Bir aileye bu yapılır mı? Yenidoğan cinayetlerinde Sağlık Bakanlığı nın içinde olduğu skandal!
Halktv sayfasından alınan verilere göre, SonTurkHaber.com bilgi veriyor.
Türkiye'nin belki de gördüğü en büyük skandallardan birisi olan Yenidoğan şebekesinin cinayetleri hala hafızalarda taze. Söz konusu vahim olaylara dair mahkeme süreci devam ediyor. Geçtiğimiz günlerden dosya kapsamında sanıklara tahliye kararı verildi.
İKİ HAFTALIK MERVE BEBEĞİN ÖLÜMÜTolga Şardan ise 2016 yılından bu yana acı çeken Baci ailesinin yaşadıklarını kaleme aldı. Yine bir bebek ölümünün merkezinde olduğu olay 2016 yılından bu yana aydınlatılmıyor. Şardan'ın aktardıklarına göre acı olayın aydınlatılamama sebebi ise Sağlık Bakanlığı. Öne sürülenlere göre 2016 yılında Diyarbakır'da dünyaya gelen bir bebek katarakt ameliyatı olma gerekçesi ile ailenin rızası olmadan bakanlığın uçağı ile İstanbul'a getirildi.
HASTANE: İLAÇLARI KALDIRAMADIĞI İÇİİN ÖLDÜO dönemde adı Özel Bağcılar Tekden Hastanesi’nde tedaviye alınan Merve bebek henüz iki haftalık iken hayatını kaybetti. Hastane yönetimiyle görüşen Baci’ye, “bebeğin, böbreklerinin tedavi için verilen ilaçları kaldıramadığı için yaşamını yitirdiği” anlatıldı.
AİLE SOLUĞU SAVCILIKTA ALDIÖzel Şafak Hastanesi’nde yer aldığı Yenidoğan bebek çetesi soruşturması başlatıldığında Baci Ailesi, dosyaya müdahil olabilmek amacıyla harekete geçti.
Baba Baci, şikayetçi olmak için defalarca Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi’ndeki doğum ve İstanbul’a sevk raporu talep etse de bu talepler karşılanmadı.
BAKANLIK SUSPUSYenidoğan Çetesi soruşturmasını yürüten Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na aile tarafından başvuru yapıldı. Savcılık Sağlık Bakanlığı’ndan soruşturma izni verilmesi ya da verilmemesini talep etti.
Bakanlık ise aradan 8 ay geçmesine rağmen hala savcılığa bir yazı yazmadı.
Şardan yaşanan skandalı şu şekilde anlattı:
Merve bebek; 5 Ağustos 2016 günü, Münevver ve Veysi Baci çiftinin evladı olarak Diyarbakır’daki Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesinde dünyaya gözlerini açtı.
Henüz hastaneden taburcu olmamışken, doktorlar ameliyat nedeniyle tedavisi devam eden anne Münevver Baci’ye, Merve bebeğin gözünde “katarakt” bulunduğunu ve ameliyat için İstanbul’a gönderilmesi gerektiğini aktardı.
Tedavisi nedeniyle sağlık sorunu devam eden Münevver Baci, bebeğinin İstanbul’a gönderilmesine onay vermedi. Bunun üzerine hastane yönetimi, baba Veysi Baci’ye ulaşarak onay talebinde bulundu.
Baba Veysi Baci ise diğer evladının yaşadığı sağlık sorununun tedavisi için Batman’daydı. Merve bebeğin İstanbul’a gönderileceğinden haberdar olmasıyla birlikte Batman’dan yola çıkan Veysi Baci, Diyarbakır’daki hastaneye geldiğinde sürprizle karşılaştı.
Hastane yönetimi, babaya açıklama yapmak yerine doğrudan Diyarbakır Havaalanı’na gönderdi. Baba Baci, ne olduğunu anlamaya çalışırken, kızının İstanbul’a uçuş için bekleyen Sağlık Bakanlığı’na ait özel uçağa bindirildiğini gördü.
Baba Baci, kalkış hazırlıkları yapan uçağa yerleştirilen henüz 10 günlük bebeğini görmek istediğini söyledi. Ancak uçağa gidişin yasak olduğu belirtilen Baci’ye hiçbir açıklama yapılmadan görevliler tarafından uçuş öncesinde seyahat onayı alındı.
