Bikini dünyayı nasıl fethetti: Büyük skandalın kısa tarihi! Sözcü Gazetesi

İlk bikini, 1946’da Jacques Heim ve Louis Réard isimli moda öncülerinin birbirinden bağımsız geliştirdiği iki ayrı versiyonla gün ışığına çıktı. Heim, kendi tasarımını “Atom” adıyla tanıtırken, Réard yeni mayosunu, adını ABD’nin Pasifik’te test ettiği atom bombasından alarak “Bikini” olarak lanse etti.

Paris’te düzenlenen havuz başı defilesinde dansçı Micheline Bernardini’nin giymeye cesaret ettiği bu dört parçalı kumaş, dönemin muhafazakâr bakışını kısa sürede sarstı. Vogue’un efsanevi editörü Diana Vreeland, bikiniyi “atom bombasından bu yana en büyük moda devrimi” olarak nitelendirdi.

1950’lerin başında Avrupa’da “Miss Bikini” gibi güzellik yarışmaları düzenlenirken, Katolik dünyası ve İtalya, İspanya gibi ülkelerde model günah sayılarak yasaklandı. Hatta 1952’de Avustralya’nın ünlü Surfers Paradise Plajı’nda bir bikini modeline “açıklık sınırını aştığı” gerekçesiyle plajdan ayrılması emri verildi.

Ancak 1960’larla birlikte Brigitte Bardot, Raquel Welch ve Ursula Andress gibi sinema ikonlarının beyaz perdeye taşıdığı cesur bikini görüntüleri, parçayı ana akım hâline getirdi. Ursula Andress’in 1962 yapımı “Dr. No” filmindeki belleklerde iz bırakan sahnesi, bikiniyi küresel ölçekte popülerleştirdi.

1970–80’lerde sprey bronzlaştırma teknikleri ve Brezilya tipi alt giysilerle küçük kumaş parçaları bir trend patlaması yaşarken, 1990’larda mikrokini kavramı doğdu. Hatta 1996’da olimpik voleybol turnuvalarında bikini altı forma olarak kabul edildi, 1997’de ise Miss America’da bikini yasağı kaldırıldı.

Günümüzde bikini, plaj modasının vazgeçilmez sembolü olarak, yüzme performansından sosyal özgürleşmeye uzanan anlam katmanlarıyla varlığını sürdürüyor. 1940’ların “skandal” havasından, modern zamanların ikonik stili haline uzanan bu küçük kumaş parçası, hem moda tarihine hem de toplumsal değişime tanıklık ediyor.