CHP lideri Özel: İsrail’in önünü açan herkes bu katliamlarda pay sahibidir Sözcü Gazetesi
SonTurkHaber.com, Sozcu kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi yayımlıyor.
Saadet Partisi Özgür Gazze Mitingi düzenledi. Mitingin katılımcıları arasında, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ve Hür Dava Partisi Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez ve Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Doğan Bekin yer aldı. Mitingde konuşan Özel, şu ifadeleri kullandı;
*Biz Cumhuriyet Halk Partisi’yiz, 100 yılı aşkın geçmişiyle Türkiye’nin ilk partisiyiz. Ülkemizdeki son seçimlerin, milletimizin takdiriyle birinci partiyiz.
*Biz Filistin davasını, kendi davası olarak sahiplenen bir partiyiz. Bizim çizgimiz, ‘Tam bağımsız Türkiye’ diyerek yürüyen, özgür Filistin için El Fetih kamplarında direnen Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının çizgisidir.
*Bizim duruşumuz, üçüncü Genel Başkanımız Başbakan Bülent Ecevit’in, Yaser Arafat ile kurduğu dostlukla muhafaza edilmektedir. Deniz Gezmiş’in El Fetih’teki dostu, arkadaşı, can yoldaşı İsa’nın Filistin Şiiri kitabı yıllar sonra İsa’nın ölüm döşeğinde emanet ettiği oğlu eliyle bizlere ulaştırılmıştır.
"BÜYÜK İİHTİYAÇ VAR"*Emanet yüreğimizdedir, bağrımızdadır. Bülent Ecevit’in Arafat’a, Arafat’ın Bülent Ecevit’e söyledikleri bizde emanettir, bize vasiyettir. Cumhuriyet Halk Partisi, aynı ruhla bugün kardeş Filistin halkının yanındadır ve yanında olmaya devam edecektir.
*Bugün buradaki birliktelik umutlarımızı yeşertmektedir. Filistin halkı için mücadele eden hem Türkiye’de kenetlenme hem de uluslararası toplumun kenetlenmesi en büyük ihtiyacımızdır. Bu kapsamda partimiz gerekli tüm girişimlerde bulunmaktadır, buna da devam edeceğiz. Kasım 2023’te genel başkanlık görevine gelir gelmez, Filistin’deki soykırıma tepki göstermeleri için 12’si kendi ülkelerinde hükümet başkanı olan, Sosyalist Enternasyonal üyesi tüm parti liderlerine mektup yazdık.
"FİLİSTİN DAVASINI SAVUNMAYA VE ANLATMAYA DEVAM EDECEĞİZ"*Aralık 2023’te Berlin’de kardeş partimiz Alman Sosyalist Partisi -SPD’nin kongresinde yaptığımız konuşmada, katliamın durdurulması için çağrıda bulunduk. İspanya Başbakanı dostum Pedro Sanchez’in başkanı olduğu, benim de başkan yardımcılığı görevini üstlendiğim Sosyalist Enternasyonal’in tüm toplantılarında, Avrupa Konseyi’nde, Avrupa Parlamentosu’nda yaptığımız tüm konuşmalarda Filistin davasını savunduk; yaşanan insanlık dramını kınadık.
*Bunun için tüm bileşenleri, tüm dostlarımızı birlikte mücadeleye davet ettik. Bundan sonra da sesimiz çıktığınca, nefesimiz yettiğince Filistin davasını savunmaya ve anlatmaya devam edeceğiz.
"İSRAİL İLE TİCARETİ SÜRDÜRENLERİN SAHTELİKLERİ..."*Gazze, 10 yıllardır İsrail’in zulmü altındadır. Son olarak 8 Ekim 2023’ten bu yana 600 günden fazladır Gazze topraklarında katliam vardır. Çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 50 binden fazla sivil katledilmiştir.
