Cevdet Yılmaz dan enflasyon açıklaması
SonTurkHaber.com, Haber7 kaynağından alınan verilere dayanarak bilgi yayımlıyor.
GİRİŞ 28.09.2025 12:31 GÜNCELLEME 28.09.2025 12:31
İlk Yorum Yapan Sen Ol
Facebook'ta Paylaş X'te Paylaş
Kanal7 Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Acet'in moderatörlüğünde yeni sezonun ilk konuğu Türk siyasetinin ve ekonomisinin kilit ismi, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz. Masada ise hem Türkiye'nin küresel arenadaki yerini doğrudan etkileyen kritik bir zirvenin sonuçları hem de milyonlarca vatandaşın cebini ilgilendiren ekonomik gidişat var.

Erdoğan-Trump zirvesinden Ankara'nın beklentileri ne ölçüde karşılandı? Beyaz Saray'da varılan mutabakatlar, Türkiye'nin ulusal güvenlik endişelerinden ticari hedeflerine kadar geniş bir yelpazede ne gibi somut kazanımlar getirdi? Orta vadeli program piyasada nasıl karşılandı? Enflasyonda gerileme sürecek mi? Yıl sonu hedefleri tutturulabilecek mi? 2026 yılı için belirlenen hedefler neler?
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD ziyaretinin son derece olumlu geçtiğini belirtirken, muhalefetin eleştirilerine "Çok yazık. Uluslararası arenada ülkenin liderine destek olmaları lazım." sözleriyle yanıt verdi.
"ABD İLE GÖRÜŞMELER SON DERECE OLUMLU GEÇTİ"
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD ziyaretinin içeriğine dair yaptığı değerlendirmede, görüşmelerin son derece verimli geçtiğini ifade etti. Yılmaz, "Bölgemizdeki çatışmalardan, savaşlardan, küresel düzendeki sorunlara, ekonomik, ticari konulardan yatırımlara, savunma sanayine varıncaya kadar çok geniş bir yelpazede Türkiye ve Amerika Birleşik Devletleri arasındaki meselelerin konuşulduğu, açık yüreklilikle ele alındığı ve iyi niyetli bir çerçeve içinde değerlendirildiği görüşmeler, son derece olumlu olduğunu ifade edebilirim." şeklinde konuştu.
"ANA MUHALEFETTEN SORUMLU BİR SİYASET BEKLERİZ"
Mehmet Acet’in, ana muhalefetin "Amerika'ya hep biz vermişiz, bu işten Amerika kazançlı çıktı" şeklindeki eleştirilerini hatırlatması üzerine Cevdet Yılmaz, bu tavrı sert bir dille eleştirdi. Yılmaz, şunları kaydetti:
"Çok, çok yazık gerçekten. Yani biz ana muhalefetten şunu bekleriz. Çok daha sorumlu bir siyaset. Özellikle de uluslararası ilişkilerde, milli meselelerde çok daha farklı, çok daha sorumlu bir duruş sergilenmesi lazım. Muhalefet olabilirsiniz ama bu ülkenin liderine uluslararası arenada güç vermeniz lazım, destek olmanız lazım. Başkalarının, Türkiye aleyhtarı birtakım çevrelerin söylemlerini iç siyasete taşıyarak bu ülkeye hizmet edemezsiniz. Tam aksine bakın ne dediler? İşte sadece şu olacak, bu olacak gibi laflar söylediler. Hiç de öyle olmadı. Az önce bahsettiğim gibi çok geniş bir yelpazede, çok temel meseleleri, bölgemizdeki dünyadaki temel meseleleri iki ülkenin ele aldığı, elbette karşılıklı yarar temelinde ele aldığı çok önemli toplantılar gerçekleştirildi."
"CUMHURBAŞKANIMIZ DÜNYANIN EN TECRÜBELİ LİDERİ"
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, dünyanın fırtınalı bir dönemden geçtiğini ve bu süreçte tecrübeli liderliğin önemine dikkat çekti. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın küresel siyasetteki rolüne vurgu yapan Yılmaz, "Bugün dünyanın çok fırtınalı bir dönemindeyiz. Dünyadaki siyasi, ekonomik sistemin adeta çatırdadığı, yeni birtakım gelişmelerin yaşandığı riskli bir dönemdeyiz. Dolayısıyla bu tür fırtınalı dönemlerde tecrübe çok kıymetli. Sayın Cumhurbaşkanımız bugün dünyanın en tecrübeli liderleri arasında, belki en tecrübelisi. Böyle bir lidere özellikle de böyle bir dönemde sahip olduğumuz için bence çok şanslıyız. Nitekim gittiği tüm ortamlarda, uluslararası platformlarda olsun, ikili görüşmelerde olsun ortaya konan saygı, ortaya konan tavır bunun da açık bir göstergesi." dedi.
