Beyaz Saray’da bedavaya görüşme yok
SonTurkHaber.com, Halktv kaynağından alınan bilgilere dayanarak haber veriyor.
Geçen cuma, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Beyaz Saray’dan 9 aydır davet beklediğini, Erdoğan’a bir türlü randevu vermeyen Trump’un Fener Rum Patriği Bartholomeos’u ise ekümenik sıfatıyla kabul etmesine dikkat çekmiştik.
Ancak aynı gün akşam üzeri Erdoğan’ın 25 Eylül’de Trump tarafından Beyaz Saray’da ağırlanacağı haberi düştü medyaya. BM Genel Kurul’u için New York’a giden Erdoğan, genel kurul sonrası Trump’la görüşecek.
Bu haber üzerine, “E hani Trump, Erdoğan’ı davet etmiyordu” denilebilinir ama kazın ayağının hiç de öyle olmadığı, CHP lideri Özgür Özel’in açıklamalarıyla ortaya çıktı.
AKP’nin ve Saray’ın kamuoyundan sakladığı Erdoğan’ın Dolmabahçe’de Trump’ın oğluyla gizli görüştüğü iddiasını Özel gündeme taşıyınca, Beyaz Saray randevusuyla ilgili gerçekler de çorap söküğü gibi gelmeye başladı.
Özel’in açıklaması sonrası Saray, gizlediği görüşmeyi doğrulamak zorunda kaldı. Özel, bu görüşmede babasıyla aynı adı taşıyan oğul Donald Trump Jr’ın, Erdoğan’ı Başkan Trump’la görüştürebileceğini ancak bunun için pamuk ellerin cebe girmesi gerektiği mesajı verdiğini iddia etti. Bu iddia üzerine de Washington baklayı ağzından çıkardı.
Erdoğan, Özel için “sağır duymaz uydurur” dedi ama sağır sultanın bile duyduğu gerçeğin, “Trump’ın Erdoğan’ı kabul etmesinin arkasında Türkiye’nin Boeing’ten 300 adet yolcu uçağının yanı F-16 ve F-35 savaş uçağı alımıyla ilgili olduğu” anlaşıldı. 300 Boeing uçağının maliyetinin yaklaşık 18 milyar ABD Doları’nı bulacağı söyleniyor.
Görüşme maliyetinin bu kadarla kalmadığını da dün sabah Resmi Gazete’den öğrendik. Erdoğan, ABD’ye ayak bastığında Türkiye otomobil dâhil bazı ABD menşeli ürünlere uyguladığı ek vergiyi kaldırdı. Buna karşılık Trump’ın nefret ettiği Çin’in ve Japonya’nın ürettiği arabalara ek vergiler getirdi.
Çin lafını duyunca insan ister istemez, “Türkiye-Rusya-Çin ittifakı” öneren Devlet beyin kulakları çınlasın diyor.
Yani, Trump’ın Beyaz Saray’ın da ağırlanma kimsenin kaşının gözünün güzelliği hürmetine değil. Görüşmenin, hepimizin cebine bayağı yüklüce bir dokunuşu olacak gibi. “Kazanan hep ben olacağım” kafasındaki, tipik Trump yaklaşımı.
Hatırlayın 19 Ocak 2024’de Alper Gezeravcı uzaya gidince, “AKP’nin Türkiye’de uzay çağını başlattığı” öne sürülmüş, Gezeravcı ABD dönüşü 31 Mart yerel seçimleri öncesi AKP tarafından miting, miting gezdirilmişti.
AKP’nin propaganda makinesine inanırsak, sanki Gezeravcı Türkiye’de kurulan bir platformdan yine Türkiye’nin milli uzay aracı ile uzaya fırlatılmıştı.
Oysa işin gerçeği, “Gezeravcı’nın uzay yolculuğu için bir zamanlar Trump’la arasından su sızmayan Elon Musk’ın sahibi olduğu Axiom Space firmasına 55 milyon dolar koltuk parası” ödenmiş olmasıydı.
Türkiye Uzay Ajansı (TUA) Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Lokman Kuzu da, Almanya’nın Sesi’ne (DW) Gezeravcı’nın uzay yolculuğu maliyetinin koltuk parası dahil yaklaşık 70 milyon ABD dolarını bulduğunu söylemişti.
Yazının başına dönersek.
Bartholomeos sonuçta dünya üzerindeki Ortodoks Hristiyanların manevi lideri. Patrikhane’nin Beyaz Saray’a ilettiği görüşme talebi hemen karşılık buldu.
Trump’ın Patrikhane ile al-ver dengesi ABD’deki güçlü Rum lobisi nedeniyle Bartholomeos’un, dolayısıyla Yunanistan ve Kıbrıs Rumlarının lehine.
Aynı durum “Türkiye Cumhuriyeti” için geçerli mi, pek emin değilim.
Ama Erdoğan iktidarının devamlılığının, mevcut ABD yönetiminin çıkarına olduğu ise aşikar.


