Cansu Tosun: Anna kariyerimin dönüm noktası

CANSU Tosun, Alem dergisinin yeni sayısına röportaj verdi. Alman yapımı ‘She Said Yes’ adlı filmin başrolünü üstlenen oyuncu, “Kariyerine dair hayatında bir kırılma anı/dönüm noktası sayabileceğin olay, kişi, durum var mı?” sorusunu şöyle yanıtladı: “Anna filminde Luc Besson’la çalışmak benim için gerçek bir dönüm noktasıydı. Uluslararası bir sette, onun yönetiminde olmak hem vizyonumu genişletti hem de kendime olan güvenimi pekiştirdi.”
KAYIP ŞEHİR’İN ZEHRA’SINI ÖZLEDİM
Cansu Tosun, “Geçmişte canlandırdığın bir karakteri bir günlüğüne tekrar canlandıracaksın deseler, hangisini seçerdin? Kimi daha çok özledin?” sorusu üzerine de şöyle konuştu: “Kayıp Şehir’deki Zehra derdim. Çünkü onun hikâyesi İstanbul’un gerçek sokaklarında, Taksim’in kalabalığında, hayatın tam ortasında geçti. Zehra’yı oynarken sadece bir karakteri değil, şehrin ruhunu da üzerimde taşıyordum. O sokaklarda, o yalnızlıkta, o mücadelede gerçekten vardım.” 2012-2013 yıllarında Kanal D’de ekrana gelen “Kayıp Şehir”, yayınlandığı dönem izlenme rekorları kırmıştı.

OĞLUMLA BİRLİKTE HAYAT HIZLANDI

2018 yılında meslektaşı Erkan Kolçak Köstendil’le evlenen ve 2020’de oğlu Marsel’i kucağına alan Cansu Tosun, anneliğin hayatındaki etkilerini şöyle anlattı: “Annelik, hayatımda yepyeni bir sahne kurdu; daha önce hiç bilmediğim bir derinlik, bir yavaşlık ve aynı anda tarifsiz bir güç. Oğlumla birlikte hayat bir anda hızlandı ama bir yandan da anlam kazandı. Her şeye başka bir gözle bakmaya başladım; sevgiye, sabra, zamana. Artık sadece kendim için değil, onun dünyası için de varım. Annelik bana öğretmen oldu; kendimi yeniden tanımamı sağladı.”

DANSTA KENDİM OLUYORUM

Almanya’da bale eğitimi alan Cansu Tosun, “Dans ederken kendimi en özgüvenli, en cesur hâlimle hissediyorum. Sanki içimde sakladığım her şey bir anda dışarı çıkıyor, kelimelere ihtiyaç duymadan. Dansta tamamen kendin oluyorsun” dedi.