Cannes Film Festivali nde giydiği cesur kıyafetle kurallara meydan okudu
Sondakika sayfasından alınan bilgilere göre, SonTurkHaber.com açıklama yapıyor.
Fransız aktris Frederique Bel, Salı günü yıldızların akın ettiği Cannes Film Festivali açılış töreninde giydiği cesur, altın rengi payetli elbiseyle festivalin yeni 'çıplaklık kısıtlaması' kuralına karşı çıktı.
50 yaşındaki Fransız aktris ve model, üzerinde farklı bölgelerde kesik detayları bulunan bu iddialı kıyafetle cildini göstermekten çekinmedi.
Elbisenin sadece yüksek bir yırtmacı yoktu; aynı zamanda çok derin bir göğüs dekoltesi ve bel bölgesini sergileyen yan kısımlarda file paneller içeriyordu.
Bel, aynı renkteki topuklu ayakkabılarıyla boyunu daha da uzun gösterirken, temel eşyalarını patates kızartması şeklinde tasarlanmış çok ilginç bir el çantasında taşıdı.
Saçlarına gelince, uzun kahverengi saçlarının yarısını hacimli bir topuz yaparak toplamış, diğer yarısını ise açık bırakıp hafifçe dalgalandırmıştı.
Aktris, yeşil küpelerle görünümüne renk katarken, açılış töreni için dumanlı ve etkileyici bir makyaj tercih etmişti. Törende ayrıca "Partir Un Jour" (Bir Gün Ayrılmak) filminin de gösterimi yapıldı.
Frederique Bel, Fransa'da en çok "Le Grand Journal de Canal Plus" adlı televizyon dizisinde canlandırdığı Dorothy Doll karakteriyle tanınıyor.
Ayrıca "Fais Pas Ci, Fais Pas Ca" ve "Profilage" gibi diğer Fransız dizilerinde de rol almış olan Bel, Cannes Kırmızı Halısı'nın tanıdık yüzlerinden biri.
Son yıllarda Cannes Film Festivali, Croisette'te gösterilen filmlerden çok, ünlü konukların kırmızı halıda giydiği kıyafetlerle konuşulmaya başlandı.
Ancak festivalin bu hafta başlamasıyla birlikte, 'edep' gerekçesiyle belirlenmiş yeni çıplaklık kuralları devreye sokuldu.
Organizatörlere göre bu sıkı kural, kırmızı halıda giderek yaygınlaşan ve 'çıplak elbise' olarak adlandırılan -yani örtmekten çok daha fazlasını gösteren- provokatif kıyafet trendini durdurmayı amaçlıyor.
Bir festival belgesinde açıkça belirtiliyor: "Edep nedenleriyle, kırmızı halıda ve festivalin diğer tüm alanlarında çıplaklık yasaktır."
"Festivalin karşılama ekipleri, bu kurallara uymayan hiç kimsenin kırmızı halıya girişine izin vermemekle yükümlü olacaktır."
Bu beklenmedik yeni kural, yakın zamanda yayımlanan ve katılımcılardan beklenen kamusal davranışları özetleyen bir festival yönergesinde yer alıyor.
Konukların, Cannes'taki yoğun yedi günlük program boyunca en çok dikkat çeken film gösterimlerini izlemek için Grand Auditorium Louis Lumière'de bir araya gelmesi bekleniyor.
Bu ikonik mekanda artık daha muhafazakâr bir kıyafet düzeni benimsendiği anlaşılıyor; buna göre takımlar, smokinler ve yere kadar uzanan gece elbiseleri, dikkat çekici ve olay yaratan kıyafetlere tercih ediliyor.
Klasik küçük siyah elbiseler, kokteyl elbiseleri, pantolon takımları, şık bluzlar ve 'topuklu veya topuksuz' zarif sandaletler de kabul edilecek kıyafetler arasında.
Bu daha sıkı politikanın ilk kez uygulanacağı belirtilirken, çıplaklık yayını konusunda hassas olan Fransız televizyon kanallarının bu kuralın hayata geçirilmesinde bir etkisi olup olmadığı bilinmiyor.
