Beykoz Belediyesi nde hesap günü! “İmamoğlu’nun ekibi ihale baskısı yapıyordu”
Sabah sayfasından elde edilen bilgilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuru yapıyor.
Beykoz Belediyesi'ne yönelik gerçekleştirilen 'yolsuzluk' soruşturmasında Belediye Başkanı Alaattin Köseler'in de aralarında bulunduğu 13'ü tutuklu, 26 sanık ilk kez hakim karşısına çıktı.

"BİZİ YÖNETİMDEN UZAKLAŞTIRIP İMAMOĞLU'NUN EKİBİNİ GETİRMEK İSTEDİLER"
Veli Gümüş savunmasında, "Beykoz Belediyesi Özel Kalem görevim dışında bir görevim olmadığı bellidir. Beykoz belediyesi Alaatin Köseler'in dışında bir bağlantım yoktur. Şahsım ile ilgili belli olmayan hesaplardan karalama kampanyaları yapılan hesaplara Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığı'nca re'sen soruşturma başlattım. Ekrem İmamoğlu'nun genelge gönderdiği ortaya çıkmıştır. Ekrem İmamoğlu ile bağlantılı imar işleri olmadığı açıkça ortaya çıkmıştır. Özlem Ural, Beykoz belediye başkan vekili ile çalışmaktadır. Dolayısıyla Ural, bu kişilerle bağlantılı ve irtibattadırlar. Buna paralel olarak Yavuz isimli kişi Beykoz Belediye çalışanı İstanbul Belediye Başkanı İmamoğlu ile bağlantılı olduğu ortaya çıkmıştır. Başta Alaattin Köseler olmak üzere rahatsız oldukları ortaya çıkmıştır. Ben bir teftiş yazısı yazmıştım. Israrla istememe rağmen vermediler. Ben belediyenin özel kalemiyim. Çünkü başta Alaattin Köseler olmak üzere belediyeyi bizim yönetimden uzaklaştırmak isteyip Ekrem İmamoğlu'nun ekibini getirmek istediler" dedi.

"BANA İFTİRA ATILDI"
"Beykoz Belediyesi'nde 3 aylık iş sürecimde hiçbir müdürlük işlerinde müdahale etme girişimim olmamıştır. İhalelere müdahale etme tecrübem bulunmamıştır. Beykoz belediyesi başkanı tarafından bırakın talimatı ile ihalelere müdahale etme gibi görev tanımıma giren bir durum yoktur. Duran Bülbül isimli şahıs Beykoz Belediyesi hukuk mevzuat danışmanlığı hizmeti vermektedir. Kendi görev tanımında da anlaşılacağı üzere Beykoz Belediyesi'nde yapılan iş işlemlerinde belediye kanunları hakkında mevzuat danışmanlığı yapmaktadır. Somut delillere dayanmayan şeylerle şahsımı suçlamaktadır. Tüm bu iddialar İstanbul Büyükşehir Belediyesi Beylikdüzü operasyonu olduğunu şuan ki belediye başkan vekili olan Özlem Ural, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ekibine haber verdikleri, Beykoz Belediyesi'nde iftira attıkları beyan etmiştir. İlgili şahıs ifadesinde Beylikdüzü ile ortak olduğumu, firmaların usulsüz şekilde iş verdiğimi net olarak söylemekte. Ancak bununla ilgili net somut delil sunmamaktala birlikte kendisi özel görüşmeler yapmaktadır. Bu durum başlı başına şahsıma istinat edilen iddiaları gerçeğini yansıtmamaktadır. İftardan ibarettir" dedi.


