Borç yapılandırma tavsiyeye takıldı Sözcü Gazetesi

Milyonlarca kredi ve kart borçlusu, bankalardan gelecek yapılandırma açıklamasını beklerken, belirsizlik sürüyor. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) geçtiğimiz günlerde duyurduğu kararla, bireysel kredi kartı ve ihtiyaç kredilerinin yüzde 3.11 faizle ve 48 aya kadar vadeyle yapılandırılabileceği belirtildi. Ancak bankalar, bu yapılandırma seçeneğini hayata geçirme konusunda sessizler. Nitekim, bu karar yalnızca ‘tavsiye’ niteliğinde olduğundan, uygulama bankaların inisiyatifine bırakıldı.

GÜNCELLEME BAHANESİ

Yapılandırma seçeneğini mobil ya da internet bankacılığına dahil etmeyen bankalar, müşterilerini çağrı merkezlerine yönlendiriyor. Ancak buradan alınan yanıtlar da net değil. Pek çok banka borç yapılandırması yerine ‘borç kapama kredisi’ adı altında daha yüksek faizli ürünler sunmayı tercih ediyor. Faizi yüzde 4’ü aşan bu krediler, borçlu vatandaşların yükünü artırıyor.

Gazetemizi arayan özel banka müşterisi, kredi borcunu yüzde 3.11 faizle yapılandırmak istediğini ancak bankadan ‘bu oranla yapılandırma yapılmadığı’ yanıtını aldığını belirtti. Bankanın kendisine yüzde 3.99 faizli kendi yapılandırma ürününü sunduğunu söyleyen müşteri, durumu önce BDDK’ya, ardından da Merkez Bankası’na şikayet ettiğini aktardı. Bazı özel bankalar ise borç yapılandırması için başvuran müşterilerine, teknik altyapının henüz güncellenmediği bilgisini veriyor. Bir özel banka müşterisine iletilen bilgiye göre, kişinin borcunun yapılandırmaya uygun olduğu ancak bankanın sisteminde henüz gerekli güncellemelerin yapılmadığı ifade edildi.

ÖzelLikle haziran ve temmuz ayları ticari krediler için iyi geçmedi. Son sekiz haftada ticari kredilerde takibe düşen tutar 20.3 milyar TL artarak 252.5 milyar TL’ye ulaştı. 18 Temmuz itibarıyla bireysel kredi kartı borçları 95 milyar TL’ye, tüketici kredilerinde takipteki tutar ise 90.4 milyar TL’ye çıktı. BDDK verilerine göre toplamda yasal takibe düşen kredi tutarının yıllık yüzde 85 artışla  441.3 milyar TL seviyesine ulaştı. Bu durum, hem reel sektör hem de hane halkı borçluluğunda kırılganlığın hızla arttığını gözler önüne seriyor.