CHP den Kuzey Marmara Otoyolu çıkışı: Kapalı kapılar ardında sözleşme değişikliğiyle şirketin kararına 70 milyar lira ilave kamu kaynağı aktarıldı!
SonTurkHaber.com, T24 kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi paylaşıyor.
T24 Haber Merkezi
Kuzey Marmara Otoyolu’nun Nakkaş-Başakşehir kesimi otoyol henüz açılmadan, günlük araç geçiş garantisinin 90 binden 150 bine çıkarıldığı, sözleşme süresinin 3 yıldan fazla uzatıldığı belirtildi. Kapalı kapılar ardında sözleşmede değişiklik yapılarak şirketin kasasına 1 Milyar 600 Milyon Euro, yani güncel kurlarla 70 milyar lira ilave kamu kaynağı aktarıldı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Ulaş Karasu, "Yap-İşlet-Devret modeli, Yap-İşlet-Devretme-Yandaşı Zengin Et modeline dönüştü ” dedi.
Rönesans Holding’in işleteceği Kuzey Marmara Otoyolu’nun Nakkaş-Başakşehir kesiminde, otoyol henüz açılmadan günlük araç geçiş garantisi 90 binden 150 bine çıkarıldı ve sözleşme süresi 3 yıldan fazla uzatıldı. Şirketin kasasına bir imza ile güncel kurla 70 milyar lira aktarılırken, iddiaya göre Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdülkadir Uraloğlu bu artırımı Karayolları Genel Müdürü olduğu dönemde de önerdi, ancak o dönem kabul edilmedi. Konu, CHP Genel Başkan Yardımcısı Ulaş Karasu tarafından TBMM gündemine taşındı.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve çalışma arkadaşlarına yapılan operasyonla birlikte yeniden gündeme gelen Kanal İstanbul projesi ile adı anılan Kuzey Marmara Otoyolu’nun Nakkaş-Başakşehir kesimi ile ilgili çarpıcı bir gerçek ortaya çıktı. İmamoğlu operasyonundan 19 gün önce Cumhurbaşkanı Erdoğan bu yolun şantiyesini ziyaret etmiş ve yolu yapan “saray müteahhidi” Rönesans Holding sahibi Erman Ilıcak, Murat Kurum ve Abdulkadir Uraloğlu ile birlikte poz vermişti.
Meclis gündemindeİddiaların doğru olup olmadığını ve sözleşmede neden değişiklik yapıldığını soran CHP’li Karasu, Bakan Uraloğlu’nun yanıtlaması talebiyle soru önergesi verdi. Uraloğlu’na, şu soruyu sordu:
“Bu projeye, Karayolları Genel Müdürü olduğunuz dönemde de araç geçiş sayısının artmasına ilişkin öneride bulunduğunuz, ancak dönemin bakanı tarafından bu teklifin kabul edilmediği iddiası doğru mudur? ”
Ayrıca Karasu, bu otoyol için yıllık bazda Hazineden karşılanması beklenen ödemenin yıllar itibariyle ne olduğunun da açıklanmasını istedi.
Kamu menfaati nasıl sağlanacak?CHP'li Karasu, şu sorulara yanıt verilmesini talep etti:
“Bundan sonra yapılacak benzer YİD ihalelerine firmalar ilerde sözleşmelerin değiştirileceğini bilerek mi girecek? Bu şekilde serbest rekabet sonucu oluşacak kamu menfaati nasıl sağlanacak?”
“İlgili firmayla yapılan sözleşmenin imzalandığı günden, önergenin yanıtlandığı tarihe kadar olan döneme kadar olan süredeki maliyet artışı ne kadardır? Artırılan garantiler de Hazine güvencesine haiz olacak mıdır? Bu şekilde kamunun bir zararı söz konusu mudur?”
YİD projelerinde, ihaleleri kazanan firmalar ile yapılan başka sözleşme değişiklikleri olup olmadığının açıklanmasını isteyen Karasu, AKP iktidarı döneminde ‘devletin cebinden tek kuruş çıkmadan yapılacak’ denen Hazine garantili projelere aktarılan yüz milyarlarca lira garanti ödemeleri, devlet bütçesi üzerinde kara delik haline geldiğini vurguladı.
Karasu, şöyle konuştu:
“Her yıl katlanarak büyüyen bu kara delik, halka verilmesi gereken tüm kaynakları yutuyor. Özellikle büyük yapım ihalelerinde, rekabete imkan sağlayan açık usul yerine, 21/b pazarlık usulünü tercih ediliyor. Devlete devir tarihleri dolduğu halde YİD projeleri usulsüz sözleşme değişiklikleri ile asla devredilmeyecek hale getirilerek çocuklarımız hatta torunlarımız dahi yandaşlara borçlu hale getirildi. Sözleşme değişiklikleri ile bu firmaların zenginliğine zenginlik katılıyor. Yap-İşlet-Devret modeli, Yap-İşlet-Devretme-Yandaşı Zengin Et modeline dönüştü.”