Baba Veysi Baci, ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Merve bebek, Sağlık Bakanlığı personeli aracılığıyla İstanbul’a götürülerek o dönemde adı Özel Bağcılar Tekden Hastanesi’nde tedaviye alındı.
if (!$ISMOBILE) : ?>include(__DIR__.'/320x100.php');?>Bu arada hastanenin adı daha sonra Özel Şafak Hastanesi olarak değiştirildi ve geçen yıl ortaya çıkarılan yenidoğan soruşturması merkezinde yer aldı.
Doğum sonrasından hastaneden taburcu edilmeyen Merve bebeğe henüz kimlik çıkartılacak zaman bile olmamıştı. İstanbul’daki hastane yönetimi, Baci Ailesi’ne ulaşıp bebeğe kimlik kartı çıkartılması talep edildi.
Aile, henüz iki haftalık olmamış bebeğe kimlik kartı çıkartma işlemini yürütürken, acı haberi aldı maalesef.
Ailenin neler yaşadığını düşünebilirsiniz?
Takip eden günlerde hastane yönetimi aileyi hastaneye davet ederek 1 Kasım 2016 günü Merve bebeğin cansız bedenini baba Veysi Baci’ye teslim etti. Baba Baci, hakkında hayallerine sahip olduğu bebeğini kucağına aldığında aklından neler geçtiğini hatırlamıyordu.
Hastane yönetimiyle görüşen Baci’ye, “bebeğin, böbreklerinin tedavi için verilen ilaçları kaldıramadığı için yaşamını yitirdiği” anlatıldı.
Bebeğinin cansız bedeniyle kala kalan baba Baci, Diyarbakır’a dönerek evladını toprağa verdi.
Aradan geçen sekiz yılın sonunda İstanbul’da aralarında Merve bebeğin de şüpheli biçimde yaşamını yitirdiği Özel Şafak Hastanesi’nde yer aldığı yenidoğan bebek çetesi soruşturması başlatıldığında Baci Ailesi, dosyaya müdahil olabilmek amacıyla harekete geçti.
Baba Baci, şikayetçi olabilmek amacıyla doğumun gerçekleştiği Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi’ndeki doğum ve İstanbul’a sevk raporunu alabilmek için birçok kez girişimde bulundu. Ancak acılı babaya her defasında hastaneden “red” yanıtını verildi.
Yaşanan gelişmeler sonrasında şüpheleri daha da büyüyen Baci Ailesi, geçen kasımda aynı zamanda yoğun bakım çetesi soruşturmasını yürüten Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na resmi başvuru yaptı.
Baci Ailesi’nin iddiaları sonrasında soruşturmayı yürüten Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, geçen ocak ortasında Sağlık Bakanlığı’ndan soruşturma izni verilmesi ya da verilmemesini talep etti.
Sağlık Bakanlığı’nın görevi Baci Ailesi’nin iddialarında adı geçen personeli tespit etmek, Merve bebeğe yapılan sağlık işlemlerine ait işlemlerin kayıtlarını ortaya çıkarmak.
Ancak savcılık yazısının gönderildiği 13 Ocak 2025’ten bu yana -yarın 13 Eylül olması sebebiyle- üzerinden tam sekiz ay geçti. Fakat, Sağlık Bakanlığı’ndan henüz olumlu ya da olumsuz ses yok!
Bakanlığın sessizliği devam ederken savcılık, geçen nisanda bakanlığa eleştirel yazı gönderip talep edilen bilgilerin bir an önce gönderilmesini talep etti. Ancak bakanlık bu resmi yazıya da “ilgide kayıtlı yazı incelenmiştir. Bahsi geçen dosya Mesleki Sorumluluk Kurulu tarafından değerlendirmeye alınmış olup ön inceleme süreci başlatılmıştır” yanıtını vermekle yetindi.
Anlayacağınız dosya halen açık. Sağlık Bakanlığı’nın “vurdumduymazlığı” sebebiyle savcılık soruşturmasında henüz adım atılabilmiş değil.
Acılı aile, şüpheli biçimde yitirdikleri Merve bebeğin ölümüne neden olanların bulunmasını istiyor kuşkusuz. Ailenin en doğal hak arayışına karşın Sağlık Bakanlığı halen “üç maymun”u oynuyor.


