CHP li Umut Akdoğan Meclis e getirdiği ahize ile bakın kimi taklit etti
Halktv kaynağından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com açıklama yapıyor.
Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) seçimleri büyük tartışma konusu oldu. TBMM'de HSK'ya seçilecek beş üye için komisyon kuruldu. Komisyonda 15 aday belirlendi.
CHP, aday belirleme sürecinin usulsüz olduğunu savundu. CHP, Anayasa'ya göre oylanan adayların yeterli çoğunluk bulunmamasının ardından kura seçimi ile belirlenip Meclis'e gönderilmesi gerektiğini ifade etti.
İktidar, bunun yerine üçüncü tur yaptı. CHP, iktidarın Anayasa'ya aykırı şekilde yeni bir yöntem 'icat' ettiğini söyledi.
TBMM'deki seçimde de Komisyon'un aksine Anayasa'ya uyuldu ve kura yapıldı. Fakat bu kurada da en yüksek oyu alan beş adaydan dördünün çıkması 'hile' tartışmalarına neden oldu.
CHP, HSK seçimini Anayasa Mahkemesi'ne de taşıdı.
TBMM Genel Kurulu'nda CHP Ankara Milletvekili Umut Akdoğan da HSK üye belirlemesindeki yöntemi bir mizansen ile anlattı.
Akdoğan, TBMM'ye getirdiği ahize ve Anayasa kitapçığı ile yaşanan olayı anlattı.
İktidarın elinde tuttuğu Anayasa'yu uymak yerine 'Banayasa'ya uyduğunu söyleyen Akdoğan, elindeki ahizeyi tutarak HSK üye adaylarının belirlendiği komisyonun başkanı AKP tokat Milletvekili Yusuf Beyazıt'ı taklit etti.
Akdoğan şunları ifade etti:
Değerli milletvekilleri Bu gördüğünüz Anayasa. Yalnız şimdi uygulanan banayasa. Değerli milletvekilleri, bir karma komisyonda, bir karma komisyonda toplantı yaptık.
Hakimler ve Savcılar Kurulu üyelerini seçmeye çalıştık. Ne oldu biliyor musunuz? Karma komisyonda başkan bu anayasaya bakmak yerine bu telefonu kaldırma gereğini duydu.
Bu telefonu kaldırdı ve birine telefon açtı. "Alo, ne yapmamız lazım?" Biri bir şey söyledi.
O arada biz diyoruz ki, "Telefonu ahizesini bırak kardeşim, anayasaya bak!" dedikçe "Bir dakika, bir dakika." deyip ikinci telefonu açtı.
"Bırak onu, Anayasaya bak!" deyince üçüncü telefonu açtı ve bu Anayasa'yı katletti.
Bakın, bu ahizeyle, bu ahizeyle talimat mı alacaksınız? Bu Anayasa'dan yol mu çizeceksiniz? Buna hep birlikte karar vermek zorundasınız.
Bu ahizeden talimat alarak bu memleketi yönetmeye kalkarsanız ve bu ahizeyi kaldırarak yargı mensuplarına talimat vermeye kalkarsanız bakın ne hale geliriz.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi diye bir şey var biliyor musunuz? Duydunuz mu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi? Duymadınız mı? Hah! Şimdi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Sayın Başkanım, Grup Başkan Vekilim, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi diye bir şey de var.
Biz bu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne tarafız. Ha bu anayasada da madde 90 var. Ona göre, o madde 90'a göre ki benim uluslararası hukuk sınavımın sorusudur. Anayasa madde 90 der ki Sayın Başkanım, "Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne tarafsan bu kararlara uyacaksın." Şimdi duymamanız bir problem ama duyup da o kararlara uymamanız bir problem. Çünkü Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi,
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları Kavala'yla da ilgili ortada, Selahattin Demirtaş'la da ilgili ortada. Duymuşsanız ve uymuyorsanız ciddi bir problem. Bakın bu bir kara tablodur, kara tablo, görün bunu.
Başkanım, 2024'te, 2024'te Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvurular yapılmış. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne yapılan başvuruların yüzde 36'sı Türkiye'den tek başına, tek başına Türkiye'den. yüzde 13'ü Rusya'dan, yüzde 12'si Ukrayna'dan. Bakın bir ülke, iki ülke, üç ülke. Toplam kaç ülke? 47 ülke. Ne kaldı geriye? 44...
Yüzde 36'sı Türkiye'den, üç ülkeyi çıkarın, yüzde 38'i diğer kalan 44 ülkeden. Niye Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne gidilir?
İç hukuk yolları doğru düzgün tüketilmediği için. Onun için siz derseniz ki, "Ben hiç Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi diye bir şey duymadım. Ben Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi diye bir şey bilmiyorum."
Vallahi şaka yaptığınızı zannetmem, yürekten, kalben ben buna inanırım. Çünkü hiç duymamış gibi davranıyorsunuz. Değerli milletvekilleri, siyasette, iktidarda olmakla muhalefette olmak arasında bir kıl payı kadar fark olduğunu ve bugün muhalefette, yarın muhalefette olacakmış gibi bugün iktidarda olmanız gerektiğini bir kez daha hatırlatıyorum.


