Bu pil, şarj edilmeden onlarca yıl çalışabiliyor, ancak tehlikeli bir sırrı saklıyor! Sözcü Gazetesi

Bilim dünyası, sınırlı ömürlü lityum pillerin yerine geçebilecek yeni bir enerji kaynağına yöneliyor. Araştırmacılar, şarj edilmeden yıllarca çalışabilen bir nükleer pil geliştirdi. Bu yenilik, sadece olağanüstü dayanıklılığıyla değil, aynı zamanda güç kaynağı olarak kullanılan malzeme ile de dikkat çekiyor: Radyoaktif karbon-14!

Karbon-14, beta parçacıkları yayarak enerji üreten bir izotop olmasına rağmen, doğru şekilde yönetildiğinde güvenli bir şekilde kullanılabiliyor. Geleneksel pillerin aksine, bu nükleer pil binlerce yıl boyunca istikrarlı bir enerji kaynağı sağlayabiliyor ve sürekli şarj gerektirmiyor.

Bu yeni nesil pil, kimyasal enerjiyi depolamak yerine, radyoaktiviteden doğrudan enerji üretiyor. Karbon-14’ün bozunması ile yaydığı yüksek enerjili elektronlar, yarı iletken bir malzeme ile etkileşime girerek kontrollü bir enerji salınımına yol açıyor. Bu süreç, betavoltaik hücreler aracılığıyla gerçekleşiyor. İlginç bir şekilde, bu radyasyon türü, alüminyum folyo gibi basit malzemelerle bile güvenle kontrol edilebiliyor ve insanlar için tehlike oluşturmuyor.

Araştırmacılar, bu buluşlarını Amerikan Kimya Derneği’nin bahar toplantısında sundular. Rutenyum, titanyum dioksit ve radyokarbon kombinasyonu kullanarak önceki tasarımları aşan enerji verimliliğine ulaşmayı başardılar.

Bu nükleer pillerin potansiyel uygulamaları oldukça geniş. Ömür boyu çalışan kalp pillerinden, pil değiştirmenin mümkün olmadığı uzaktan sensörlere kadar pek çok alanda kullanılabilirler. Ancak, bu teknolojiyle ilgili etik tartışmalar henüz yeni başlıyor. Karbon-14, diğer nükleer atıklara göre daha az tehlikeli olsa da, radyoaktif bir madde olarak geri dönüşüm ve atık yönetimi gibi önemli soruları gündeme getiriyor. Elektronik cihazlarda yaygınlaşması durumunda, bu pillerin milyonlarca ton atık oluşturması ve kötüye kullanımı gibi potansiyel riskler söz konusu olabilir.

Lityum iyon pillerin çevresel etkileri, erken aşınma sorunları ve geri dönüşüm zorlukları, bu tür alternatiflere olan ilgiyi artırıyor. Lityum pillerin üretimi ve bertarafı çevre üzerinde olumsuz etkiler yaratırken, bu nükleer pil teknolojisi, enerji depolama alanında bir paradigma değişikliği yaratma potansiyeline sahip.

Araştırma ekibi, düşük yoğunluklu radyoaktif kaynaklarla dayanıklı, kararlı ve nispeten güvenli cihazlar üretmenin mümkün olduğunu gösterdi. Ancak, verimliliği artırmak, maliyetleri düşürmek ve bu sürecin sürdürülebilirliğini sağlamak için hala yapılması gereken çok şey bulunuyor.