Belçika Prensi Laurent in gayrimeşru çocuk itirafı ve geçmişteki kraliyet skandalları
Haberturk sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuru yapıyor.
Saray entrikaları ve skandalları; geçmiş yüzyıllarda kalan, sadece filmlerde tanık olduğumuz ve sanki bugünün dünyasına ait değilmiş gibi gördüklerimizin hepsi, hâlâ yaşanıyor aslında. Son saray skandalı, Belçika'dan geldi.
Geride bıraktığımız haftada, Belçika Kralı Philippe'in küçük kardeşi olan Prens Laurent'in, bugün artık 25 yaşında olan bir evlilik dışı oğlu olduğu ortaya çıktı. Bir belgeselde konuşan Clement Vandenkerckhove, babasının Prens Laurent olduğunu açıkladıktan sonra, Laurent de gerçeği itiraf etti.
"Clement Vandenkerckhove'nin biyolojik babası olduğumu kabul ediyorum. Son yıllarda bu konuda açık ve dürüst bir şekilde konuştuk" diyen Prens Laurent, "Bu duyuru, ilgili taraflara karşı anlayış ve saygı duygusuna dayanmaktadır. Ortak bir istişarenin sonucudur. Bu bilgileri, bu mahrem meselenin gerektirdiği takdir yetkisiyle almanızı rica ederim. Bu konuda başka bir açıklama yapmayacağım" şeklinde konuştu.

Clement'in annesi, 1980'li yılların Belçikalı pop yıldızı Wendy Van Wanten'di. Annesi, Clement'e "Baban bir prens!" diye gerçeği açıkladığında, Clement'in tepkisi, "O bir prens ise ben neyim? Amcam Belçika kralı!" şeklinde olmuştu.
Clement'in açıklaması ve ardından Prens Laurent'in itirafıyla birlikte, Belçika medyasında yıllardır yaygın olan spekülasyonlar doğrulanmış oldu. Laurent ve Wendy ikilisi, hiçbir zaman resmi olarak ilişkilerini doğrulamadı, ancak çift 1990'ların sonlarında birlikte etkinliklerde görüldü. Örneğin, Prens Edward ve Düşes Sophie'nin düğününe birlikte katıldı.
Şimdi 61 yaşında olan Prens Laurent, pop şarkıcısı Wendy Van Wanten ile ilişkiye girip gizlice çocuk sahibi olduğu yıl, İngiliz eşiyle birlikteliğe yeni başlamıştı. 22 yıldır evli olduğu Prenses Claire Coombs'tan üç çocuğu oldu Laurent'in.

