelsen’in hukuk devleti ile demokrasinin birbirini tamamladığı yönündeki görüşünü hatırlatan Sağkan, “Ona göre hukuk devleti devletin keyfi davranışını engeller. Demokrasi ise hukuk yapma sürecinde halk iradesini yansıtır” ifadelerini kullandı.
Tutuklu TİP Milletvekili Can Atalay'ı anımsatan Sağkan, Anayasa Mahkemesi kararının uygulanmamasını ve AİHM kararlarının yerine getirilmemesini anayasal demokrasiye ağır bir darbe olarak nitelendirdi:
"Hukuk devleti devletin keyfi davranışını engeller.Demokrasi ise hukuk yapma sürecinde halk iradesini yansıtır.Bu dengenin kalbinde ise bir hakem ve gözcü işlevi gören bağımsız yargı yer alır.Bu nedenle yargı bağımsızlığını ortadan kaldıran, yargıçları baskı altına alan ya da mahkeme kararlarını uygulamayan bir yaklaşım yalnızca hukuk devletini değil demokrasinin varlık nedenini de ortadan kaldırır.Bu kapsamda yasama organında bulunması gerekirken cezaevinde bulunan Avukat Can Atalay özelinde Anayasa Mahkemesi kararı uygulanmayarak ve yine tutukluluk tedbirinin politik amaçlı olduğu gerekçesiyle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 18. maddesi kapsamında ihlal tespiti yapılan bazı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının gerekleri yerine getirilmeyerek yaratılan hak ihlallerinin anayasal demokrasi anlayışına verdiği ağır zararın altını çizmek isterim."Belediye başkanlarına yönelik soruşturmaları ve kayyum uygulamalarını da eleştiren Sağkan, “Halk iradesi temsili nedeniyle anayasal demokrasiye ağır zarar vermektedir” dedi. Sağkan kuvvetler ayrılığı ilkesinin anlamının yalnızca ayrım değil, denetim olduğunun da altını çizdi.
Düşünce ve ifade özgürlüğünün altını çizen Sağkan, İstanbul Barosu yönetimi hakkında açılan davayı da sert biçimde eleştirdi:
“Bu hukuka aykırı müdahale, baroların ve avukatlık mesleğinin bağımsızlığı açısından son derece kaygı vericidir.” Sağkan, bu müdahalelerin doğrudan yurttaşların hak arama hürriyetini tehdit ettiğini belirtti.
Son dönemde yaygınlaşan yargısal sorunlara da değinen Sağkan, davetle ifadeye çağrılması gereken kişilere gözaltı uygulanmasını, tutuklamaların cezalandırma aracına dönüşmesini, adli kontrol tedbirlerinin yok sayılmasını ve iddianamelerin geciktirilmesini örnek gösterdi:
Bu kapsamda son dönem örneği olarak belirtecek olursak bazı il ve ilçelerin seçilmiş belediye başkanları hakkında yürütülen soruşturmalardaki hukuka aykırı uygulamalar ve yine kayyum uygulamaları sadece ilgililerin temel hak ve özgürlüklerini ihlal etmekle sınırlı kalmamakta, aynı zamanda sahip oldukları halk iradesi temsili nedeniyle anayasal demokrasiye de ağır zarar vermektedir.Bu durum demokratik hukuk devleti ilkeleri açısından endişe veren bir tablo ortaya koymaktadır.Burada altını çizerek ifade etmek isterim ki bir hukuk devletinde kimse hukukun üstünde olmadığı gibi layüsel de değildir.Ancak davet halinde geleceği bilinen kişilere gözaltı uygulaması yapılması, tutuklama tedbirinin istisna olmaktan çıkıp cezalandırmaya dönüşecek şekilde ölçüsüz uygulanması, masumiyet karinesini, lekelenmeme hakkını ve gizlilik ilkesini ihlal eden görüntü ve bilgi paylaşımı, makul süre içerisinde iddianamelerin hazırlanmaması, ciddi sağlık sorunu bulunanlar bakımından adli kontrol hükümlerinin uygulanmaması gibi hukuka aykırı uygulamalar ceza adalet sistemine karşı derin ve yaygın bir güvensizlik oluşturmaktadır.İBB Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun avukatı Mehmet Pehlivan’ın da tutuklanmasına değinen Sağkan, “Mesleki faaliyetleri nedeniyle soruşturmaya konu edilerek tutuklanması… savunma hakkının ve haliyle adil yargılanma hakkının açık ihlalidir” dedi.
Gazeteciler, öğrenciler ve siyasetçiler hakkında açılan davalarda uygulanan ağır tedbirlerin yargıya güveni sarstığını söyleyen Sağkan, "Yurttaşların adalete ve demokratik kurumlara olan inancını aşındıran bu uygulamalar hukuk devleti ilkesini temelden sarsmakta, anayasal sınırların belirsizleşmesine ve keyfi uygulamaların önünün açılmasına neden olmaktadır" dedi.
Konuşmasının sonunda sistemin kendi denetim mekanizmalarını harekete geçirmesi gerektiğini belirten Sağkan, “Savunma makamı güçlü olmadan bağımsız yargı, bağımsız yargı olmadan da gerçek bir hukuk devleti inşa etmek mümkün değildir” diyerek adaletin temel ilkelerine bağlı kalma çağrısı yaptı.


