Bu iki korkudan kaçış yok: Doğduğumuzdan beri bizimle Sözcü Gazetesi
SonTurkHaber.com, Sozcu kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi paylaşıyor.
Herkesin mutlaka korku duyduğu en az bir şey vardır... Hatta bilim, bunun en az iki tane olduğunu ve doğuştan geldiğini söylüyor. Psikoloji ve sinirbilim alanındaki araştırmalar, yeni doğan bebeklerin biyolojik olarak iki korku refleksiyle dünyaya geldiğini gösteriyor. Bu güçlü içgüdüler, insanın hayatta kalma içgüdüsünün bir parçası olarak kabul ediliyor.
KORKULARIMIZLA İLGİLİ BİLİM NE DİYOR?Bilim insanlarına göre insan; düşme korkusu ve yüksek ses korkusu olmak üzere iki temel korkuyla dünyaya geliyor. Açıklamaları ise şöyle:
Düşme korkusu: 1960'larda yapılan ünlü "Visual Cliff" çalışmasında, 6-14 aylık bebekler ve hayvanlar camla ayrılmış bir düzlemin kenarına geldiğinde çekinme davranışı gösterdi. Bu durum ve üzerine yapılan araştırmalar, hareketin düşme riskine karşı doğal bir refleks olduğunu ortaya koydu.
Yüksek ses korkusu: Yenidoğanlarda yüksek seslere karşı refleks olarak vücut tepkileri ortaya çıkıyor. Sinirbilimsel açıdan bu, ani tehlikelere karşı evrimsel koruma mekanizması olarak tanımlanıyor.
DİĞER KORKULAR NASIL DOĞUYOR?Uzmanlara göre genetiğimizdeki bu iki temel korkunun dışındaki tüm korkular, yaşadıklarımızla şekilleniyor. Örneğin; örümcek korkusu, karanlık fobisi, topluluk önünde konuşma kaygısı gibi korkular, öğrenme, deneyimleme ve çevresel etkilerle gelişiyor. Bu görüş, günümüz sinirbiliminin "haritalanmış beyin esnekliği" bulgularıyla da destekleniyor.
PSİKOLOGLARDAN KORKU TAVSİYELERİKorkunun kaynağına inin: Yeni doğanın tepkisel korkusu ile öğrenilmiş korkuları ayırt etmek, kontrolün ilk adımıdır.
Aşamalı maruz kalma: Özellikle öğrenilmiş korkular, kademeli olarak karşılaşılarak ve yeniden şekillendirilmeleriyle ortadan kaldırılabilir.
Sinir sisteminizi eğitin: Korku reflekslerinizi öğrenmek ve yeniden programlamak, duygusal dengeye erişmenize yardımcı olur.
Özetle; insan doğası sadece iki içsel korkuyla başlar: yüksekten düşme ve yüksek ses. Bunun dışındaki tüm korkular, yaşamımızın bir parçası olarak öğrenilir ve şekillenir. Korkuyu anlamak, onu kontrol etmeye çalışan bireylerin daha özgür ve güçlü bir zihin geliştirmesine yardımcı olabilir.


