Bizler yaşayan ölüleriz Dünya Haberleri
SonTurkHaber.com, Yenisafak kaynağından alınan verilere dayanarak açıklama yapıyor.
İsrail’in Gazze kentine yönelik operasyonları nedeniyle güneye göç etmek zorunda kalan yüz binlerce Filistinli, yoğun insan ve araç trafiği yüzünden hareket edemez hale geldi. Saldırıların da devam etmesiyle panik halinde kaçışan Filistinlilerin büyük bir kısmı, aç ve susuz bir şekilde devam ettikleri yolculuklarında bitap düştü ve yürüyecek takatleri dahi kalmadı. El-Raşid sahil yolunda oluşan araç ve insan trafiği nedeniyle binlerce kişi saatlerce yerinde saydı.
50 DAKİKALIK YOL 7 SAAT
Oluşan trafik nedeniyle El-Mevasi kampına 50 dakika uzaklıktaki göç rotasına ulaşmak için Filistinlilerin en az 7 saat çabaladığı kaydedildi. Uydu görüntüleri, eylül ayının ilk haftalarında kentin kuzeybatısındaki Şeyh Rıdvan bölgesinde kurulu çadır kamplarının neredeyse tamamen boşaldığını ortaya koydu. 2 Eylül’de El-Furkan Camii çevresinde en az 250 çadır bulunurken, 15 Eylül’e gelindiğinde bu sayı 50’nin altına düştü. Mahalle pazarına ait otopark alanında 2 Eylül’de yaklaşık 200 çadır vardı; 16 Eylül’de ise hiçbiri kalmamıştı. Salah Halaf Caddesi üzerindeki 125’ten fazla çadırın da 15 Eylül itibarıyla tamamen ortadan kaybolduğu belirlendi.
BUNU YAHUDİLER İÇİN BİLE İSTEMEM
Göç rotasında en ağır yükü ise kadın ve çocuklar taşıyor. 50'li yaşlardaki Gazzeli Maisa Odeh, Suudi Arabistan'a ait Asharq televizyon kanalına yaptığı açıklamada, "Yerinden edilme kelimesi yaşadıklarımızı anlatmıyor. Bizi öldüren Yahudilere bile bunu dilemem. Allah’a yemin ederim ki, düşmanımız olsalar bile böyle bir şeyi onlara dilemem. Göç etmek çok zor, acı ve katlanılması güç bir şey” dedi.
48 GÜNDE 7 KEZ GÖÇ ETTİ
Şucaiyye'den Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Netzarim Koridoru yakınlarına göç eden Munis el-Bahtıti (48), 25 günde 6-7 defa bir yerden bir yere göç ettiğini söyledi. Artık tükendiklerini vurgulayan Munis, "7 aydır zaten ölüyüz ama yine ölüyoruz. Hastane yok, ilaç yok, başımızı sokacak çadır yok. Biraz olsun dinlenebilmek ve sonrasında devam edebilmek burada durmaya karar verdik. Biz yaşayan ölüleriz. Güvenli yer diye bir şey yok Neden bunları yaşıyoruz ve daha ne kadar yaşayacağız. Dünyada bizim çektiklerimizi kim çekebilir. Sokakta uyuyorum, köpekler yanıma geliyor, eşim kronik bir hasta ve ona ilaç bulamıyorum, ne yapacağımı bilmiyorum. Gazze'de hayat yok" diye konuştu.
HİÇBİR ŞEYİMİZ YOK
Beş çocuklu ve ailesi evinden edilen dul bir kadın El Cezire’ye verdiği demeçte, "Araba veya at arabası bulamadık, ulaşım parasını bile ödeyecek paramız yoktu" dedi. Yolculuğu, yedi çocuklu dul bir kadın olan kuzeniyle ve iki hasta kadınla birlikte yaptığını belirten Filistinli kadın, "Çadırımız bile yok. Sadece sırtımızdaki kıyafetler var" diye konuştu. 33 KİLOMETRE YÜRÜYORLAR İsrail’in “güvenli bölge” ilan ettiği El-Mevasi Kampı’na ulaşmak için kadınlar en az 33 kilometrelik yolu yürümek zorunda kalıyor. Nuseyrat’a 13 kilometre yürüyen Fiilistinliler, buradan El-Mevasi’ye ulaşmak için 20 kilometre daha yol alıyor. Bazı kadınlar sırtlarında yüklerle araçların kapılarına tutunarak saatlerce ilerlemek zorunda kalıyor.
Çocuklar kayboluyor
Göç sırasında yaşanan en büyük sıkıntılardan biri ise kaybolan çocuklar. Anneler kaybolan çocuklarını panikle ararken, korkudan ağlayan çocukların sesi göç yolculuğunda sık sık yankılanıyor. BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA), güneyde kurduğu yardım noktalarında öksüz kalan veya ailesinden ayrı düşen çocuklara destek verildiğini bildirdi. OCHA, şu ana kadar 15 çocuğa ulaşabildiklerini ancak kayıp olarak bildirilen sayının yüzleri bulduğunu açıkladı. Kaybolan çocuklar için ise kısıtlı imkanlar nedeniyle arama kurtarma faaliyetleri yürütülemiyor.


