Cari açıkla birlikte sermaye çıkışı da büyüyor Sözcü Gazetesi
SonTurkHaber.com, Sozcu kaynağından alınan verilere dayanarak açıklama yapıyor.
Ekonominin yavaşlamasına rağmen, sürpriz biçimde ödemeler dengesi sıkıntısı da ortaya çıktı. İsrail-İran savaşının uzun sürmesi halinde, bu açığın daha da büyüme kaçınılmaz. Ödemeler dengesinde verilen cari açık “Büyüme daralırken döviz ihtiyacının büyümesi” anlamına geliyor.
Dün açıklanan nisan ayı ödemeler dengesinde cari açık, beklentilerin üzerinde 7.7 milyar dolara çıktı. Son bir yıldaki cari açık 15.8 milyar dolara ulaşırken, son 2 yılın en yüksek düzeyine çıktı. Türkiye’nin yüzde 4-5 büyüdüğü dönemlerde bu açık normal olabilir ama ekonominin daraldığı dönemde bu açığın verilmesi dikkat çekici.
Nisandaki cari açık sarı alarm olarak görülebilir ama henüz kırmızıya dönmedi. Bayram gibi geçici etkiler olduğu söyleniyor. Buna karşılık altın ve petrol hariç açığın büyüme eğiliminde olması, üzerinde durulması gereken bir unsur.
Nisanda ödemeler dengesi finansmanında ise 11 milyar dolarlık kayıpla “Tarihin en yüklü rezerv kaybı” görüldü. 19 Mart krizi rezervleri toplam 57 milyar dolar eritip ekonomik program açısından tehdit oluşturdu.
Nisanda cari açıktaki kötüleşmenin devam edip etmeyeceği merak konusu. Rezervlerin yetersiz kaldığı bir dönemde, cari açığın artması, büyüme de daralınca, döviz ihtiyacının tehlikeli olması demek. Yaz ayları turizm geliri etkisiyle döviz açısından rahat geçen dönemlerdir. Bu kez yaz ayları da dövizde rahat geçmeyebilir.
SERMAYE GİRİŞİ ÇIKIŞA DÖNDÜ
Döviz ihtiyacının büyümesi, piyasa beklentilerinde de önemli rol oynuyor. Faizlerin temmuzdan itibaren yeniden düşmeye başladığı bir dönemde döviz talebinin büyümesi, enflasyon için önemi iyice büyüyen kurları olumsuz etkileyebilir. Rezervler yetersizken döviz ihtiyacının büyümesi ise piyasalarda dövize talebi beklentisini artırır.
Nisan ayı ödemeler dengesi rakamları, Türkiye’ye doğrudan yabancı sermaye gelişi azalırken, yurt dışına çıkışların da büyüdüğünü açıkça gösterdi. Merkez Bankası’nın açıklamasında nisanda doğrudan yatırım kaynaklı net çıkışlar 268 milyon dolar, Türkiye’ye doğrudan yatırımlar 408 milyon dolar artarken, Türklerin yurt dışındaki doğrudan yatırımları 676 milyon dolar büyüdü. Türklerin yurt dışında 232 milyon dolarlık gayrimenkul alımına karşılık, yabancıların Türkiye’de gayrimenkul alımı 140 milyon dolara indi.
Özetle; sermaye ihtiyacı nedeniyle doğrudan yabancı sermaye çekerek; üretimi, büyümeyi artırıp işsizliği azaltması gereken Türkiye, tam tersi bir trend içine girdi. 19 Mart krizi etkilerinin, yılın geri kalanında büyüdüğünü göreceğiz.
HASAN ERSEL HOCA’YI KAYBETTİK
Merkez Bankası’nın Efsane Başkanı Rüşdü Saracaoğlu’nun ardından, Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Ersel’i de kaybettik. Hasan Hoca başarılı ekibin önemli bir parçasıydı ama daha çok akademik çevrelerde yetkinliği ile bilinen bir iktisatçı ve hoca idi. Yanı sıra entelektüel donanımı ile de öne çıkan, seçkin bir bilim adamıydı.
Üniversitelerde çok sayıda iktisatçı yetiştiren Hasan Hoca, Merkez Bankası’nda hem araştırma birimindeki iktisatçılar hem de tüm banka çalışanları için başları sıkıştığında danıştıkları, özel sohbetlerini dikkatle izledikleri hoca olmuştu.
İktisatçılığının yanında klasik müzik, hava ulaşım araçları gibi konularda Türkiye’nin en bilgili kişilerindendi. Uzun süre kamuda önemli görevlerde bulunan eşi Tülin Ersel başta olmak üzere, tüm sevenlerinin başı sağ olsun.


