Beni etkilemez demeyin! Risk sigara dumanından yüksek Sözcü Gazetesi
Sozcu sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuruda bulunuyor.
Raporda; başta karayolu, demiryolu ve hava yolu taşımacılığı olmak üzere ulaşım kaynaklı gürültünün en yaygın ve tehlikeli kirlilik türü olduğuna dikkat çekiliyor. Avrupa Ekonomik Alanı’ndaki (AEA) nüfusun yüzde 20’sinin bu kirlilikten doğrudan etkilendiğini belirtiliyor.
17 milyon kişi, uzun süreli ve yoğun gürültü kirliliğine; yaklaşık 5 milyon kişi ise ciddi uyku bozukluğuna maruz kalıyor. 2021 verilerine göre Avrupa'da ulaşımdan kaynaklanan gürültü kirliliği, yalnızca yetişkinleri değil çocukları da ciddi şekilde etkiledi.
FARK EDİLMESE BİLE VÜCUDU ETKİLİYORGürültüye maruz kalmak, 560 binden fazla çocukta okuduğunu anlama bozukluğuna, 63 bin çocuğun davranış sorunları yaşamasına ve 272 bin çocuğun aşırı kilolu olmasına yol açtı. Tüm bu etkiler, gürültünün yalnızca bir rahatsızlık değil, aynı zamanda gelecek nesillerin sağlığı üzerinde uzun vadeli tehdit oluşturduğunu ortaya koyuyor.
EEA uzmanı Dr. Eulalia Peris, gürültünün fark edilmese bile vücudu sürekli “savaş ya da kaç” tepkisine soktuğunu; bunun da iltihap, oksidatif stres, ve uzun vadede kalp hastalıkları, inme, obezite, çocuklarda bilişsel bozulma gibi sağlık sorunlarını tetiklediğini belirtiyor.
ZARARLARI SİGARA DUMANINDAN DAHA YÜKSEKRapora göre gürültünün neden olduğu sağlık zararları, pasif sigara dumanı ya da kurşun maruziyeti gibi daha çok konuşulan risklerden bile daha yüksek. Ekonomik maliyeti ise yılda yaklaşık 100 milyar euroyu buluyor.

Avrupa genelinde karayolu gürültüsünden etkilenen kişi sayısı 92 milyon, demiryolu gürültüsünden 18 milyon ve uçak gürültüsünden 2.6 milyon olarak açıklandı. Türkiye'de durum raporda yer alamasa da İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirlerde milyonlarca insan gürültü kirliliğinden etkileniyor.
ELEKTRİKLİ ARAÇLAR ÇÖZÜM DEĞİL2017–2022 yılları arasında Avrupa’da gürültüden etkilenen insan sayısı yalnızca yüzde 3 oranında azaldı. Uzmanlara göre bu yavaş ilerlemenin önüne geçmek için şehir içi hız sınırlarının düşürülmesi, düşük sesli lastiklerin teşvik edilmesi, toplu taşıma, yaya ve bisikletli ulaşımın artırılması gibi birçok önlem alınabilir.
Elektrikli araçlar gürültü kirliliğinde düşündüğümüz kadar büyük bir çözüm sunmayabilir. Zira düşük hızlardaki ana gürültü kaynağının motor değil, lastik ve yol teması olduğu belirtiliyor.
EEA Direktörü Leena Ylä-Mononen, gürültü kirliliğinin hâlâ günlük hayatın basit bir rahatsızlığı olarak görüldüğünü fakat bunun yanlış bir algı olduğunu, “Gürültünün uzun vadeli sağlık ve çevre etkileri yaygın ve ciddi. Özellikle çocuklar bu etkiler karşısında savunmasız.” sözleriyle vurguladı.


