Boşanmaların ortak noktası bulundu! Ve bu düğün gününde gerçekleşiyor Sözcü Gazetesi

2015 yılında Andrew Francis-Tan ve Hugo Mialon’un 3.000’den fazla evli çift üzerinde yürüttüğü kapsamlı bir araştırma, düğün organizasyonundaki “aşırı titizlik” ile boşanma oranları arasında çarpıcı bir bağlantı olduğunu ortaya koydu. 

Araştırmacılar, evlilik süresi, çiftlerin sosyo-ekonomik profili ve yaşam alışkanlıkları gibi onlarca değişkeni inceledi; ancak hiçbir faktör, düğün hazırlıklarındaki yaklaşım kadar belirleyici olmadı.

Çalışmada, düğün gününü kusursuzlaştırmaya odaklanan, her detayı planlayan çiftlerin istatistiksel olarak ortalamadan daha yüksek oranda boşandıkları belirlendi. Araştırmanın yazarları, bu durumun temel nedenini “yüksek stres, artan beklenti ve organizasyon baskısı” olarak tanımlıyor.

Uzmanlar, ilişkiyi “lojistik bir projeye” dönüştüren bu yaklaşımın, çiftlerin birbirleriyle gerçek duygusal bağ kurma fırsatını da gölgelediğini vurguluyor.

Psikologlara göre, düğün odaklı hazırlık süreci, “ilişkinin başlangıç enerjisini” tüketerek uzun vadeli bağlılığı zayıflatıyor. Büyük harcamalar ve gösterişli ayrıntılar, tıpkı ağır bir yük taşımak gibi, çiftleri yıpratıp karar verme süreçlerini bile etkiliyor. Hatta araştırma, evlilik sonrası mali kaynakların hızla tükenmesinin de boşanma riskini artıran bir diğer unsur olduğunu ortaya koydu.

Buna karşın, sade ve mütevazı bir tören düzenleyen çiftlerin evliliklerini daha uzun süre korudukları istatistiklere yansıdı. Araştırma, aşırı masrafın mutluluk getirmediğini, aksine ilişkinin sağlam temelleri yerine geçemediğini net bir dille ortaya koyuyor. Bu sonuçlar, düğün gününün “varış noktası” değil, bir “başlangıç” olduğunu hatırlatarak, çiftleri planlamayı abartmamaya ve ilişkilerini esas öncelik tutmaya davet ediyor.