Bin yıllık dev tapınak: 100 tonluk taşlarla inşa edilmiş Sözcü Gazetesi
Sozcu sayfasından alınan bilgilere göre, SonTurkHaber.com açıklama yapıyor.
Euronews'te yer alan habere göre; yaklaşık 125 metre uzunluğunda ve 145 metre genişliğinde olan bu tapınak, neredeyse bir şehir bloğu büyüklüğünde. Yapıda 15 dikdörtgen yapı, güneşin ekvator hizasında olduğu ekinoks tarihlerine hizalanan merkezi bir avlu etrafında düzenlenmiş şekilde inşa edildi. Bu hizalamanın antik kültürlerde ritüel günlerle ilişkili olduğu biliniyor.
100 TONLUK TAŞLARLA İNŞA EDİLMİŞBazı yapıların 100 tonluk taşlarla inşa edilmiş olması, bölgede ileri düzeyde planlama ve çok organize bir iş gücü olduğunu ortaya koyuyor. Uzmanlara göre, bu bölgede bir dönem 20 binden fazla insan yaşamış olabilir.
Araştırmayı yürüten Pensilvanya Eyalet Üniversitesi’nden baş arkeolog Dr. Jose Capriles, Palaspata’nın yalnızca bir ibadet yeri olmadığını vurgulayarak, buranın ticaret yolları arasında stratejik bir geçiş noktası olduğunu belirtti.
UYDU GÖRÜNTÜLERİNDE FARK EDİLDİYerel çiftçilerin bildiği bir tepe üzerinde yer almasına rağmen dikkat çekici görünmediği için bugüne dek hiç araştırılmayan bölge, uydu görüntülerinde fark edilen geometrik şekiller sayesinde keşfedildi. Ardından drone ve 3D görüntüleme teknikleriyle yapının insan eliyle inşa edildiği doğrulandı.
Yapının yüzeyinde, geleneksel mısır birası chicha için kullanılan “keru” adı verilen çanak çömlek kalıntıları bulundu. Bu durum, tapınağın tarım bayramları ve şenliklerde kullanıldığını gösteriyor.
Ayrıca buğday ve mısır gibi ürünlerin bu yükseklikte yetişmemesi, ürünlerin Cochabamba vadilerinden getirildiğini ve Palaspata’nın farklı bölgeler arasında ticaret ağı kurduğunu ortaya koyuyor.
Tapınağın bir zamanlar kırmızı kumtaşı ve beyaz kuvarsit taşlarla çevrili olduğu, bugün ise çökmüş olmasına rağmen dikdörtgen planının ve astronomik hizalamasının arazide hâlâ görülebildiği belirtildi.
Yakındaki Ocotavi 1 adlı küçük bir alanda ise ev kalıntıları, aletler, hayvan kemikleri ve kafatası şekillendirmesi yapılmış insan mezarları bulundu. And kültürlerinde bu şekillendirilmiş kafataslarının soylu sınıfa ait olduğu biliniyor.
Tiwanaku uygarlığının M.S. 1000 yılı civarında aniden çöktüğü bilinirken, İnkaların 15. yüzyılda Andlar’a ulaştığında bu yerleşimlerin çoktan harabeye döndüğü kaydedildi. Geriye ise piramitler, teraslı tapınaklar ve dev taş anıtlar gibi yapılar kalmıştı.