*Tüm bunlar İsrail’in azgınlığına, dünya yeterli tepkiyi göstermediği için yaşanmaktadır. Ancak bir yandan sıcak salonlarda Netanyahu ile uzaktan kayıkçı kavgası yapıp, diğer yandan İsrail ile ticareti sürdürenlerin sahtelikleri yüzlerinden akmaktadır. Milletimiz bu riyakarlığı içine sindirememektedir.
*Bir yandan İsrail ile ticaret cayır cayır devam ederken, Gazze’ye makarna götürülmesine bile izin verilmiyor. En son insani yardım taşıyan Madleen gemisini engellediler, durdurdular. İçindeki direnişçiler, aktivistler gözaltına alındılar. Orada bulunan Şuayip ve Yasemin kardeşimi buradan hürmetle, muhabbetle, cesaretlerinin karşısında saygı ile eğilerek selamlıyorum. Ne yazık ki daha önce Mavi Marmara için ‘Giderken bana mı sordunuz?’ diyenler, Madleen gemisi için de söz söyleyemediler.
*Diğer yandan ABD Başkanı Trump, Gazze’yi boşaltma planını açıklıyor; Gazze’ye tatil köyleri, kumarhaneler yapacağını söylüyor. Ancak Netanyahu ile sözde laf dalaşı yapanlar, söz konusu Trump olunca gereken tepkiyi göstermiyor, suspus oluyor.
*Filistin’de İsrail askerleri tarafından şehit edilen Ayşenur Ezgi Eygi’nin Amerika’daki davasına sahip çıkılmıyor. Filistin’e destek veren bir yazı yazdı diye Amerika’da 45 gün gözaltında tutulan Rümeysa Öztürk’e sahip çıkılmıyor.
*Ancak biz buradan hep beraber gür bir sesle haykırıyoruz. Trump ve yönetimi Gazze’deki katliamların destekçisidir, savunucusudur, müsebbibidir. İsrail’in önünü açan herkes bu katliamlarda pay sahibidir.
İRAN AÇIKLAMASI*Gerekli tepki gösterilmeyen İsrail, şimdi de İran’a saldırdı. Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu saldırıları en güçlü şekilde kınıyoruz. İran halkına dayanışma duygularımızı iletiyoruz. Elbette demokratik bir İran’ı savunuyor, ancak İsrail ile Amerika’nın Irak’a gidip de ne yaptıklarını, Suriye’yi nasıl bir istikrarsızlığa sürüklediklerini ve demokratik bir Suriye için, eşit temsil edilen, yönetilen bir Suriye için verdikleri sözü tutmadıklarını takip ediyoruz.
*Tüm tarafları sağduyuya, itidale davet ediyoruz. Amerika yönetimi, bu saldırıların da maalesef arkasında durmuştur. Trump utanmadan sıkılmadan ‘Mükemmel bir saldırı oldu, daha fazlası gelecek’ diyor. Ancak yine İsrail’e küçük harflerle konuşanlar, Trump karşısında tamamen suspus durumdalar.
*Bugün bu meydan, vicdanların buluştuğu bir meydandır. Dünya tarihi bir dönemeçten geçmektedir ve bu kavşakta şahsi menfaat değil, parti menfaatlerini değil, hakkı ve adaleti savunanlar hep bir arada ve hep güçlü durmak zorundadır. Kötülük nereden gelirse gelsin, bir arada durmak zorundayız.
*Biz buradayız, burada olmaya devam edeceğiz. Bugünün güçlülerinin, masumları ezmesine karşı; inançlı, vicdanlı, ahlaklı insanlarla omuz omuza yürümeye devam edeceğiz.
*Ülkemizin çevresi adeta bir ateş çemberine dönüşmüş durumda. Türkiye olarak hem kendi vatandaşlarımız için, hem de Filistin’deki ve bölgemizdeki tüm mazlumlar için güçlü olmaya, güçlü durmaya kararlıyız.
"DEVLETİN TERAZİSİ HERKESİ EŞİT TARTMALIDIR"*İç cephemizi elbette sağlam tutmalıyız. Bunun yolu; demokrasiye ve adalete bağlı kalmak, sahip çıkmaktır. Bir ülke kötü günde birlik olmak istiyorsa, iyi günde ayrım yapmamalıdır.