"ÖZEL KALEM OLDUM BAŞIMA GELMEYEN KALMADI"
Veli Gümüş, "Şahsım adına ifade veren Serdar Karahan, beni ve Belediye Başkanı Alaattin Köseleri tanımadığına ilişkin beyanı bulunmaktadır. Bu şahsi ile herhangi bir akrabalığım yoktur. İfadesinde; şahsım ve Alaattin Köseleri hedef göstermesi, yanlış beyanlarla suçlamasının nedeni İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun bizzat müdahale ve baskısı olduğu, bir takım isimleri Beykoz belediyesi bünyesinde yerleştirmemesi bu dönemde ihale ve çeşitli belediye hizmetlerin çoğu makama sahip olamaması. Fidan Gül, vali konularda akademisyenlik konusunda deneyimli olduğunu söylemiştir.
Aynı zamanda Beykoz Belediyesinde başkan hukuk ve mevzuat danışmanıdır. İstanbul Büyükşehir Belediyesi muhtarlıklar daire başkanı tarafından aranarak Fidan Gül'ün Belediye Başkan Yardımcısı olarak atanmadığında İBB tarafından gelecek yardımlarının kesileceğini söyledi. Başkan Alaattin Köseler tutuklandıktan sonra yeni seçilen vekil intikam alır gibi başkanın görevden aldığı kişileri geri işe aldı. Fidan Gül'ün ifadeleri somut delile dayanmıyor. Murat Ongun ve Murat Kapki İBB ve Ekrem İmamoğlu ekibi tarafından yönlendirilen kişilere ihaleyi vermek için Alaattin Köseler'e baskı yapıyordu. Başkan bey buna müsade etmiyordu. Abbas Önder Mutlu'yu şahsen tanımamaktayım. Abbas Gürdal, Beykoz Belediye(medya iletişim) bünyesinde hizmet vermektedir. Görev yaptığı dönemde benim bünyemde yapılan işlemlere müdahale ettiği yer almamaktadır. 33 yaşına kadar hiçbir suç işlemedim. Ne zaman Beykoz Belediyesine geldim özel kalem oldum başıma gelmeyen kalmadı.

Tutuklu sanık Metin Ülgey ise "Başkanla ilişkimiz alt-üst dengesinden ibarettir. Hiçbir ihalede fesat karıştırma gibi bir durumum yoktur. Ben örgüt üyesi olsam şanıma yakışır düğün yapardım. Nişanlıyım, ev eşyalarımı bile parça parça alıyorum. Yıldız Güneş, Erkan Duyar ve Duran Bülbül'ün hakkımda verdikleri ifadeleri yalanlıyorum. Benim belediyedeki vasfım başkanla programlara katılmak, destek olmaktı. Demans hastasıyım, bu süreçte 3 defa atak geçirdim" dedi.
"TÜM İŞLERİ USULE UYGUN YAPTIM"
Tutuksuz sanık Gülten Tozanlı savunmasında "Ben yaptığım tüm işleri usule uygun yaptım. Belediyede herhangi bir yönlendirme olduğunu duymadım. Ben tedarikçilerle de fazla muhattap olmuyorum. Ben sadece gıda tedariki süreçleriyle ilgileniyordum. Ben bütçemi bile İBB'den bütçe geldikten sonra kullanmaya başladım. Ekim 2025'ten itibaren belediyeden ayrıldım" ifadelerini kullandı.

KÖSELER İDDİALARI REDDETTİ
Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler iddiaları reddetti. Köseler; "Belediyede eksik evrak olmasına rağmen firmalara ödeme yapan kimse soruşturulmalı, bu evraklarda kimse bundan bahsetmiyor. Bu iddianamede görülmeyen kurgu vardır. Burada bulunma nedeni mi ben bu iddianamede göremiyorum. Benim içeride olmamdan kim, kimler ve hangi firmalar yaralanıyor" şeklinde konuştu.
"BANA MOBBİNG YAPILDI"
Tutuksuz sanık Yıldız Güneş, "Ben hiçbir zaman müdürlük istemedim. İnsan kaynakları müdürlüğü yazı yazdı, yazıda 'başkan bey seni müdür olarak görevlendirdi' yazıyordu. Bende müdüre gittim istemediğimi söyledim. Ben bu işi yapmak istemediğimi defalarca söyledim. Açık ihale yapılmadı, Alaattin Köseler ilk başta yeni geldiği için ihale yapılmasını istemedi. Başkan bey geçmiş zamanda çalışılan firma ile çalışmak istemiyordu. Kendi şahsıma 'eski firmalarla çalışmak istemiyorum' şeklinde dile getirdi. Alaattin Başkan ve Veli Gümüş'ün yönlendirdiği firma dışında kimseyle çalışılmayacağını söyledi. Hem gıda hemde bakım anlamında bu firma dışına çıkılmayacağı defalarca söylendi. Şeker alımı ile ilgili ben ilk kez fiyat araştırması yaptım. Çünkü ben satın alma ile ilgili bilgim yok, zaten birimimiz var biz orada sadece tamamlayıcı görevindeyiz. Alaattin Köseler bilgisi dışında ihale yapılmasını istemiyordu. Başka müdürlüklerin de ihalelerine karıştığını gördüm. Bana 'sen fiyat araştırması yapmayacaksın' demedim mi diyerek şeker araştırmasını yırttı. Metin Ülgey'in ihalelere karıştığını görmedim. Alaattin başkan geçmişe yönelik hiçbir borcu kabul etmiyordu. Ben kendim inanılmaz mobing içerisindeydim. Alaatin başkanla her görüştüğümde moralim bozuk çıkıyordum" dedi.