"MUHALEFET POLEMİKLERİ BİR KENARA BIRAKMALI"
Muhalefetin tutumunu eleştirmeye devam eden Yılmaz, beklentilerinin daha yapıcı bir siyaset olduğunu belirtti. Yılmaz, "Ana Muhalefet Partisi bu yaşananlardan sonra inşallah farklı bir tavra girer. Bizim beklentimiz muhalefetten daha sorumlu davranması, bu ülkenin menfaatleri söz konusu olduğunda, bu ülkenin genel hayati menfaatleri söz konusu olduğunda polemikleri bir kenara bırakıp daha gerçekçi, ayakları yere basan politikalar izlemesidir. Ama ne derlerse desinler, Sayın Cumhurbaşkanımızın BM'deki konuşması, orada gördüğü karşılık, Amerika Birleşik Devletleri'yle bu ikili görüşmelerin sonuçları, çeşitli dünya liderleriyle yaptığı görüşmeler, bütün bunlar ortada." ifadelerini kullandı.
"MAZLUM FİLİSTİN'İN GÜR SESİ OLDUĞU İÇİN ŞÜKRANLARIMIZI SUNUYORUZ"
Yılmaz, sözlerini Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Birleşmiş Milletler'deki konuşmasına duyduğu gururu ifade ederek tamamladı: "Biz Sayın Cumhurbaşkanımızın Birleşmiş Milletler'deki konuşmasından dolayı iftihar ediyoruz. Yani bu ülkenin bir vatandaşı olarak. Bırakın siyaseti, belli makamları, bu ülkenin bir vatandaşı olarak özellikle Filistin'in, mazlum Filistin'in gür sesi olduğu için orada, bütün dünyanın dikkatleri üzerindeyken hakikatleri en gür şekilde ifade ettiği için şükranlarımızı sunuyoruz Sayın Cumhurbaşkanımıza."
BM ZİRVESİ FİLİSTİN GÜNDEMİNE DAMGA VURDU: TÜRKIYE’DEN GÜÇLÜ MESAJLAR
Türkiye’nin enerji politikalarından Filistin meselesine uzanan geniş gündem, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda yapılan değerlendirmelerle birlikte öne çıktı. Yetkililer, hem enerji alanındaki çeşitlendirme adımlarını hem de İsrail’in saldırgan politikalarına karşı yükselen küresel tepkileri değerlendirdi.
ENERJİDE ÇEŞİTLİLİK MİLLİ POLİTİKA
Türkiye’nin enerji ithalatçısı bir ülke olduğuna dikkat çekilerek, enerji kaynaklarının çeşitlendirilmesinin uzun süredir devlet politikası olduğu vurgulandı. Bu çerçevede, farklı kaynakların temin edilmesi ve arz güvenliğinin sağlanmasının “önemli bir milli politika” olduğu ifade edildi. Havayolu şirketlerinin uçak alımlarının da planlı bir şekilde yürütüldüğü, bunun doğal süreçlerin bir parçası olduğu belirtildi. Açıklamalarda, “Burada bir al-ver pazarlığı söz konusu değil. İki ülkenin ticaretini ve yatırımlarını artırması, karşılıklı menfaatlerin hayata geçirilmesi söz konusu” ifadeleri kullanıldı.
NETANYAHU YÖNETİMİNE SERT ELEŞTİRİ
Konuşmalarda, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu yönetimi “ırkçı” ve “işgalci” olarak nitelendirildi. Netanyahu’nun yalnızca Gazze’ye değil, Batı Şeria dahil tüm Filistin’e yönelik topyekûn bir saldırı politikası yürüttüğü vurgulandı. Bu yaklaşımın, iki devletli çözümün temelini ortadan kaldırmaya yönelik olduğu belirtildi.
