‘Bu ekip bir ilişki gurusu’
SonTurkHaber.com, Hurriyet kaynağından alınan verilere dayanarak haber yayımlıyor.
Uzun zamandır birbirlerini tanıyorlar, onlar arkadaştan öte sıkı dost olmuşlar. Çok keyifli ve gülme garantili bir sohbetleri var. Yosi ekibin daha fırlaması, Hakan sakini, Sevinç de onları dengede tutanı gibi. Tiyatro oyunları ilişkiler üzerine, üçünün de bu konuda söyleyecek sözü çok. Başlıyoruz sohbete...
◊ ‘Aşk Listesi’yle başlayalım. Neler var bu listede?
Yosi Mizrahi: Benim karakterim, Hakan Bilgin’in canlandırdığı karaktere şöyle söylüyor: “Uzun zamandır bekârsın, artık hayatında birisi olması gerekiyor, sana ideal kadını bulacağız, ben sana yaşlı bir falcıdan bir doğum günü hediyesi aldım.” Ve cebinden bir kâğıt çıkarıyor. Üzerinde sadece numaralar var. “Bir kadında seni mutlu edecek 10 özelliği önem sırasına göre yazacağız ve gerçekleşecek” diyor. Ve hikâye böyle başlıyor...
◊ Peki, diyelim gerçekten böyle bir liste var. Siz o listede birinci sıraya ne yazardınız?
Sevinç Erbulak: Röportaj başlıyor (gülüyor).
Hakan Bilgin: Benim kadar sohbet edebilen biri olsun isterdim, ilk sıraya güler yüz yazardım, enerjisi hep yüksek olsun isterdim.
◊ Bu arada üçünüz de evli misiniz?
Yosi Mizrahi: Evet, Sevinç ve Hakan iki evlilik yaptı, ben üç. Yani bu ekip bir ilişki gurusu (gülüyor).
Hakan Bilgin: Evet, bizde yedi düğün var.
Terazi etkisi
◊ Siz şimdi bana eşlerinizdeki özellikleri sayacaksınız. İşin keyfi biraz kaçtı ama...
Hakan Bilgin: Eşim Çiğdem dünyanın en güzel, en eğlenceli insanıdır, çok sadıktır, güler yüzlüdür. Ama bazen Terazi burcunun bahsedilen özelliklerini görebiliyorum kendisinde.
Yosi Mizrahi: O ne demek ya? Ben de Terazi burcuyum!
Hakan Bilgin: Terazi burcunun özellikleri arasında bazen dengesizlikler olabildiği anlatılmaz mı? Muhteşem bir gece yaşarsın ama sabahleyin sinirli kalkabilir, tıpkı senin biraz önce geldiğin sinir gibi (gülüyor). Ben eşimde bunu da kabul etmiş biriyim zaten.
◊ Çiğdem Hanım bu röportajı okuduktan sonra bir süre daha güler yüz göremeyebilirsin bence...
Yosi Mizrahi: Bence de hep salonda yatacak.
Hakan Bilgin: Çiğdem de bazen böyle durumlar yaşadığımızı kabul ediyor zaten (gülüyor).
Sevinç Erbulak: Çiğdem bana hep gülümsüyor valla.
◊ Sizin ilk sıranızda neler var?
Yosi Mizrahi: Ben çok aktifim, ‘biti kanlı’ derler ya, öyle biriyim. Şu an motora binip yurtdışına gidelim mi desen yarım saat içerisinde organize olurum. Aşk listemin ilk sırasında benimle her türlü programa okey diyebilecek, anı biriktirirken yanımda olacak biri var.
Sevinç Erbulak: Ben biraz fazla heyecanlı biriyim, aceleciyim. Hayatımı paylaşacağım kişinin benden daha sakin ve dünyaya aynı pencereden bakan biri olmasını çok istemiştim. Ben o kişiyi buldum (gülüyor).
◊ Aşk listenize koyacağınız en garip veya karanlık kriter ne olurdu?
Sevinç Erbulak: Hakan şu an başlık arıyor.
Yosi Mizrahi: Ben mesela fantezileri olsun isterdim.
Sevinç Erbulak: Ay olmasın.
Yosi Mizrahi: Ne var canım, her akşam başka bir kıyafetle eve gelse hoş değil mi?
Hakan Bilgin: Ya röportaj nereye gidiyor!
Yosi Mizrahi: Karanlık taraf mıdır bilmiyorum ama beni her anlamda şaşırtmasını isterim.