Cannes Film Festivali gibi büyük kırmızı halı etkinlikleri Fransa'da France Télévisions kanallarında yayımlanıyor.
Son zamanlarda aktör ve yönetmenlerden çok model ve influencer'ları çeken bu yıllık tören, kırmızı halıdaki cesur moda seçimlerinde gözle görülür bir artışa sahne oldu.
Bu yılki tören, eski ABD Başkanı Trump'ın uluslararası filmlere yüksek tarifeler getirme vaadinin hemen ardından başlıyor.
Dünyanın dört bir yanından film yapımcılarının, satış temsilcilerinin ve gazetecilerin buluştuğu Cannes, kendi altın ödülü Altın Palmiye'yi verdiği dev bir sinema etkinliği, adeta beyaz perdenin Olimpiyatları.
Film yapımcıları filmlerini sergilemek için dünyanın neredeyse her köşesinden gelirken, iş dünyasından isimler de bitmiş filmleri veya yeni projeleri çeşitli ülkelere satmak için gece gündüz demeden çalışıyor.
Brezilya diktatörlüğü döneminde geçen bir gerilim filmi olan "Gizli Ajan" ile Cannes'a dönen Brezilyalı yönetmen Kleber Mendonça Filho, "Bir filmi adeta bir Kolezyum'un ortasına salıyorsunuz" diyor.
"Tüm bu deneyime gerçekten hazırlanmalısınız çünkü oldukça yoğun geçiyor; Saray'ın merdivenlerinden çıkarken bir hız trenine yaklaşma hissinden pek farklı değil."
Trump'ın 4 Mayıs'ta "yabancı topraklarda üretilen" tüm filmlerin %100 tarifeyle karşı karşıya kalacağını duyurması, Hollywood ve uluslararası film camiasında büyük bir şok etkisi yaratmıştı.
Beyaz Saray, bu konuda henüz nihai bir karar verilmediğini belirtmişti. Değerlendirilen seçenekler arasında tarifeler yerine ABD merkezli yapımlara devlet teşvikleri sunmak yer alıyor. Ancak bu açıklama, uluslararası gerilimlerin en köklü kültürel kurumları bile nasıl istikrarsızlaştırabileceğinin bir hatırlatıcısı oldu.
Cannes Film Festivali'nin kökeni, İkinci Dünya Savaşı yıllarına dayanıyor. İtalya'da faşizmin yükselişi, o dönemde devlet kontrolündeki Venedik Film Festivali'ne bir alternatif olarak Cannes'ın kurulmasına yol açmıştı.
O zamandan beri Cannes'ın sinemaya olan sarsılmaz bağlılığı, onu film yapımcıları için bir çekim merkezi haline getirdi. Sayısız yönetmen adını burada duyurdu.
Bu yıl da bu durum farklı değil. Hatta Cannes'ta ilk kez yönetmenlik yapacak bazı isimler şimdiden oldukça tanınıyor. Kristen Stewart ("The Chronology of Water"), Scarlett Johansson ("Eleanor the Great") ve Harris Dickinson ("Urchin") hepsi ilk uzun metraj yönetmenlik denemelerini Cannes'ın "Belirli Bir Bakış" (Un Certain Regard) adlı yan bölümünde sergileyecek.
Birçok Cannes veteranı da festivale geri dönüyor. Aralarında Tom Cruise ("Görevimiz Tehlike - Son Hesaplaşma"), "Taxi Driver" filminin Cannes'da prömiyer yapmasından 49 yıl sonra Fahri Altın Palmiye alacak olan Robert De Niro ve düşük bütçeli Western yönetmeni George Sherman'a saygı duruşunda bulunacak olan Quentin Tarantino yer alıyor.
Merakla beklenen "Görevimiz Tehlike" serisinin sekizinci ve son filmi, bu yılki Cannes takvimindeki ilk prömiyerlerden biri ve gösterişli kırmızı halı etkinliği 14 Mayıs Çarşamba günü gerçekleşiyor.
Bu arada Scarlett Johansson'un yönetmenlik denemesi "Eleanor The Great" ise 20 Mayıs'ta görücüye çıkacak.







