Bulgaristan daki 6 gollü tarihi galibiyet sonrası A Milli Takım ve Vincenzo Montella ya övgü: Zeki, çevik, ahlaklı, estetik, skorer! , Allah nazarlardan...
SonTurkHaber.com, Hurriyet kaynağından alınan verilere dayanarak haber yayımlıyor.
A Milli Futbol Takımı, 2026 FIFA Dünya Kupası Avrupa Elemeleri E Grubu üçüncü maç haftasında deplasmanda karşılaştığı Bulgaristan'ı 6-1 mağlup etti.
Ay-yıldızlılara galibiyeti getiren golleri 11. dakikada Arda Güler, 49. dakikada Popov (kendi kalesine), 51. ve 56. dakikalarda Kenan Yıldız, 65. dakikada Zeki Çelik ve 90+3. dakikada İrfan Can Kahveci kaydetti. Bulgaristan'ı tek golü ise 13. dakikada Kirilov'dan geldi.
Bu sonucun ardından Türkiye 6 puana yükselerek 9 puanlı lider İspanya'yı takibini sürdürdü. Bulgaristan ise 3. haftayı da puansız kapattı.
BULGARİSTAN DEPLASMANINDA İLK GALİBİYET
A Milli Takım, tarihinde Bulgaristan karşı deplasmanda 12. maçına çıktı. Daha önceki karşılaşmalarda 3 beraberlik ve 8 mağlubiyet yaşayan Ay-yıldızlılar, deplasmandaki ilk galibiyetini dün akşam 6-1'lik skorla almış oldu.
HAKAN ÇALHANOĞLU 'DALYA' DEDİ
Bulgaristan maçında ilk 11'de yer alan Kaptan Hakan Çalhanoğlu, A Milli Takım ile 100. maçına çıktı.
A Milli Takım formasını ilk olarak 6 Eylül 2013'te, 19 yaşındayken Andorra ile Kayseri'de oynanan 2014 Dünya Kupası Eleme Grubu maçında giyen Hakan, 100. maçını Bulgaristan karşısında oynadı.
MEHMET AYAN VE UĞUR MELEKE'DEN A MİLLİ TAKIM DEĞERLENDİRMESİ
A Milli Takım'ın Bulgaristan deplasmanında aldığı 6-1'lik tarihi galibiyeti Hürriyet yazarları Mehmet Ayan ile Uğur Meleke, bugün kaleme aldıkları köşe yazılarında değerlendirdi. İşte o yazılar;
MEHMET AYAN: ARDA'LAR, CAN'LAR, KENAN'LAR!
Yeni hocası ve aç oyuncu kadrosuyla Bulgaristan, ne oynayacağını biliyordu. Sır da değildi hani! Minimum 5’li, hatta 7-8’li bloklarla kapanacaklarını görmek için mucit olmaya gerek yoktu. Arda’nın golüne kadar oluşturduğumuz baskı, rakibi bildiğimizi, nasıl çözeceğimizi çalıştığımızı gösteriyordu. Yetenekli ön tarafımıza beklerin verecekleri destek ile açık kollamak! Hakan’ın muhteşem asistinin neticesinde gelen Arda golünün ilk yarının kalanında el freni başlangıcı olabileceğini nasıl tahmin ederdik ki? Zeki’nin ayağının kayması, üstüne bir de kafasına topun çarpması sonucu yenen golün sonrası kaybolduk! 28’de Krilov’un kaçırdığı top yüreğimizi ağzımıza getirirken tek heyecanlandığımız pozisyon 35’te Kraev’in kendi kalesine doğru gönderdiği toptu.
KLASİK 9, HER EVE LAZIM AMA...
Alışageldiğimiz DOKUZSUZLUK, Kerem’in orada çabalamasına rağmen yetersizliği Bulgaristan gibi mütevazı rakip önünde dahi sorun haline dönüştü. Kapalı defansı 6 mahir ayakla, 2 iyi bekle açamıyorsun. Dünya futbolunun vazgeçemediği klasik 9, her eve lazım; bizde yetişmiyor; neylersin .
Popov’un kendi kalesine attığı golün sonrasında Kenan Yıldız klasıyla bulduğumuz sayı, maçı koparttı. 46’daki kaygı 51’de ortadan kalktı ama endişelenmedik desek yeridir bilhassa ilk yarıda.
