Belediye başkanları ne yaptıklarının farkında mı?
Halktv sayfasından alınan verilere göre, SonTurkHaber.com bilgi veriyor.
Nefes gazetesinde okudum. 31 Mart’tan bu yana 56 belediye başkanı AKP’ye geçmiş… 24’ü Yeniden Refah Partisi’nden ayrılmış, 7’si CHP’den, 7’si İyi partiden, 4’ü öteki partilerden…
Haberi görünce acaba saf değiştiren belediye başkanları ne yaptıklarının farkında mı diye kendi kendime sordum… İlk tepkim buydu. Çünkü onlar sadece parti değiştirmedi rejim de değiştirdiler!..
Belediye başkanının parti değiştirmesi seçmenini aldatmaktır. Milli iradeyi yok saymaktır. Ahlaklı davranış değildir. Siyasi günahtır…
Ama daha büyük siyasi günah başka rejime inandığını söyleyerek seçim kazanıp başka rejimin kollarına atılmaktır…
Türkiye’de olan biten budur…
MHP Lideri Bahçeli 2012 yılında tehlikeyi sezmiş bizleri uyarmıştı. Demişti ki; “Erdoğan’ın başkanlık sistemine istekli olması Türkiye Cumhuriyeti’nin fesih edilmesine ve milletimizin ayrışmasına dönük sinsice döşenmiş tuzaklarla doludur.”
Gerçi Türk usulü başkanlık rejiminin mimarı Bahçeli ama öngörüsü 2017 referandumunda gerçek oldu. Siyaset kurumu karnıyarık gibi ikiye bölündü. Bir tarafta parlamenter sistemin devam etmesini isteyen partiler karşı tarafta ise tek adam rejimini savunan partiler saf tuttu…
Doğal alarak seçmen de bölündü… YSK sandıklar kapanmadan mühürsüz oyların geçerli olacağını ilan edince evetler, hayırları geçti…
2018 ve 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimine, 2019 ve 2024 yerel seçimlerine bu kutuplaşmayla girdik. Bir yanda tek adam yönetimini savunan partiler ve onların adayları vardı. Gece gündüz 2017 model rejimi savunuyorlardı… Öte yanda ise parlamenter sisteme dönmeliyiz diyen partiler ve adayları yer alıyordu.…
Son seçimde (2024) muhalif partilerden belediye başkanı adayı olanlar parlamenter rejime inandıkları için YRP’ den, CHP’den, İyi Partiden, DEVA’ dan, Gelecek’ ten, TİP’ ten aday oldular…
Bir süre sonra AKP’ye geçmeleri sadece parti değiştirmek anlamına gelmiyor… Sadece iktidarın kolu kanadı altına girmek anlamı da taşımıyor… O güne kadar inandıkları savundukları rejimi inkar ettiklerinin vesikası kabul ediliyor…
Son örnek Aydın’a bakalım… Özlem Çerçioğlu 2017 referandumunda Aydın büyükşehir Belediye Başkanı’ydı…
Referandumda evet oyu mu verdi hayır oyu mu?
Parlamenter rejimi mi savunuyor tek adam yönetimini mi?
Demokrasiye mi inanıyor otokrasiye mi?
2018’de Erdoğan’a mı oy verdi? 2023’te Erdoğan için mi Aydınlılardan oy istedi?
Yooo!...Kılıçdaroğlu seçilseydi parlamenter rejime dönüyoruz, tek akıl yönetiminden ortak akıl yönetimine geçiyoruz diye topuklarını vura vura zeybek oynayacaktı…
Topuklu Efe parti değiştirmedi, bugüne kadar savunduğu bütün ilkelerini, bütün sözlerini, siyasi yaşamını çöpe attı… Bu sebeple mesele sadece Kuşadası arazi rantıyla açıklanamaz. Daha derin olmalı!...
Sadece o değil onun gibi rejim değiştiren, savunduğu değerleri çöpe atan 55 belediye başkanı da aynı durumda…
Farkındalar mı bilmiyorum; ilkesizlik siyaseti paçozlaştırıyor…


