CHP li Emir AKP lilere İmamoğlu resmini gösterdi! Bu sizi kışkırtıyor mu?

CHP Grup Başkanı Murat Emir, TBMM Genel Kurulu'nda söz aldı. CHP'li Murat Emir, dün (28 Mayıs) Taksim'de Gezi'nin yıldönümünde AKM'ye karşı durma eylemi yapan 21 vatandaşın gözaltına alınmasına tepki gösterdi.

DURAN ADAM EYLEMİ YAPANLARA GÖZALTIYA TEPKİ

Emir şöyle konuştu:

"Gerçekten Türkiye'de her gün olağanüstü hukuksuzluklara, haksızlıklara tanık oluyoruz. Zaman zaman gündeme getiriyoruz. Biz gündeme getirmekten yoruldum, bıktık ama failler yorulmuyorlar, bıkmıyorlar.Her gün şaşıracağımız yeni uygulamalar, hukuksuz, dayanıksız işlemlerle karşı karşıya kalıyor vatandaşlarımız. Taksim'de 21 gence tutmuşlar. Niye yan yana geldiniz? Niye Ekrem İmamoğlu posteri taşıyorsunuz diye almışlar gözaltına. Değerli arkadaşlar, kanunlar açık, anayasa açık. Ve kimden bu yetkiyi aldıkları belli olmaksızın, yasalara dayanmaksızın vatandaşları 21 kişi yan yana geldi, durdu diye, duran adam oldular diye, durmak suçundan almışlar gözaltına. Böylesine yetkisiz, böylesine haksız, hukuksuz uygulamaları şiddetle protesto ediyoruz. Bunları asla kabul etmiyoruz.Ekrem İmamoğlu'ndan korkuyorsunuz anladık. Bacaklarınız titriyor anladık. Onunla yarışmaya cesaretiniz yok biliyoruz. Ama bütün bunlara rağmen 21 tane kişi, 21 vatandaşımız yan yana geldi diye onları gözaltına almak nedir?Böyle bir yasa yok Türkiye Cumhuriyeti'nde. Bakın yasama meclisinden, buradan isyan ediyorum. Böyle bir yasa yok. 2911 sayılı yasa böyle bir yasa değil. "

Murat Emir, CHP'lilerin Diyarbakır surlarına İmamoğlu posteri astıkları için gözaltına alınıp ardından adli para cezası ile serbest bırakılmasına tepki gösterdi.

Murat Emir, AKP sıralarına dönüp arkasındaki "Free İmamoğlu (İmamoğlu'na Özgürlük)" pankartını gösterip, "Bu resim sizi kışkırtıyor mu" diye sordu.

Emir, AKP'lilerin İmamoğlu'nu duyunca bacaklarının titrediğini ve her gece de sayıkladıklarını söyledi.

AKP'NİN İMAMOĞLU KORKUSUNU BÖYLE TİYE ALDI

"Bu korkuyla nasıl yaşayacaksınız? Paranoyak olduğunuzu farkında değilsiniz" diyen Emir, şöyle konuştu:

