Cemal Enginyurt: Bu ülkenin Adalet Bakanı da İçişleri Bakanı da Erdoğan

CHP Milletvekili Cemal Enginyurt, Halk TV’de İsmail Küçükkaya’nın “Yeni Bir Sabah” programına konuk oldu.

Enginyurt, CHP'nin İBB Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu için başlattığı mitinglerin yoğunluğuna dikkat çekti.

Enginyurt, AKP'nin kalesi olarak bilinen Bayburt'ta binlerce kişinin sağanak yağmura rağmen mitingin sonuna kadar alanda kaldığını da hatırlattı.

Enginyurt; CHP'nin il il düzenlediği mitinglere yoğun katılımı, bir örnekle şöyle anlattı:

“3 defa KPSS’de 90’ın üzerinde puan alıp 3 defa mülakatta bir çocuk elenir mi ya? 3 defa KPSS’de 90’ın üzerinde puan alıyor, eleniyor. İşte bütün bunlar, Cumhuriyet Halk Partisi’ne halkın büyük bir talebi olarak yansıyor. Sokağa çıktığımızda da işte bunların hepsi meydanda. Recep Tayyip Erdoğan şaşırıyor: ‘Bunlar nereden geliyor?’ diyor. ‘Bunları kim topluyor?’”"MİLLET ÇOCUĞUNU OKULA GÖNDEREMİYOR"

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın mitinglere şaşırdığını söyleyen Enginyurt, sözlerine şöyle devam etti:

“Ben Erdoğan’a sesleniyorum: Meydanlara toplananların sorumlusu sensin, Sayın Erdoğan. Sen ayağına giydiğin ayakkabının değerini tartışırken bu millet evine ekmek götüremiyor, et alamıyor, Sayın Erdoğan. Giydiğin ceketin fiyatını senin dezenformasyon masan tartışmaya açarken bu millet çocuğunu okula gönderemiyor, Sayın Erdoğan. Bu millet meydandaysa sorumlusu sensin. Dolayısıyla bu sorumluluk da Cumhuriyet Halk Partisi’ni meydanlarda büyük bir coşkuyla birlik ve beraberliğe götürüyor.”

Enginyurt, Küçükkaya’nın programından sonra Silivri (Marmara) Cezaevi’ne giderek Ekrem İmamoğlu’nu ziyaret edeceğini açıkladı.

Bu vesileyle cezaevlerinde görev yapan infaz koruma memurlarının taleplerini de dile getiren Enginyurt, bu talepleri aktarmasına rağmen Adalet Bakanlığı'na ulaşamadığını ifade etti.

"TÜM BAKANLIKLAR ERDOĞAN'IN"

Türkiye’deki tüm bakanların Erdoğan’ın kontrolü altında olduğunu ve kimsenin onun istemediği bir şeyi yapamadığını söyleyen Enginyurt şöyle konuştu:

“Şimdi Silivri Cezaevi’ne ziyarete gideceğim. Evet, infaz koruma memurları, emniyet hizmet sınıfına dahil olmak istiyorlar. Hak talep ediyorlar. Özlük haklarının düzeltilmesini istiyorlar. Mesela infaz koruma memurlarında öyle bir ayrıcalık var ki… Siz infaz koruma memurusunuz, sözleşmelisiniz. Ben infaz koruma memuruyum, kadroluyum. Siz 35 bin lira alıyorsunuz. İkimiz de aynı işi yapıyoruz, aynı elbiseyi giyiyoruz, aynı saatte görev yapıyoruz ama birimiz 35 bin lira, birimiz 40 bin lira alıyoruz. Bu haksızlık.İnfaz koruma memurları, hayatları pahasına orada mücadele ediyorlar. Polislerden daha tehlikeli bir durumda olan infaz koruma memurlarıdır. Çünkü cezaevinde yatan herkes infaz koruma memuruna düşman olur. Herkes onunla bir gün hesaplaşmayı planlar. Karakolda en fazla 4 gün kalırsınız ama cezaevinde 4 yıl da yatarsınız, 20 yıl da yatarsınız. Ve sürekli muhatap olduğunuz kişi infaz koruma memurudur. O yüzden ona karşı bir kin birikir. Can güvenliği en çok tehlikede olan kim oluyor? İnfaz koruma memuru oluyor. Değil mi?Bu infaz koruma memurları da emniyet hizmet sınıfına dahil olmak istiyor. Bugünkü emniyetteki polis kardeşlerimizin sınıfına dahil olmak istiyorlar.

(Küçükkaya: Peki, bu talepleri Adalet Bakanı Sayın Yılmaz Tunç’la konuşsanız, Ceza İnfaz Kurumu için Meclis’te bir önerge verseniz?)

"MUHATABIMIZ TUNÇ DEĞİL ERDOĞAN"Ama bizim muhatabımız Adalet Bakanı Yılmaz Tunç değil ki. Nasıl konuşalım? Neyini görüşelim? Ancak Recep Tayyip Erdoğan’la görüşmemiz gerekiyor. O da mümkün olmuyor. Recep Tayyip Erdoğan’la AK Partililer görüşemiyor da biz nereden görüşeceğiz?"BU ÜLKENİN TEK SORUMLUSU VAR ERDOĞAN"Bu ülkede Adalet Bakanı da, İçişleri Bakanı da, Ali Yerlikaya da değil. Bu ülkenin 16 bakanlığının 16’sının da adı Recep Tayyip Erdoğan. Recep Tayyip Erdoğan istemeden yasa mı çıkar? Recep Tayyip Erdoğan istemeden kanun mu çıkar? Recep Tayyip Erdoğan istemeden ilçe kaymakamı, vali mi değişir bu ülkede? Bu ülkenin tek sorumlusu var: Recep Tayyip Erdoğan.”