Clement Vandenkerckhove, annesi Wendy ve babası Prens Laurent'ı geçmişleri için suçlamadığını söyledi: Hepimiz insanız, değil mi? Ne babam ne de annem kötü bir şey yaptı.
Belçika kraliyetinde bu evlilik dışı çocuk olayı bir ilk değildi. Prens Laurent'in babası Kral II. Albert de beş yıl önce gizli çocuğu Prenses Delphine'i kamuoyuna açıklamıştı.
Belçika, skandallara imza atan tek kraliyet değildi elbette. Başta da dediğimiz gibi, ne entrikalar, ne entrikalar...
Norveç Veliaht Prensesi Mette-Marit ve oğlu Marius Borg Hoiby VELİAHT PRENSESİN OĞLUNA TECAVÜZ SUÇLAMASI
Yakın zamandan başlayalım. Norveç, Veliaht Prenses Mette-Marit'in 28 yaşındaki oğlu Marius Borg Hoiby'nin dört tecavüz, aile içi şiddet, saldırı ve diğer ciddi suçlar da dahil olmak üzere 32 ayrı suçlama yöneltilmesinin ardından küresel ilgi odağı haline geldi.
Savcılar, Hoiby'nin dört kadına, bazıları uyurken olmak üzere tecavüz ettiğini ve saldırıları gizlice, rızaları olmadan filme aldığını iddia etti. Hoiby ayrıca, daha önce birlikte olduğu bir kadına şiddet uygulama, ölüm tehditlerinde bulunma, vandalizm, uzaklaştırma kararlarını ihlal etme ve trafik suçlamalarıyla da karşı karşıya. Hoiby'nin hukuki sorunları ilk olarak 2024 yılında aile içi şiddetle bağlantılı bir tutuklamanın ardından ortaya çıktı ve 2018 yılına dayanan iddiaları ortaya çıkaran daha kapsamlı bir soruşturmaya yol açtı.
Marius Borg Hoiby, Veliaht Prenses Mette-Marit'in, Norveç tahtının varisi Veliaht Prens Haakon ile evlenmeden önceki ilişkisinden olan oğlu. Dolayısıyla Hoiby'nin kraliyet ünvanı yok. Ancak Norveç kraliyet ailesinin bir üyesi olması bu skandalı önemli kılıyor. Davası, Ocak 2026'da başlayacak.
Kral Charles ve Prenses Diana “BU EVLİLİKTE ÜÇ KİŞİYDİK”
Şimdi İngiltere kralı olan Charles, henüz prens ünvanlıyken, 29 Temmuz 1981'de Diana ile evlendi ve bu düğün dünyanın en dikkat çekici düğünlerinden biri oldu. Charles ve Diana'nın düğünü 74 ülkede 750 milyonluk bir televizyon seyircisi tarafından takip edildi. Bu da onu tarihin en ünlü düğünlerinden biri yaptı.
Diana'nın gelinliğinin kuyruğundan alyansına kadar, düğünleri her detayıyla konuşuldu. Ancak Diana ile Charles'ın evliliği başladığı gibi parlak gitmesi. Oldukça çalkantılı geçti ve bitti. Charles'ın Camilla ile uzun süredir devam eden ilişkisi, Diana ile olan birlikteliğini gölgede bıraktı. Çalkantılı evlilikleri, kamuoyuna verdikleri röportajlar ve sonunda 1996'daki boşanmaları dünyayı sarstı. Prenses Diana, 1995'te BBC'den Martin Bashir ile bir araya geldi ve kraliyetle ilgili daha önce hiç olmadığı kadar açık konuştu. Charles ile başarısız evliliği hakkında içini döktü ve o ünlü sözü söyledi: Bu evlilikte üç kişiydik, bu yüzden biraz kalabalıktı.
Diana; bulimia (tıkınırcasına yeme), depresyon ve sarayın spot ışıkları altındaki hayatıyla mücadelesini anlattığında dünya hayrete düştü. Röportaj sadece Charles'ı küçük düşürmekle kalmadı, aynı zamanda monarşiyi de derinden sarstı. Dünya, Diana'nın ‘halkın prensesi’ ve küresel bir ikon olarak imajını pekiştiren göz alıcı hayatın ardındaki çatlakları ilk kez gördü.
Kral Charles ve Kraliçe Camilla ‘MEGXIT’ OLAYI
21'inci yüzyılın en büyük kraliyet dramasına gelince… Prens Harry ve Meghan Markle'ın tahttan inmesi diyebiliriz. 2020'de Prens Harry ve Meghan Markle, İngiliz kraliyet ailesinin kıdemli üyeleri olarak görevlerinden çekildiklerini açıklayarak dünyayı şoke etti. Sebep, zehirli magazin kültürü, saray içindeki ırkçılık ve aile desteğinin eksikliğiydi. Bunu, ateşe daha fazla benzin dökmekten başka bir şey olmayan bomba etkili bir Oprah Winfrey röportajı izledi. Röportajda Meghan Markle, intihar düşünceleriyle mücadele ettiğini açıklarken, kraliyet ailesinin henüz doğurmadığı çocuğunun ten renginin koyu olmasından endişelendiğini ima etti.
Harry, ailesini ‘sistem’ içinde sıkışıp kalmakla, kendilerine destek olmamakla suçladı. Kraliyetten ayrılmaları İngiliz basınında 'Megxit' olarak adlandırıldı. Bu hamleleri kamuoyunu ikiye böldü. Bazıları cesaretlerini överken, bazıları onları ihanetle, sempati ve ilgi kazanmak için kirli çamaşırları ortaya dökmekle suçladı.

İngiliz monarşisini Prens Andrew'un Jeffrey Epstein ile olan dostluğu kadar sarsan çok az skandal olduğunu söylersek yanlış olmaz. Kral Charles’ın erkek kardeşi ve Kraliçe II. Elizabeth’in küçük oğlu olan Prens Andrew, Virginia Giuffre adlı kadın tarafından henüz reşit değilken cinsel saldırıyla suçlanmıştı. Andrew, iddiaları reddetse de kraliyet ailesine zarar vermişti.
Terlemediğini söylediği, ama aslında sorular karşısında zorlandığı meşhur BBC röportajı küresel bir fenomen haline geldi.
Prens, cinsel saldırının iddia edildiği tarihte kızı Beatrice'i pizza restoranına götürdüğünü, sonra da geceyi evde geçirdiğini ifade etmişti. O tarihte pizzacıya gittiğini nasıl hatırladığı sorulduğunda da Prens, "Benim için çok olağandışı bir durum, çok tuhaf bir şekilde hatırlıyorum" yanıtını vermişti.

