BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş: Koca bir devlet bir ortaokula uyuşturucunun girmesini engelleyemez mi?
T24 sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuru yapıyor.
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş, Ankara’da düzenlenen “Geleceği Savunmak” programında konuştu. Baş, “Biz bu siyasetten, biz bu ülkeden, bu ülkeyi yönetenlerden sadece psikolojisi sağlıklı, biyolojisi sağlıklı bireyler olarak yaşamayı talep ettik. Sadece bunu istedik. Yediğimiz gıdalarla zehirleniyoruz, izlediğimiz kanallarla zehirleniyoruz, gittiğimiz okullarda zehirleniyoruz. Koca bir devlet bir ortaokula uyuşturucunun girmesini engelleyemez mi?” dedi.
Bağımsız Türkiye Partisi’nin zararlı alışkanlıklara karşı başlattığı “Geleceği Savunmak” adlı program serisinin ilki Ankara'da gerçekleştirildi. Alanında uzman bilim insanlarının zararlı alışkanlıklar konusunda katılımcıları bilgilendirdiği program, konuyla ilgili sinevizyonla devam etti.
Programın kapanış konuşmasını yapan BTP lideri Baş, şunları söyledi:
“İnsanlar neden uyuşturucuya bulaşıyor? Bu öyle bir bela ki, fakiri de işin içinde, zengini de. Herkesi bir şekilde ağına düşürebilen bir bela. Bunlar önce bireyi, sonra ailesini, sonra toplumu ve nihayetinde topyekün bir milleti çürüten işler. Her birimizin birer kimliğe ihtiyacı var. Bu kimliğin ihtiva ettiği unsurlar neler olmalı? Gençlerimize hem milli birliği içinde barındıran hem dini birliği içinde barındıran, insaniyeti içinde barındıran, şefkati, merhameti, vicdanı, adaleti içinde barındıran bir kimlik kazandırmak zorundayız. Gençlerimiz bir kimlik kazanır ve bir ideal edinirse ve o idealin peşinde hayatını sürdürmeye karar verirse işte o genci hiçbir yere saptıramazsınız.
Bağımsız Türkiye Partisi kir, pas kabul etmeyen bir partidir. Bu partinin içinde olan herkesin bir kimliği vardır, bir ideali, bir hedefi vardır ve o ideal ve hedef işte buradaki kötü alışkanlıkların hiçbiriyle kesişemez. O yüzden nesillerimizi ve çocuklarımızı korumamızın yolu onlara bir kimlik kazandırmak, onlara bir aidiyet kazandırmak ve onlara bir hedef vermek ile mümkün. Bugün Türkiye'de siyaset bu işlere vakit ayıramıyor ve dolayısıyla kimliksiz bir toplum oluşuyor. Hedefsiz ve idealsiz bir toplum oluşuyor.
Bir de öyle bir saldırı altındayız ki; aslında medya yoluyla dahi her gün bizi dönüştürüyorlar. Ailecek oturup izleyebileceğimiz bir tane televizyon dizisi var mı? Yok. Şimdi bu planlı bir şey değil de nedir arkadaşlar? Bu planlıdır. Bunun başka açıklaması olabilir mi? Bırakın ailecek dizi izlemeyi, ailecek oturup ana haber bülteni izleyebiliyor musunuz? Ben çocuklarımla oturup ana haber bülteni izleyemiyorum. Öyle haince, vahşice olaylar, haberlerde bize anlatılıyor ki çocuklarım bunu görsün istemiyorum. Böyle bir toplumda nasıl sağlıklı bireyler yetiştirebiliriz? Böyle bir toplumdan sağlıklı insanların, bireylerin çıkması mümkün mü? Aslında hepimiz, çok üzülerek söylüyorum ve özür dileyerek söylüyorum ama psikolojik problemleri olan insanlar olduk. Çünkü bu kadar maruziyetin sonucunda herhangi bir insanın psikolojisinin sağlam kalması mümkün değil. Biz bu siyasetten, biz bu ülkeden, bu ülkeyi yönetenlerden sadece psikolojisi sağlıklı, biyolojisi sağlıklı bireyler olarak yaşamayı talep ettik. Sadece bunu istedik. Yediğimiz gıdalarla zehirleniyoruz, izlediğimiz kanallarla zehirleniyoruz, gittiğimiz okullarda zehirleniyoruz. Koca bir devlet bir ortaokula uyuşturucunun girmesini engelleyemez mi?
Bizim bu noktada çok büyük sorumluluklarımız var. Kimi insan vardır kendi hayatıyla ilgilenir ve o hayatı şekillendirir. Kimi insan vardır çevresindeki hayatı şekillendirir. Kimi insanlar da vardır bütün insanlığın hayatını şekillendirir. Biz öyle bir adamın evlatları ve açtığı yoldan giden insanlarız. Biz öyle bir atanın evlatları ve açtığı yoldan giden insanlarız. O yüzden bütün insanlığın doğru bir şekilde hayat sürebilmesini sağlayacak vazifeleri üzerine almış kişiler olarak bu vazifeyi yerine getireceğiz. Bunun için mücadele edeceğiz. Bizim elimizde bunları hayata geçirebilecek formüller var. Bunları hayata geçirebilecek çözümler var. İnsanımıza sahip çıkacağız, nesillerimize sahip çıkacağız, evlatlarımıza sahip çıkacağız.
Türkiye'de siyaset boş işlerle uğraşıp boş vaatlerle seçmenini kandırırken muhalefet kanadı da sürekli olarak gelecek zaman çekim fiiliyle 'Şunu yapacağız, bunu yapacağız, şunu hayata geçireceğiz, onu alacağız, bunu vereceğiz' derken biz Bağımsız Türkiye Partisi olarak bugün neler yaptığımızı ortaya koyacağız. Biz şimdiki zaman çekim fiiliyle gençlerimize zararlı şeyleri anlatıyoruz. Onları korumak için yöntemleri aktarıyoruz, ailelerini bilinçlendiriyoruz ve Türkiye'nin dört bir yanında eş zamanlı olarak aslında geleceğimizi savunuyoruz ve buna devam edeceğiz." (ANKA)