◊ Tiyatroya dönersek... Dizilerdeki oyuncuları artık tiyatro sahnesinde de görüyoruz. Siz yıllardır tiyatro yapıyorsunuz, buna bozuluyor musunuz?
Sevinç Erbulak: Niye bozulalım? Biz maraton koşuyoruz. Üçümüz de 30 yılı aşkındır sahnedeyiz, tiyatro yapıyoruz. Gerçekten kişinin yeteneği varsa sahne onu kabul ediyor zaten. Sahne öyle bir yer. Eğer kişi tiyatroya heves için sahneye çıkmışsa uzun soluklu olmuyor zaten, örnekleri görüyoruz.
Hakan Bilgin: Tiyatroda reyting diye bir şey yok, orada canlı seyirci var. Seyirci seni seçer, seni çok güzel ayırır. Tiyatronun reytingi, oyun bitimi izleyiciden aldığınız alkıştır. Ve sonucu anında görür, bilirsiniz. Herkes çıkabilir sahneye tabii, yeter ki emek versin, oyuncu olmak için mücadele versin, seyirciden alkış alabilsin.
‘Bir sürü evli arkadaşım var, Tinder’dan çıkmıyorlar’
◊ Aşk listelerinin günümüzdeki versiyonu arkadaşlık ve flört uygulamaları. Oraya da aslında kriterleri yazıyoruz. Siz hiç kullandınız mı ya da kullanıyor musunuz bu uygulamaları?
Sevinç Erbulak: Ben hayatımda en son ‘Yonca’ kullandım.
Hakan Bilgin: O ne?
Sevinç Erbulak: Tinder’ın bizim zamanımızdaki modeli.
Yosi Mizrahi: Benim Tinder’ım yok, çok net, hiç olmadı.
◊ Evlisin zaten, neden olsun!
Yosi Mizrahi: Bir sürü evli arkadaşım var, Tinder’dan çıkmıyorlar. Bende Instagram, X ve Linkedin var. Çünkü sosyal medyada zaman harcamak bir mesai. Yurtdışına gidiyor, motosiklet gezileri yapıyorum, millet bana “Blog yap” diyor. Kardeşim, ben eğlenmeye gidiyorum. Öyle bir mesaim yok.
Hakan Bilgin: Tinder’ım zaten yok da, şu anda insanların bırak Tinder’ı, dijitali, bire bir karşı karşıya geldiklerinde bile doğruyu söylediklerine inanmıyorum. Şu an sadece kazanmak için yaşıyoruz. Burada maddiyattan bahsetmiyorum. Hayatın genel döngüsünde var olmaktan ve genel hayat mücadelesini kazanmaktan bahsediyorum.
◊ Nasıl yani...
Hakan Bilgin: Şampiyon olmak istiyoruz her açıdan. Bir spor müsabakasında da, bir yarışmada da, çevremizde de... Bu da bizi yalan söylemeye doğru itiyor. O yalan söyleme sürecinde karşı tarafı ikna etmeye çalışırken yalan öyle büyüyor ki kendin olmaktan çıkıyorsun. Herkes kendi olmaktan uzaklaşıp başka birine benzemeye başladı. Sosyal medya da bunu getirdi. Instagram’a bak, kimse gerçek değil... Hayatında bir kez gittiği restorandan 50 fotoğraf paylaşıyor, orada yaşamış gibi. O restoranın ona sınıf atlattığını düşünüyor. Bu da bizim aslında yıllardır var olan bastırılmış aşağılık kompleksimizin bir tezahürü.
Yosi Mizrahi: Bir parantez açacağım, bunu kültür-sanat için de yapıyorlar.
Tiyatroya gidiyorlar, fotoğraflar çekiliyor, “Bak ne kadar kültürlüyüm” gibi paylaşılıyor. Bir de şunu da ekleyeyim sorunla ilgili;
ben insandan beslenen bir karakterim, bekâr da olsam Tinder’ım olmayacaktı.
‘Mükemmel diye bir şey yok’
◊ Gerçekten ideal eş var mı?
Sevinç Erbulak: İdeal insan yok, bence hiçbirimiz ideal değiliz.
Hakan Bilgin: Zaten oyunda da mükemmel insan olmadığını ve bu arayışın doğru olmadığını anlatıyoruz.
Sevinç Erbulak: Mükemmeli aradıkları için olmuyor zaten, çünkü mükemmel diye bir şey yok. Olmasın da zaten.
