Birbiri ardına şehitler... Sorumlusu yok! Sözcü Gazetesi
Sozcu sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuruda bulunuyor.
Sevgili okurlarım, bu kez de Ege bölgesindeki ormanlarımız cayır cayır yanıyor. 10 binlerce ağaçla birlikte evler, araçlar, tarlalar ve ormanda yaşayan canlılar kül oldu.
Dün itibariyle bazı yangınlar devam ediyordu.
Yangınları söndürmek için elinizde çeşitli araçların yeterli sayıda olması gerekir.
Bunların başında yangın söndürme uçakları ve helikopterleri gelir.
İşte, bunları düşünmeye başladığımızda karşımıza bazı gerçekler çıkıyor. Bu gerçekler her yıl ve her orman yangınında karşımıza çıkar ama sonuç değişmez.
★★★
Bazı ormanlarımız günlerden beri yanarken medyadan izliyoruz...
“Falanca bölgedeki yangın söndürme çalışmalarına hava karardığı için ara verildi!”
Bunun anlamı şu:
Yangın söndürme uçaklarında ve helikopterlerde gece görüş cihazı yok!
Hava kararmaya başlayınca pilotlar ister istemez uçuşlara ara veriyor, söndürme çalışmaları erteleniyor ve ormanlar gece boyunca hiçbir müdahale olmadığı için cayır cayır yanmaya devam ediyor...
★★★
Bu memlekette her türlü savurganlık ve sorumsuzluk serbesttir. Devletin ve milletin paraları bizi yöneten uyanık beyefendiler ve hanımefendiler tarafından hoyratça harcanır ve savrulur. Hiç kimse onlardan hesap sorma yetkisine sahip değildir!
Zaten sorsanız bile yanıt alamazsınız.
Bu orman yangınları belası başımıza yeni açılmadı. Her yıl tekrar eder durur!.. Ve her büyük yangında karşımıza aynı haber çıkar:
“Uçaklarda ve helikopterlerde gece görüş cihazları olmadığından!..”
★★★
Memlekette her şeyden sorumlu tek adam olan Recep Tayyip ilgili bakanlarına acaba hiç sordu mu...
“Bu gece görüşü cihazları işinin aslı astarı nedir beyler, niçin her yangında çuvallıyoruz, bu olayın çözümü nedir” dedi mi!..
Bu işin elbette ki belli bir maliyeti var. Sorsa, ilgili bakanlar esas duruşa geçip şöyle diyecek:
“Elde ödenek yok sayın cumhurbaşkanım, siz emir verin de bütçeden para ayırsınlar, biz de gece görüş cihazlarını taktıralım!”
Ama bütçede de para yok ki...
★★★
1 Temmuz 2025 tarihli yazımda bu iktidara birkaç soru sormuştum...
- Türkiye’de şu anda, bu yaz mevsiminde orman yangınları için görevli olan kaç adet yangın söndürme uçağı ve kaç adet helikopter var?
- Bunların kaçında gece görüş cihazı var, kaçında yok?
- Bir cihazın maliyeti ne kadardır?
- Mahvettiğiniz Türk Hava Kurumu’nun uçakları ne oldu?
- Kaç uçak ve helikopter bizim malımız, kaçı yurt dışından kiralık getiriliyor?
- Bunların kira bedeli olarak her yıl içeriye ve dışarıya kaç milyon dolar ödüyoruz?
- Pilotların sayısı kaçtır, bunlar Türk mü, yabancı uyruklu mu? Hangi gerekçeyle yabancı pilotları tercih ediyorsunuz?
- Yangın mevsiminde Türk pilotlar kaç para, yabancı pilotlar kaç para alıyor?
Bunlar çok basit sorular. Ama işlerine gelmediği için asla yanıt veremezler.
Bu iktidar döneminde her şeye para var!
Yolsuzluk, savurganlık, israf, yandaş zengin etme serbest. Ama iş orman yangınlarına gelince bırakın gece görüş cihazlarını bir yana, söndürme uçaklarının ve helikopterlerin sayısını açıklamak bile yasak. Devlet sırrı!
★★★
Bu sorumsuzluğun acı sonucu işte böyle karşımıza çıktı...
10 ormancı şehit!
Çoğu cayır cayır yanmıştı. Küle dönmüş cesetlerin kimlikleri Adli Tıp tarafından saptanıyordu.
Şehitlerden biri de Hürriyet gazetesinden arkadaşımız, idari işler sorumlusu Gürsel Aslan’ın oğlu Bayram Eren Aslan’dı. O yıllarda küçücüktü. Babası gazeteye getirdiğinde şakalaşır oyun oynardık...
★★★
Bolu’da Kartalkaya otelinde çıkan yangında 78 kişi yanarak öldü. Birileri halen yargılanıyor ama baş sorumlu olması gereken Turizm Bakanı büyük bir pişkinlikle makamında oturmayı sürdürüyor..
Kuzey Irak’ta bir mağarada metan gazından zehirlenen 12 askerimiz şehit düştü. Bu işin sorumlusu kimdir, kimlerdir? Askerlerimizi gerekli araştırmayı yapmadan o mağaraya kimler sokmuştu? Bu konuda ortada bir tek isim bile yok. Devlet sırrı!
10 ormancımız birden yangında nasıl can verdi? Sorumlular bilinmiyor ve hiçbir zaman ortaya çıkmayacak.
★★★
Sevgili okurlarım, bunlar insanlarımızın canıyla ilgili konular... Ve Türkiye’de her olaydan sonra birbiri ardına açıklamalar gelir...
Başta Recep Tayyip, herkes üç aşağı beş yukarı aynı şeyleri söyler:
“Olay hepimizi yasa boğmuştur. Sorumlular en kısa zamanda hesap verecektir. Ölenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına ve aziz milletimize sabır ve başsağlığı dileriz!..”
Ve hepimiz olanları birkaç gün sonra unuturuz.
Bu bir Türkiye klasiğidir!
Hiç kuşkunuz olmasın, 10 ormancı olayında da aynı şey olacaktır.