Kuşkusuz Kenan yıldızlığını, Hakan yönetimini, Arda klasını bulamadığımız dakikalarda onlar... Yahu nasıl olur da yapamazlardı! Potansiyelleri biliniyordu. Sıkıldık biraz sonra güneş açtı soğuk Sofya gecesinde...
BİLEŞİK HAREKET RESİTALİ
Hele de 56’daki Kenan Yıldız golü... Bileşik hareket resitali... Nazar değmesin güzel çocuk sana... Kanattan bu kadar skorer, aynı zamanda çevik ve dahi zeki; estetik... Ahlaklı... Gelmiş geçmiş en iyi TÜRK oyuncunun İlkay Gündoğan olduğunu düşünüyorum. Şimdi elimizde İlkay’ı geçmesi muhtemel iki yıldızımız var. Arda ve Kenan... Allah nazarlardan korusun. Dün akşam ilk kez milli olan Can Uzun da... Arda ve Kenan’a rakip olacak kapasitede. Önümüzdeki 20 yıl birbirini geçmek isteyecek oyuncularımızla geçecek. Salı akşamı Gürcü maçından başlamak üzere...
UĞUR MELEKE: 8 ARDA GÜLER, 10 HAKAN, 11 KENAN!
Sıkça dile getirdiğim bir tez var, “Montella bir milli takım kulübü yaratmak istiyor” diye. Bu, kesinlikle değerli bir strateji. İtalyan teknik adam bence iyi bir teknik direktör, akıllı da bir lider. 25-26 kişilik bir oyuncu havuzu var, onlara sürekli olarak davet yapıyor. Oyuncular kendilerini “milli takım kulübü”ne ait hissediyorlar. Ufak form düşüklüklerinde, kulüp takımlarında formayı yitirdiklerinde tedirgin olmuyorlar. Biliyorlar ki milli takım vefalı. Onları hep aile içinde tutacak.
Bu tezi birkaç veriyle destekleyeyim:
1) Bir buçuk sene önce EURO 2024’e giden 26 futbolcumuzun 20’si dün de kadrodaydı.
2) Dünya Kupası elemelerinde oynadığımız üç maçta ilk 11’imizde 7 oyuncu sabit... Toplam sadece 15 kişiye ilk 11 şansı verdi Montella. Bir karşılaştırma yapmak gerekirse, Dünya Kupası 2006 elemelerinde 51 farklı oyuncu çağırılmıştı kadroya!
3) Dün ilk 11’imizde 7 futbolcunun numarası 1’le 11 arasındaydı. Artık neredeyse hepimiz 8’in Arda, 10’un Hakan, 11’in Kenan olduğunu filan ezberledik... Montella, “Arda’yı-Kenan’ı 2032’ye saklıyoruz” filan diye saçmalayan idarecilerden kurtulunca çok daha iyi yönetmeye başladı milli takımı. İtalyan hocanın her maçta gözü kapalı tahtaya yazdığı genç süperstarlarımız Arda ve Kenan, dün üçer golün içinde vardılar yine. İlk 4 golün üretiminde rol oynayan, derin oyun kurucu rolünde şaheserler yaratan “yerli Pirlo’muz” Hakan Çalhanoğlu’na da gönülden tebrikler.
BİR B PLANI OLUŞTURABİLİR MİYİZ?
Ulusal takımımızı tüm futbol tarihinde katıldığı 7 turnuvanın üçünde yerinde takip etmiş bir gazeteci olarak Montella’ya tek bir sorum var:
“A planımız işlediğinde, topu yere indirdiğimizde, hızlı çevirdiğimizde şahaneyiz. Ancak bu strateji tutmadığında bir B planımız var mı?”
Montella acaba zaman zaman en uçta klasik bir santrforla oynama melekemizi geliştirmeli mi? Kadroda bu tipte (dün 8 dakika alan) Deniz Gül var. Dışarıda da Umut Nayır var davet edebileceği. Derin savunmalara karşı zorlandığımızda acaba bir de pivot 9 numaralı oyun alternatifi geliştirmemiz gerekmez mi?


