CHP komisyonu zirai donun tespiti için sahaya indi: TARSİM’in tespitleri çok zayıf kalmış

TBMM Zirai Don Olayını Araştırma Komisyonu’nun CHP’li üyeleri, Malatya ve Adıyaman’da yaptıkları saha incelemelerinde kayısı başta olmak üzere birçok tarım ürününün yüzde 100’e yakın zarar gördüğünü belirtti. Vekiller, TARSİM’in hasar tespitlerinin yetersiz kaldığını vurgulayarak, "Sigortalı-sigortasız tüm üreticilerin zararı karşılanmalı, aksi halde gelecek yıl mahsul alamayız" uyarısında bulundu.

CHP Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygun, Adana Milletvekili Ayhan Barut ve Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, TBMM Zirai Don Olayını Araştırma Komisyonu kapsamında Malatya ve Adıyaman'da yaptıkları saha incelemelerinde, don olayının tarımsal üretimi büyük ölçüde felç ettiğini ifade etti.

CHP Adana Milletvekili Ayhan Barut, 10-12 Nisan’da yaşanan don olayının kayısıyı tamamen yok ettiğini belirtti:

“Dalında yenilecek bir tane meyve kalmamış. Çiftçi de esnaf da perişan. Malatya ekonomisi bu zarardan büyük darbe aldı.”

CHP Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygun, yalnızca üreticilerin değil, ihracat yapan tüccarların da ciddi zararla karşı karşıya olduğunu söyledi:

“Yurtdışı bağlantıları olan tüccar büyük kayıpta. Faizsiz kredi ve borç silme politikası hayata geçmezse, gelecek yıl üretim yapılamaz.”

Aygun ayrıca, Isparta'nın gülleri, Adıyaman’ın Trabzon hurması, dut ve incir gibi ürünlerinin de don kapsamı dışında bırakılmasına tepki gösterdi:

“Gerçekten don yaşanan ürünler dahi TARSİM tarafından doğru tespit edilmemiş. Sahada tam bir kaos hâkim.”

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer ise çiftçilerin borçlarının en az üç yıl faizsiz ertelenmesini istedi.

“Çiftçinin zararı gerçekçi biçimde belirlenmeli, TARSİM destek oranı yüzde 75’e çıkarılmalı, ek kredi desteği verilmelidir.”

Komisyon üyeleri, Tarım Sigortaları Havuzu’nun (TARSİM) hasar tespitlerinde yetersiz kaldığını ve bu durumun çiftçilerin zararının karşılanmasını zorlaştırdığını savundu. Çiftçi Kayıt Sistemi’ne (ÇKS) kayıtlı olmayan üreticilerin zararlarının karşılanıp karşılanmayacağının bile belirsiz olduğu ifade edildi.