Diyarbakır'da surlara İmamoğlu posteri asılmış. Şu poster Free İmamoğlu. Ne var bunda? Savcılık diyor ki İstanbul savcılığı emniyete yazıyor, İstanbul emniyetine yazıyor. Diyarbakır'a ne bundan? Diyarbakır emniyeti nereden bu yetkiyi alıyor? Hangi hakla? Yok. Peki sayın başkan soruyorum size. Bu resmi görünce siz kışkırıyor musunuz? Siz kışkırıyor musunuz arkadaşlar? Bunun nesi kışkırtıcı? Buna kışkırtıcı derseniz olur. Ama böyle bir şey yok. O halde bu savcı bu yasal olmayan işlemi nasıl yapabiliyor? Hangi cesaretle yapabiliyor? Böyle bir hukuksuzluğa nasıl göz yumulabilir? Devam ediyoruz.Bu kişilere tabii 2911'den ceza kesemeyeceklerini anlıyorlar gözaltına alınca bizim arkadaşlarımızı. Bu sefer kabahatler kanununa gidiyorlar. Ne yapmışlar? 2953 lira para cezası kesmişler. Bunu asmanın cezası. Ne peki bu? Ya söyledim dilimde tüy bitiyor. Bakın. Kabahatler kanununun ilgili yasa maddesini okuyorum, 42. madde yani savcılığın dayandığı madde. Diyor ki: Rızası olmaksızın özel kişilere ait alanlara bez, kağıt, benzeri afiş asanlar diye gidiyor. Yani İmamoğlu'nun rızası yok. Sen onun resmini asıyorsun, posterini asıyorsun, o yüzden 2953 lira vereceksin diyor Diyarbakır valiliği. Ya bu kadar aptalca, açık söylüyorum bak nezaketini koruyorum, bu kadar aptalca, bu kadar gülünç, bu kadar çaresiz bir işlem olabilir mi?"ERDOĞAN'IN POSTERİNİ Mİ GÖTÜRELİM"Devletin kurumları bu hale düşürülebilir mi? İsyan ediyoruz. Bu saçma sapan uygulamalardan vazgeçin. İmamoğlu için miting yapıyoruz, yaparız. Hakkımız mı? Evet. İmamoğlu'na özgürlük mitingi yapıyoruz, milli iradeye sahip çıkma mitingi yapıyoruz, milli iradenin gasp edilmesine isyan ediyoruz. Evet, cumhurbaşkanı adayımızın hapiste tutulmasına isyan ediyoruz, bunu kabul etmiyoruz ve miting yapıyoruz. O mitinge İmamoğlu posteri getiremezsin diyorlar. Tamam. Ne yapalım? İmamoğlu'na özgürlük mitingine Tayyip Erdoğan'ın posterini mi götürelim? Bunu mu istiyorsunuz? Ya İmamoğlu'nun posterinden niye bu kadar korkuyorsunuz?Kendisinden korkuyorsunuz anladık. Diplomasından korktunuz iptal ettiniz, mal varlığına el koydunuz, iş hesabına el koydunuz, özgürlüğüne el koydunuz, şimdi resimlerinden kurtulmaya çalışıyorsunuz. Kurtulamayacaksınız."İMAMOĞLU'NUN KORKUSU SİZİ ASLA BIRAKMAYACAK SAYIKLAYACAKSINIZ"Onun hayali, onun resimleri, onun düşünceleri, onun korkusu sizi asla bırakmayacak, geceleri de sayıklamaya devam edeceksiniz.Devam edelim. Bakın Türkiye bunları ilk defa yaşamıyor. Hukuksuz bir biçimde diploması iptal edildi ama idari yargıda, idari yargı cevap vermemek için, davayı uzatmak için 36 ayrı belge istemiş. İstesin, veririz. Eninde sonunda bir karar verecek. Peki, hukukçu olarak konuşuyorum, eğer o iptal gerçekleşirse ki gerçekleşmesi lazım, İmamoğlu bizim cumhurbaşkanı adayımız. Nasıl olacak? Türkiye bu örneği yaşadı. Bakın Demirtaş. Demirtaş 2018'de, buradan kendisine selam gönderiyorum, bir parti genel başkanı 8 yıldır tutuklu ve hüküm bekliyor arkadaşlar, yeri gelmişken söyleyelim.Sonra bağımsız yargı diyorsunuz, hukuk devleti diyorsunuz, bir parti genel başkanını milletvekiliyken tutukladınız, kendisi 8 yıldır hüküm bekliyor, hüküm yokken 2018'de cumhurbaşkanı adayı oldu. Bakın Tayyip Erdoğan'la birlikte herkes görsün, posterleri asıldı. Ne olacak? İmamoğlu'nun posterlerini cumhurbaşkanı adayı olduğunda astırmayacak mısınız? Bu nasıl bir korku arkadaşlar?"PARANOYAK OLDUNUZ"Bu korkuyla nasıl yaşayacaksınız? Paranoyak olduğunuzu farkında değilsiniz. Kurtulun bundan. Eğer ihtiyacınız varsa psikiyatrik destek alın. Ama böyle saçma sapan, akıl dışı işlere girmeyin. Bir sürü resim var. Şimdi tabii cumhurbaşkanından başlayarak idare böyle yaparsa rektör durur mu? Rektör durmuyor.O REKTÖRE TEPKİ! "İKTİDARA PASPAS OLMUŞSUN"

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kemalettin Aydın'ın eylem yapan öğrencilere gözdağı vermesine de tepki gösteren Emir, "Okumak için gelene paspas olacakmış. E rektör efendi, sen iktidarın paspası olmuşsun, haberin yok." dedi. Emir, Aydın'a şöyle tepki gösterdi:

Sağlık Bilimleri Üniversitesinin rektörü diyor ki: Ben diyor bir daha eylem yapan olursa diyor bu üniversiteye içeri almam. Nasıl? Sen kimsin? Rektörsün. Ya sen sadece rektörsün arkadaş. Yetkilerini bileceksin. Eğitim için gelene paspas olurmuş beyefendi ama elinde silahla gelenle, taşla geleni de engellermiş.Ya zaten silahla kimse giremez üniversiteye. O senin işin değil ki, kolluğun işi. Haddini bil. Üniversiteye insanlar silahla giremezler ama bir üniversiteli içeri girdikten sonra İmamoğlu posterini açar. Efendim diyor ki: Huzur korumak benim işim. Ya arkadaş, sayın rektör, sana sesleniyoruz, İmamoğlu'nun resmini görünce senin huzurun bozuluyor, anladık ama üniversitenin huzuru bozulmuyor ki. Üniversiteye ne bundan? Üniversite öğrencisi görüşünü ifade eder. Okumak için gelene paspas olacakmış. E rektör efendi, sen iktidarın paspası olmuşsun, haberin yok. Paspaslar bununla bitmiyor sayın başkanım.BEYKOZ İLÇE MİLLİ EĞİTİM'E TEPKİ: BİR PASPAS DAHA VAR

Emir, Millet Bahçesi açılışı için Beykoz Milli Eğitim Müdürlüğü'nün gönderdiği yazıya da 'Bir paspas daha var" diyerek tepki gösterdi:

Erdoğan'ın Millet Bahçesi açılışı için okullara yazı gönderildi, öğrenciler seferber edildi: Gerekirse araç kiralayın!

"Bir paspas daha var. Beykoz ilçe milli eğitim müdürü valiliğe yazıyor, diyor ki sayın cumhurbaşkanı. Diyor ki: Sayın cumhurbaşkanı geliyor, mahcup olmayalım, çoluğu çocuğu, öğrencileri, hani bunlar eğitime paspas oluyorlardı ya, öğrencileri cumhurbaşkanının toplantısına götürelim. Çünkü vatandaş gitmiyor cumhurbaşkanının toplantısına, hepiniz biliyorsunuz. Bunun için yazmış, diyor ki okulları ayarlayalım, gerekli tedbirleri alalım, araç yoksa araç kiralayalım. Bakın burada, resmi belge. Ya böyle bir şey olur mu? Bu nasıl bir şeydir? Cumhurbaşkanı gider açılışını yapar, gitmek isteyen vatandaş da gider. Ya çekin ellerinizi çocukların üstünde. Çocuklar eğitim almak için gidiyorlar oraya. Çocukların bir parti genel başkanının toplantısında ne işi var?"