Yosi Mizrahi: Benim bir repliğim var: “İnsan mükemmel olmayanı kabullenmeyi öğrenerek âşık olur.”
◊ İdealize ettiğimiz kodlarla gerçek hayat sizce ne kadar birbirini tutuyor?
Yosi Mizrahi: Hayatta teoriyle pratik genellikle çok uyuşmaz.
Hakan Bilgin: Bir şeyi hayal etmeyle gerçeğini yaşamak aynı şey olmaz ama hiçbir zaman hayal etmekten de vazgeçmeyiz.
‘Müstehcen fotoğraf gönderdi’
◊ Sosyal medyadan ahlaksız teklif alıyor musunuz?
Hakan Bilgin: Çok.
Yosi Mizrahi: Ben aldım, hâlâ da alıyorum.
Sevinç Erbulak: Ben çok şükür ki ahlaksız teklif falan almadım hiç ama bazen rahatsız edici mesajlar geliyor. Hiç cevap vermeden engelliyorum. Sosyal medyanın çok işe yaradığı zamanlar var tabii; yardımlaşmak için özellikle. Ama sınır ihlali durumunda, ben kişiyi hemen takipçi listemden çıkarıyorum.
◊ Neler geliyor?
Yosi Mizrahi: Bana genelde ‘hello daddy’ falan gibi şeyler geliyor, “Evliyim evladım” diyorum.
Hakan Bilgin: Bana geçen maçta oldu. Devre arası, telefona baktım. Biri “Merhaba, nasılsınız” yazmış. “Teşekkür ederim, sağ olun, siz nasılsınız” dedim. Sonra müstehcen fotoğraf gönderdi. “Sanırım sohbeti farklı bir yere çekmeye çalışıyorsunuz” dedim.
◊ Hâlâ emin değilsin yani... Bu ne kibarlık?
Hakan Bilgin: Evet (gülüyor). Sonra bir fotoğraf daha gönderdi. “Kusura bakmayın, sizi engellemek zorundayım” dedim, o da bana benim heteroseksüel olup olmadığıma dair bir mesaj attı.
Sevinç Erbulak: Engelleyeceğini de söylüyor, direkt engelle ya!
‘Flört bir yakıt gibidir’
◊ Oyun aşk üzerine; aşk tanımlarınızı alsam...
Sevinç Erbulak: Bu röportajı 20 sene önce yapsak söyleyeceklerimizle bugün söylediklerimiz arasında dağlar kadar fark var. Çünkü değişiyoruz, olgunlaşıyoruz. İyi ki böyle. Aşk bugün benim için; önce çok iyi dostluk yapabilmek demek. Ben evliliğimde bu açıdan çok şanslıyım. Şu anda böyle bir aşk yaşıyorum, en yakın arkadaşım gibi biriyle evliyim diyebilirim.
Hakan Bilgin: Aşk dediğin şey geçici tutkuyla dolu bir şey. Senin kimyanla dolu, senin görmeni engeller... Ben de aşkı sevgiye dönüştüren ilişkilere yönelmiş olabilirim.
Yosi Mizrahi: 20 yaşında yaşadığın aşkla 50 yaşında yaşadığının aynı şey olmadığını görüyoruz, biraz daha mantık devreye giriyor. Aşk gerçekten çok tehlikeli bir şey. İnsanı işinden gücünden, eşinden dostundan eder. Çünkü hakikaten böyle gözüne bir perde iner, o ilişki yaşadığın kişiden başka bir şey görmediğin için hayatındaki bütün değerleri sıfırlama ihtimalin var. Bu bana çok tehlikeli geliyor. Bu anlamda büyük aşk hiç benlik bir şey değil. Hiçbir zaman öyle kendimi kaybetmedim.
◊ Madem ilişkileri konuşuyoruz, flörtöz müsünüzdür?
Sevinç Erbulak: Flörtözüm evet, çok da severim. Flört insana çok güzel gelen bir enerjidir. Ama şimdi evliyim falan diye bu yanlış anlaşılmamalı. İnsan evlenince artık flört etmez gibi bir anlayış var. Neden? Ben eşimle halen flört ediyorum. Ayrıca insanın, başkalarından güzel olduğunu duyması, birinin sana hayran olduğunu bilmek güzel değil mi?
Yosi Mizrahi: Flört bir yakıt gibidir. Ayrıca her flörtün birliktelikle sonuçlanması da gerekmiyor.


