Beşir Atalay vefasızlığına Bülent Arınç da isyan etti! Erdoğan a seslendi

Kırıkkale Üniversitesi’nde “Beşir Atalay Kampüsü” olarak anılan yerleşkenin adının “Şehitler Kampüsü” olarak değiştirilmesi, AKP içinde tepkilere neden oldu.

Kararın ardından sessizliğini bozan eski İçişleri Bakanı Beşir Atalay, “Bu konuda benim hiçbir talebim olmadı, arkadaşlar vermiş ve ben de çok sonra öğrendim. Şimdi de söylenecek bir şey yok. Herkes kendi istediğini yapsın. Ben öyle ortalıkta olan fazla konuşan birisi de değilim. Kendi köşemizde sakin yaşamaya çalışıyoruz” dedi.

Atalay, karardan sonra Cumhurbaşkanı ya da AKP yönetimiyle görüşüp görüşmediği sorusunu da şöyle yanıtladı:

“Kimse ile görüşmedim, kimseyi de aramadım, niyetim de yok. Basına da öyle fazla açıklama yapan biri de değilim.”

Karara ilk tepkilerden biri AKP Grup Başkanvekili ve Adalet eski Bakanı Abdulhamit Gül’den geldi. Gül, X hesabından yaptığı paylaşımda “Vefa mücadelemizin omurgasıdır” ifadelerini kullanarak üniversitenin kararına karşı durdu.

Gelişmeler üzerine eski TBMM Başkanı Bülent Arınç da bir açıklama yaparak karara sert tepki gösterdi.

Atalay ile 1967’de Ankara Hukuk Fakültesi’nde başlayan 58 yıllık yol arkadaşlıklarını hatırlatan Arınç, “O, bu ülkenin en vefalı ve hizmet ehli devlet adamlarından biridir” dedi.

Arınç, Atalay’ın 1992’de Kırıkkale Üniversitesi’nin kurucu rektörü olduğunu, 28 Şubat döneminde haksız yere görevden alındığını ancak devletine küsmeden hizmet etmeye devam ettiğini söyledi. AKP'nin kuruluşundaki etkisine de değinen Arınç, Atalay’ın demokrasiye katkılarını “Sessiz Devrim” kitabıyla ortaya koyduğunu belirtti.

Üniversite yönetiminin kampüs adını değiştirmesine ilişkin Arınç şu ifadeleri kullandı:

“Bütün bu hizmetlerine mütevazı bir karşılık olarak, Kırıkkale Üniversitesi’nde bir kampüse adı verilmişti. Ancak hiçbir makul gerekçe olmadan, üniversite yönetimi bu ismi kaldırdı. Yerleşkeye ‘Şehitler’ ismi verildi.”

Kararın samimiyetten uzak olduğunu vurgulayan Arınç, “Bu karar, ne samimi ne de iyi niyetlidir. Aksine, takiye kokan, siyasi art niyet taşıyan ve saygısız bir uygulamadır” dedi.

Arınç, Atalay’ın karardan daha önce haberdar olmadığını ve üzüntü duyduğunu dile getirdiğini söyledi. YÖK Başkanı Erol Özvar ve bazı üst düzey yetkililerin Atalay’ı arayarak bilgi sahibi olmadıklarını ilettiklerini de ekledi. Arınç ayrıca, “Şehit aileleri de Sayın Atalay’ı ziyaret ederek kararla ilgilerinin olmadığını, kendisine duydukları sevgiyi bizzat ifade etmişler” dedi.

Abdulhamit Gül ve Kırıkkale Milletvekili Mustafa Kaplan’ın açıklamalarını “vefa dolu” sözleriyle takdir eden Arınç, son sözlerini doğrudan Erdoğan’a yöneltti:

“Bu yanlış ve onur kırıcı kararın ivedilikle düzeltilmesi şarttır. Bunu yapabilecek tek kişi Sayın Cumhurbaşkanımızdır. Rektörü atayan da, bu kararı geri alabilecek olan da kendisidir. Kendisinin, birlikte uzun yıllar çalıştığı Sayın Atalay’a vefa göstereceğinden hiç şüphem yok.”

Arınç, üniversitenin tamamına Atalay’ın isminin verilmesini isteyerek çağrısını şöyle tamamladı:

“Bu vesileyle şunu da ifade etmek isterim: Sadece bir kampüse değil, doğrudan üniversitenin tamamına isminin verilmesi yerinde olacaktır. Kırıkkale Üniversitesi artık ‘Kırıkkale Beşir Atalay Üniversitesi’ olmalıdır. Sayın Cumhurbaşkanımızdan saygılarımızla arzumuz budur.”

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan'ın partisinin kurmadan önce Beşir Atalay ile birlikte hareket ettiği öne sürülmüştü.

2019'da iktidar medyasından Türkiye Gazetesi'nin kulis haberinde Beşir Atalay'ın Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan'dan randevu talep ettiği öne sürülmüştü. Erdoğan'ın, "Partiden istifa etmiş. Benden randevu istiyor. Gelmiş 70 yaşına. Bu saatten sonra ne demeye geleceksin bana. Biraz tuhaf buldum açıkçası" dediği söylenmişti.

Babacan, 2020'de Medyscope'un haberine göre; “Beşir Atalay parti kurucularımız arasında değil ama bu hareketin başlaması için çok gayret etti, bizi cesaretlendirdi" demişti.

Fakat DEVA Partisi'nin kurucular listesinde Atalay'ın ismi yer almamıştı.