“BM ZİRVESİ FİLİSTİN ZİRVESİNE DÖNÜŞTÜ”
Bu yılki Birleşmiş Milletler zirvesinin adeta “Filistin zirvesi”ne dönüştüğü vurgulandı. Zirvede, Netanyahu’nun politikalarına karşı çok sayıda ülkeden güçlü tepkiler geldi. Netanyahu kürsüye çıktığında birçok ülke temsilcisinin salonu terk etmesi dikkat çekti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın zirvede mazlumların sesi olduğu ifade edilerek, “Hakikatlerin örtülmeye çalışıldığı bir dönemde, Sayın Cumhurbaşkanımız en gür şekilde Filistin’in sesi oldu” denildi.
YENİ TANIMA KARARLARI
Zirve süresince Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un yanı sıra İngiltere, Kanada, Portekiz, Avustralya gibi birçok ülkenin Filistin’i tanıdığını açıklaması dikkat çekti. Bu gelişmenin, uluslararası kamuoyunda İsrail’e yönelik artan tepkinin sonucu olduğu ifade edildi.
“ARTIK BU ATEŞKES SAĞLANMALI”
Açıklamalarda, Gazze’de yaşanan insani dramın sona ermesi gerektiği, insani yardımların kesintisiz ve yeterli şekilde ulaştırılması için çağrı yapıldı. Kalıcı çözüm için Birleşmiş Milletler parametreleri çerçevesinde iki devletli çözümün hayata geçirilmesi gerektiği, Netanyahu hükümetine ise uluslararası yaptırımların uygulanmasının zorunlu olduğu belirtildi.
Son olarak, bu zirvenin “Filistin’in uluslararası alanda yalnız olmadığını ortaya koyduğu” vurgulanarak, Türkiye’nin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu süreçte önemli bir rol oynadığı dile getirildi.
ORTA VADELİ PROGRAM VE TÜRKİYE’NİN EKONOMİK HEDEFLERİ
Türkiye ekonomisinin gelecek yol haritasını belirleyen Orta Vadeli Program (OVP), büyüme, sosyal politikalar, teknoloji ve birçok alanı kapsayan çok boyutlu bir çerçeve sunuyor. Ancak programın odağında enflasyonla mücadele yer alıyor.
ENFLASYONDA KADEMELİ DÜŞÜŞ
2023 yılında yıllık enflasyon yüzde 65 seviyelerinde gerçekleşmişti. 2024 yılında bu oran yüzde 44’e geriledi. OVP çerçevesinde yıl sonu enflasyonunun yüzde 30 civarında gerçekleşmesi bekleniyor. Yetkililer, Merkez Bankası’nın tahmin aralığına paralel olarak enflasyonun 24-29 bandında öngörüldüğünü, ancak gıda fiyatları ve eğitim alanındaki artışların etkisiyle bu rakamın biraz yukarı yönlü sapabileceğini ifade ediyor.
2025 yılı için enflasyonun yüzde 20’nin altına düşmesi, 2027 itibarıyla ise tek haneli seviyelere gerilemesi hedefleniyor. Bu da programın ana omurgasını oluşturuyor.
EKONOMİK BÜYÜKLÜKTE TARİHİ EŞİK
Türkiye’nin ekonomik büyüklüğünün 2025 sonunda 1,5 trilyon doları aşması öngörülüyor. Dünya Bankası’nın Atlas yöntemiyle yaptığı sınıflandırmaya göre, Türkiye ilk kez “üst orta gelirli” ülkeler grubundan “yüksek gelirli” ülkeler kategorisine geçmeye hazırlanıyor.
22 YILLIK SEYİR
AK Parti ve Cumhur İttifakı döneminde Türkiye ekonomisinin kat ettiği mesafeye dikkat çekiliyor. 2002’de 238 milyar dolar milli gelire ve 3.600 dolar kişi başına gelire sahip olan Türkiye, 22 yıllık süreçte kalıcı bir şekilde üst orta gelir grubuna geçti. Şimdi ise OVP hedefleri doğrultusunda yüksek gelirli ülkeler ligine terfi etmenin eşiğinde bulunuyor.
Programın ana mesajı, sürdürülebilir büyüme ve sosyal refahın, fiyat istikrarı ile güvence altına alınacağı yönünde.
Emrullah Koçin Haber7.com - Editör

Editör Hakkında 2017'de İstanbul Üniversitesi Gazetecilik bölümünden mezun oldu. Meslek hayatına ilk olarak Genç Dergi'de başladı. Daha sonra Sadece haber.com'da internet haberciliğine başladı. 2019 yılında Haber7.com ailesine dahil olan Koçin, ''Ekonomi ve Otomobil Editörü'' olarak meslek hayatına devam etmektedir.
YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
GÖNDER


