Bir de aynada kendimize bakalım! Sözcü Gazetesi
SonTurkHaber.com, Sozcu kaynağından alınan bilgilere dayanarak haber veriyor.
Altmış yılı aşkın süredir Avrupa Birliği’ne üye olmak için uğraşıyoruz ama... Sonuç SIFIR.
Bırakın üye olmayı, adaylığımızı bile iptal edecekler neredeyse...
Adamlar vize vermek için bile bin bir güçlük çıkarıyor, başvuruların önemli bir bölümünü küstahça geri çeviriyor!
Her geçen yıl Avrupa’dan biraz daha uzaklaşıyoruz...
Geleceğimizin parlak olduğunu söyleyemeyiz!
Evet, Avrupa Birliği menfaatçidir, çıkarlarını düşünür, bu tamam da...
Bizim de aynaya bakıp kendi hatalarımızı görmemiz lâzım!
★★★
Asil üye olmak için Avrupa Birliği’nin kriterlerini yerine getiriyor muyuz?
Ülkemizde gerçek bir demokrasi, hukukun üstünlüğü, düşünce ve fikir özgürlüğü var mı? Yok!
O zaman ne diye “Avrupa Birliği’ne girelim” diye tutturuyoruz? Giremeyiz!
Önce ülkemize gerçek demokrasiyi yerleştirmeli, Avrupa Birliği standartlarını yerine getirmeliyiz.
Aksi halde 60 yıldır olduğu gibi hava almaya devam ederiz!
★★★
Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor açık açık dedi ki:
“Avrupa Birliği üyesi olmak isteyen, muhalefeti tutuklayıp hapse atmaz! Türkiye ‘Biz Avrupa Birliği üyesi olmak istiyoruz’ diyor ama aynı zamanda, muhalefetin önde gelenlerinden biri (Ekrem İmamoğlu) tutuklanıyor. Bu, Avrupa’da anlaşılamıyor. Şu an, süreci sekteye uğratan en önemli şeylerin başında bu geliyor!”
★★★
Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Amor, görüşlerini anlatmaya şöyle devam etti:
“Avrupa Birliği’ne katılım süreci bazı ilkelere dayalı. Sürecin devam etmesi için uyulması gereken kurallar, jeopolitik durum, konum, askeri güçle ilgili değildir. Tamamen demokrasiyle alâkalıdır. Bu konuda Ankara ile ilerleme sağlanamıyor. Çünkü demokratik standartlar iyileşmiyor.
Sayın Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması, Avrupa’ya gönderilen karmaşık bir sinyal
oldu.
Sabahın köründe 16 milyonluk bir şehrin belediye başkanının evine polis yığmak nedir?
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarının uygulamasını istiyoruz. Avrupa Birliği olarak gerçekten bağımsız bir yargı görmek istiyoruz. Bunların sağlanması şart!”
Şehitlerin çocukları...Sevgili okurlar, iki gün sonra Cuma günü mübarek Kurban Bayramı başlıyor.
Tüm hayır kurumlarına yapılan kurban bağışları çok önemli...
Yurtsever E. Albay Tahsin Ataizi’nden “Bağışlar” konusunda aldığım mesajı sizlerle paylaşmak istiyorum. Şöyle diyor:
“Bir düşünün, babasını göremeyen, halen okuyan, tahsiline devam eden çocukları... Ve onların mürüvvetlerini göremeyen ŞEHİT BABALARINI...
Hiçbir parti söz konusu olmadan... Vatan için hayatlarını kaybedenlerin çocuklarına sahip çıkmak adına, Kurban Bayramı bağışlarını Mehmetçik Vakfı’na yapılmasını arzu ederek bunları yazdım.
Türkiye’mizin geleceği için muhtaç öğrencilerimize sahip çıkan Türk Eğitim Vakfı (TEV) ve Türk Silahlı Kuvvetleri Mehmetçik Vakfı (TSKMEV) gibi, ortak görüşleri olan kuruluşlara bağışlarla şehitlerimizin ruhlarını şad ve yad etmiş oluruz. Bayramınız şimdiden kutlu olsun.” (Tahsin Ataizi)
TEBESSÜM
İki, iki daha kaç eder?
Siyasi bir partiye dolgun maaşla bir sekreter aranıyor. Yöneticiler, başvuruda bulunan üç genç kıza aynı soruyu soruyorlar:
“İki iki daha kaç eder?”
Birinci kız “Dört eder” diyor. İkincisi “İki tane iki yan yana gelirse yirmi iki eder” cevabını veriyor.
Üçüncüsü ise kurnazca konuşup “Bazen dört eder, bazen yirmi iki” diyor.
Hangisi işe giriyor? Hiçbiri! Çünkü son anda bakanlıktan kart getiren dördüncü kız işe alınıyor!
GÜNÜN SÖZÜBaşarının sırrı çalışmak ve çeneyi tutmasını bilmektir!



