Cengiz in projesi kanun tanımıyor Sözcü Gazetesi

İkitdarın gözde müteahhitlerinden Cengiz Holding, dur durak dinlemiyor. Daha önce maden ocakları için ormanları ve zeytinlikleri talan eden, kamu ihaleleri ile servetini büyüten Holding, bu kez gözünü sahil kenarlarındaki kıyılara dikti. Son olarak Samsun’un Tekkeköy ilçesinde Eti Bakır AŞ tarafından yapılması planlanan ilave dolgu alanı projesine ‘ÇED olumlu’ kararı verildi. Karara vatandaşlar tepki gösterdi. Samsunlu vatandaşlar dün bu duruma karşı çıkmak için eylem yaptı. Burada basın açıklamasını okuyan Samsun Çevre Platformu (SAMÇEP) Sözcüsü Adnan Korkmaz, Bu projenin şehrin kıyılarını geri dönülemez biçimde sanayiye açacağını söyledi.

KANUNU İHLAL

Halk sağlığının ciddi tehlike altında bulunduğunu belirten Korkmaz, “Yapılması planlanan dolgu alanı üzerine bakır konsantre stok sahası, asit depolama tankları, gübre deposu, fosfat deposu, silis depolama alanı, pirit deposu, fosforik asit, hurda, yan mamul ve yedek malzeme depoları olmak üzere 10 adet depo inşa edilmesi planlanmakta, bu yapılar 807 bin 500 metreküplük bir dolgu alanı üzerine oturtulacaktır. Proje kıyı kanununa aykırıdır. 3621 Sayılı Kıyı Kanunu’nun 6. maddesi; ‘kıyılar, herkesin eşitlik ve serbestlikle yararlanmasına açıktır’ hükmünü içerirken, 7. maddesi ise kıyıların kamu yararına kullanılmasını zorunlu kılar” diye konuştu. 

Proje ile yaklaşık 25 futbol sahası büyüklüğünde bir alanın özel sanayi faaliyetleri için halka kapatılacağını söyleyen Korkmaz, “Bu, Anayasa’nın 43. maddesine aykırı” dedi.

Eti Bakır AŞ’nin Tekkeköy’de hayata geçirmek istediği ‘Depolama Amaçlı İlave Dolgu Alanı Projesi’ne karşı basın açıklaması yapıldı. Açıklamaya; CHP İl Başkanı Mehmet Özdağ da destek verdi.  

Eti Bakır, dolgu yönteminin güvenli olduğunu savunuyor. Ancak Samsunlular, daha önce yine Cengiz Holding tarafından yapılan Karadeniz Sahil Yolu’nun her yıl sular altında kaldığını hatırlatarak “Denizi doldurarak yol yapamayanlar, kimyasal dolgu alanı yapamaz” dedi. SAMÇEP Sözcüsü Korkmaz, “ÇED raporu tehlikeleri bizzat ortaya koymaktadır. Fosforik ve sülfürik asit gibi tehlikeli kimyasalların depolanacağı belirtilmektedir. Deniz akıntıları, zemin geçirgenliği ve bölgenin deprem riski dikkate alındığında önlemlerin yeterliliği bilimsel olarak belirsizdir” diye konuştu.