BM den çarpıcı Kuzey Kore raporu: Yabancı dizi izlemek ipe götürüyor
Hurriyet sayfasından alınan verilere göre, SonTurkHaber.com bilgi veriyor.
Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Ofisi tarafından yayınlanan ve Kuzey Kore’de 1 Ocak 2014-31 Mayıs 2025 arasındaki insan hakları durumunu mercek altına alan rapor, dünyaya tamamen kapalı olan ülkedeki durumun son 10 yılda daha da kötüleştiğini ortaya koydu. Kuzey Kore vatandaşlarının giderek daha fazla baskıya maruz kaldığı belirtilen raporda, "BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği tarafından toplanan bilgiler, atılan sınırlı adımlara rağmen Kuzey Kore’de insan hakları durumunun 2014’ten bu yana genel olarak iyileşmediğini ve birçok durumda daha da kötüleştiğini göstermektedir. 2014’ten bu yana hükümetin vatandaşlar üzerindeki kontrolü giderek sıkılaşmıştır. 2015’ten itibaren yürürlüğe konan yasa, politika ve uygulamalar çerçevesinde vatandaşlar, yaşamın her alanında artan gözetim ve kontrole maruz bırakılmıştır. Bugün dünyada hiçbir nüfus bu denli kısıtlama altında değildir" ifadeleri kullanıldı.
"Siyasi mahkum kampları faaliyette, din özgürlüğü kısıtlanıyor"
Kuzey Kore yönetiminin BM’nin insan hakları durumunu iyileştirme çağrılarına kulak asmadığı vurgulanan raporda, "İnsan hakları ihlallerine yönelik hesap verebilirlik son derece sınırlıdır, uluslararası suçlara yönelik hesap verebilirlik ise yoktur. Komisyonun tavsiye ettiği köklü kurumsal reform gerçekleşmemiştir. Siyasi mahkûm kampları faaliyet göstermeye devam etmekte, Kuzey Kore tarafından kaçırılan yabancı ülke vatandaşları dahil yüz binlerce kayıp kişinin akıbeti hala bilinmemektedir" denildi. Vatandaşların devletin aralıksız propagandasına maruz kalmayı sürdürdüğü aktarılan raporda, "Din özgürlüğü, batıl inanç sayılarak aşırı derecede kısıtlanmıştır" ifadelerine yer verildi.
"KEYFİ CEZALARDAN KAÇMAK İÇİN ARTIK RÜŞVET BİLE YETMİYOR"
Ölüm cezasının son 10 yılda daha yaygın hale geldiğine dikkat çekilen raporda, "İfade özgürlüğü ve bilgiye erişim hakkında ciddi gerilemeler yaşanmış, yabancı ülke kaynaklı medya içeriklerinin (yabancı film ve TV dizileri) paylaşımı gibi çeşitli eylemler için idam cezası dahil yeni ağır yaptırımlar uygulanmıştır" değerlendirmesinde bulunuldu. Teknolojik gelişmelerle birlikte nüfus üzerindeki genel gözetimin daha yaygın hale geldiği belirtilerek, "Artık insanlar keyfi cezaları rüşvetle savuşturmada eskisi kadar başarılı olamamaktadır" denildi.
"AÇLIK HAYATIN DEĞİŞMEZ PARÇASI HALİNE GELDİ"
Son 10 yılda zorunlu çalışmanın artığı ve vatandaşların seyahat hakkının daha fazla kısıtlandığı vurgulanarak, "Devletin ekonomiyi kontrol etmesi ve gelişmekte olan piyasa ekonomisinin önemli alanlarını kapatmasıyla insanların kendi geçimlerini sağlama yeteneği azalmıştır. Örneğin birçok kişi artık yerel pazarlarda ticaret yapamamaktadır. Gelir kaynaklarının sınırlı olması, halkın ekonomik, sosyal ve kültürel haklarını kullanmasını yıkıcı şekilde etkilemektedir" değerlendirmesinde bulunuldu. Vatandaşların gıdaya erişim hakkının da engellendiği hatırlatılan raporda, "Açlık, son 10 yıldır halkın yaşamının değişmez bir parçası haline gelmiştir" ifadelerine yer verildi.
"KUZEY KORE HİÇ OLMADIĞI KADAR İZOLE OLDU"
Ülkedeki insan hakları durumunun Kuzey Kore yönetiminin halihazırda sürdürdüğü geniş çaplı tecrit politikasından ayrı düşünülemeyeceği vurgulanan raporda, "2025 yılı itibarıyla ülke, neredeyse tarihinin hiçbir döneminde olmadığı kadar kapalı ve izole bir hale gelmiştir" denildi. Güney Kore ile bağlantının neredeyse tamamen kesildiği ve uzun süredir izlenen barışçıl yeniden birleşme politikasının terk edildiği hatırlatılarak, "Birleşmiş Milletlerin varlığı ve desteği önemli ölçüde azalmış, 2020’den bu yana ülkeye uluslararası personel girişine izin verilmemiştir" ifadeleri kullanıldı. Toplumsal ayrımcılık ve cinsiyet eşitsizliği gibi alanlardaki insan hakları ihlallerinin de sürdüğü belirtildi.
"TANIK OLDUĞUMUZ ŞEY KAYIP BİR 10 YIL"
BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk raporla ilgili yaptığı açıklamada, Kuzey Kore’nin insan hakları konusunda ilerleme kaydedemediğine dikkat çekerek, "Tanık olduğumuz şey kayıp bir 10 yıl. Üzülerek söylemek zorundayım ki Kuzey Kore mevcut gidişatı sürdürürse halkı, uzun süredir maruz kaldığı acı, ağır baskı ve korkunun daha da fazlasına katlanmak zorunda kalacak" dedi. Kuzey Kore yönetiminin demokratikleşme adımları atması halinde bunun halka daha fazla özgürlük, eşitlik ve hakkın olduğu bir geleceğe dair umut verebileceğini hatırlatan Türk, "Raporun hazırlanış sürecinde yapılan yüzlerce görüşme, özellikle gençler arasında değişim yönünde açık ve güçlü bir arzu olduğunu gösteriyor" ifadelerini kullandı.


