Bunun adı sınav heyecanı değil trol tiyatrosu: YKS’de her geç kalan aday değil
SonTurkHaber.com, Hurriyet kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi paylaşıyor.
Sosyal medyadaki etkileşim yarışına ve beğeni almak için yapılan türlü ve bazen tuhaf olabilen içeriklere üniversite sınavı da dahil oldu. Önceki yıllarda sahte adaylar tarafından sınavla ilgili verilen demeçler gündem olurken bu yıl ‘trol’lerin hedefinde ‘sınava geç kalanlar’ vardı. Sosyal medyada bir içerik üreticisi, sınava geç kaldığı ve polise rüşvet teklif ettiği bir senaryoyla gündem olmayı planladı. Belirlediği okula sınavdan birkaç dakika sonra gidip ‘sahte’ polise rüşvet teklif ettiği kurmaca videoyu paylaşan sözde aday sosyal medyada çok konuşuldu. ‘Gerçek’ zannedilen video yüz binlerce kez paylaşıldı, haberlere konu oldu. İçerik üreticisi bu videoyla ‘sosyal deney’ yaptığını öne sürdü.
İLK SUİSTİMAL ADAY YAKINLARINA
Sosyal medyada beğeni her şeyin yapıldığı bir dönemde olduğumuzu söyleyen Uzman Gelişim Psikoloğu Irmak Kerimoğlu, “Bu bütüncül duruma sınav merkezleri de dahil oldu. Sınav merkezlerinin önünün stresli bir yer olduğunu unutmamak gerekir. Kapılar kapandıktan sonra gelen, sınava giremeyince kapı önlerinde bağıran kişiler ilk suistimali oradaki çocuğunu bekleyen telaşlı ebeveynlere karşı yapıyor. Aileler de görevlileri ikna etmeye çalışıyorlar. Çünkü o insanlar kapıda kalan kişiyi gerçek bir aday zannediyorlar. Daha çok izlenmek için popülerlik için bu ailelerin manipüle edilmesini büyük bir haksızlık” dedi.
Sınav merkezlerinin artık sosyal medya fenomenlerinin ya da fenomen olma çabasında olan kişilerin vitrini haline geldiğini ifade eden Irmak Kerimoğlu şöyle devam etti:
“Herhangi bir şekilde beğenmeyi ve izlenmeyi artıracak, sosyal medyada geçici de olsa popülerlik sağlayacak her unsur artık bu kişilerin hedefi halinde. Aslında sınav merkezleri bu büyük sahnenin yalnızca bir perdesi. Gençler hızlı bir şekilde para kazanmanın peşinde. Ortada bir pasta var ve herkes ondan bir dilim almaya çalışıyor. Bu virüs gibi yayılıyor.
‘SOSYAL ÇÜRÜME’ ve ‘ZORBALIK’
‘Olduğundan başka biriymiş’ gibi davranıp başkalarını kandırarak dikkat çekmeye çalışan insanlardan bahsediyoruz. Olayın kurmaca, kişilerin ise yerleştirilmiş kişiler olduğunu düşünürsek ortada zaten sosyal deney yok, burada aslında sosyal çürüme var. Yapılan bu ‘trol’ faaliyetlerinde kamuya fayda sağlayacak ya da dikkat çekecek bir sonuç çıkması söz konusu değil. Her sınavdan sonra geç kalan adayların videoları sosyal medyaya düşüyor ve o kişilere bir linç akımı başlıyor. Bu kurmaca videoları çekenler de aslında bir yandan onlarla alay etme amacı taşıyor. Bunun adı ‘zorbalık’. Aday, geç kaldığında bir sene kaybederek zaten bedelini kendi ödüyor. Burada kimseye yargılamak düşmez. Empatiden yoksunluk, zorbalığı bu kadar kolay yapabilmek nedeniyle bu durum sosyal deney başlığıyla pazarlanan bir sosyal çürüme.”
FENOMENLİĞE ‘İLK ADIM’ PROJESİ
Üniversite sınav merkezlerinin önünde daha önce verdiği röportaj ve kurmaca içeriklerle gündem olan isimlerden biri Görkem Varlık’tı. Önceki yıllarda YKS sonrası dönemin asgari ücretini işaret ederek; “Okusam aylık 3 bin TL maaş alacağım, bu kadar kasmaya gerek yok” demeci çok konuşulmuştu.
‘ÜNLÜ OLMAK İSTİYORLAR’
Bir başka sene de sınav merkezine koşarak gelip kapı önünde düşmesi, daha sonra “Giriş belgemi ufak kuzenime çıkarmasını söylemiştim, meğer bana boş kâğıt vermiş” demesiyle ‘trollük’ yaptığı anlaşılmıştı. Görkem Varlık neden kurmaca içerikler üretildiğini şöyle anlattı: “Sınav sistemine bir mesaj vermek istiyordum ve bu şekilde ‘bu kadar stres olmaya gerek olmadığı’ mesajımın akılda kalabileceğini düşündüm. Benim amacım beğeni ve etkileşim değildi, eğer öyle olsaydı sadece YKS ile kalmaz diğer sınavlarda da benzer kurmaca içerikler üretirdim. Ben de artık sınav merkezlerinin önünün fenomenliğe ilk adım olarak görüldüğünü düşünüyorum. Bu nedenle her geç kalana dikkatli bakmak gerekir. Geç kalan çoğu insan ünlü olmak için gidiyor. Sınava girenler ilerde para kazanmak için gidiyor, sınava geç kalma rolü yapanlar da para kazanıp hayatını kurtarmak için yapıyor.”