Cinsel taciz suçundan sabıkası olan ve cezaevinde ölü bulunan Amerikalı milyarder Jeffrey Epstein’in özel adasında yedi, sekiz genç kadınla aynı anda cinsel ilişkiye girdiği iddiaları için de "Kesinlikle doğru değil" demişti Andrew.
Sonuç çok büyük oldu. Andrew, kraliyet görevlerinden istifa etti, askeri ünvanlarını kaybetti ve davayı mahkeme dışında para ödeyerek halletti. Bir zamanlar "Kraliçe'nin en sevdiği oğlu" olarak bilinen Andrew, monarşinin tarihindeki en karanlık dönemlerden birinde utanç kaynağı oldu.

2020'de İspanya monarşisi, bir zamanlar ulusal kahraman olarak selamlanan Kral Juan Carlos’un mali skandallar arasında ülkesinden Dominik Cumhuriyeti'ne kaçmasıyla sarsıldı. Gizli servet, offshore hesaplar ve Suudi Arabistan ile karanlık anlaşma iddiaları ortaya çıktı. Bir zamanlar Kral Juan Carlos'a hayran olan İspanya halkı, monarşinin geçerli olup olmadığını sorgulayarak onu eleştirmeye başladı. Bu arada, İspanya Kralı Juan Carlos'un dramatik ayrılışı, oğlu Kral VI. Felipe'yi kraliyet ailesinin itibarını kurtarmak için çabalamaya itti. Birçokları için bu, yolsuzluk, ihanet ve sürgünle dolu bir kraliyet pembe dizisi gibiydi.
İspanya Kralı Juan Carlos TAÇ YERİNE AŞK
İngiltere Kralı VIII. Edward, 1936'da, boşanmış bir kadın olan ABD'li Wallis Simpson ile evlenmek için tacı elinin tersiyle itti. Buna, ‘yüzyılın aşk hikâyesi’ diyenler oldu. İngiliz devleti bu skandalla sarsıldı. Bir kral nasıl olur da kraliyet görevi yerine aşkı tercih edebilirdi?
Kral VIII. Edward'ın tahttan çekilmesi, tarihin akışını sonsuza dek değiştirdi. Küçük kardeşi Kral VI. George tahta çıktı. George, tanık olduğumuz yakın tarihte, uzun yıllar İngiltere monarşisinin başında kalan Kraliçe II. Elizabeth'in babasıydı.

30 Ocak 1889'da, Avusturya Veliaht Prensi Arşidük Rudolf, av köşkünde, genç sevgilisinin cesedinin yanında ölü bulundu. Prens Rudolf, Barones Maria Vetsera'yı vurmuş ve ardından silahı kendine doğrultarak intihar etmişti. Prens Rudolf'un babası İmparator Franz Joseph, olayla ilgili belgeleri saklamış olsa da, Rudolf’un eşi Veliaht Prenses Stephanie, kendisine yazdığı iddia edilen son mektubunu yayınladı: Benim huzurumdan ve sıkıntılarımdan kurtuldun, kendi yolunda mutlu ol. Ben sakin bir şekilde ölüme gidiyorum.
SARAYDA SEKS PARTİLERİSon Alman imparatoru Kaiser II. Wilhelm'in sarayı, 1891'de Kaiser'in kız kardeşi Prenses Charlotte'un, aristokratları seks partilerine davet etmesiyle sarsıldı. Partiye katılanlar ve yaptıkları cinsel eylemler, grafik çizimler içeren bir dizi isimsiz mektupla kamuoyuna açıklandı. Bu şantaja maruz kalanlar arasında, kralın tören yöneticisi Leberecht von Kotze de vardı.
Kotze, imparator tarafından kısa bir süreliğine hapse atıldı. Serbest bırakıldıktan sonra, kendisini kamuoyuna duyurup ihanet edenleri ortaya çıkarmak umuduyla özel partilere katılan erkeklerle düello yapmaya başladı. Sonunda düellolardan birinde öldü. Tarihçiler, muhbirin Prenses Charlotte olduğunu düşünse de, gerçek muhbir hiçbir zaman doğrulanmadı.