*Devletin terazisi herkesi eşit tartmalıdır. Adalet kimseye ayrıcalık tanımayacaktır. Birliğimizi, siyasi rakiplere kumpas kurarak, muhaliflere düşman hukuku uygulayarak sağlayamayız. Birliğimizi ancak ve ancak adaletle sağlarız. Hukuka dönüş artık Türkiye için tercih değil, bir zorunluluktur.
*Hiç kimsenin kendi menfaati için Türkiye’nin birliğini zayıflatmaya, iç cepheyi güçsüzleştirmeye, iç barışı bozmaya hakkı yoktur. Bunda ısrar edenler hem 86 milyon vatandaşımıza, hem de umudunu ülkemize bağlayanlara, mağdur ve mazlumlara haksızlık etmektedir. Son olarak vurgulamak isterim ki 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan Bağımsız Filistin Devleti’ni savunmaya sonuna kadar devam edeceğiz.
*Barışı, hakkı, adaleti savunmayı sürdüreceğiz. Dünya barışı için, Yaser Arafat’ın şu sözünü hatırlatırken kendisini, Filistin mücadelesinde şehit düşmüş olanların hepsini rahmetle yâd ediyorum.
*Yaser Arafat derdi ki; ‘Elimde bir zeytin dalı ile bir özgürlük savaşçısının silahını taşıyorum. Zeytin dalının elimden düşmesine izin vermeyin.’ İşte biz o zeytin dalının düşmemesi için sonuna kadar mücadele etmeye devam edeceğiz. Kendimizin, partimizin değil; insanlığın çıkarlarına savunmaya devam edeceğiz.
*Tüm genel başkanlarımın şahsında, katılan tüm siyasi partilerin yetkililerinin şahsında, tüm sivil toplum örgütlerini ve yüreğinde Gazze için, Filistin için merhamet ve cesaret taşıyanları saygıyla selamlıyorum.
"TARİHE NOT DÜŞMEK İÇİN TOPLANDIK"Mitingde konuşan Arıkan, katılım sağlayan parti genel başkanlarına ve partisinin İstanbul teşkilatına teşekkür etti.
*Tarihe not düşmek, tanıklık etmek için toplandıklarını, Gazze, Mescid-i Aksa, Batı Şeria, Ramallah, başkenti Kudüs olan özgür Filistin için bir araya geldiklerini belirten Arıkan, "Biz bugün buradayız; Çünkü bir halkın ‘kalarak ölmek’ ya da ‘hicret ederek yurtsuz kalmak’ arasında bırakılmasına tahammülümüz kalmadı.
*Gazze’ye bir şişe suyun, bir çuval unun girmesine engel olan İsrail’in küstahlığına tahammülümüz kalmadı. Dünyanın her yerinde vicdan sahibi insanlar, Filistin halkının yanında yer alırken, hükümetlerin İsrail’in yanında saf tutmasına tahammülümüz kalmadı. Biz bugün buradayız; Çünkü İsrail’e, Netanyahu’ya, Trump’a en ağır sözleri söyleyen ama İsrail’e herhangi bir yaptırım uygulamayan siyasete tahammülümüz kalmadı" diye konuştu.
TÜRKİYE'YE VURGU YAPTIArıkan, bugün Gazze’nin, Filistin’in korunmaması halinde yarın Türkiye’nin korunmak zorunda kalınacağını ifade ederek, şöyle konuştu:
*Terör devleti İsrail’in Gazze Ablukası yeni başlamadı. Karadan, denizden ve havadan uygulanan bu abluka, Onlarca yıldır Gazze’ye nefes aldırmıyor. 2023’ten itibaren ise sadece şiddeti arttı.
*Gazze’deki katliamın boyutu o kadar büyük ki, resmi rakamlar 50 bin 000 dese de; BM Özel Raportörü, Gazze’de katledilen Filistinli sayısının 400 bini geçtiğini duyurdu. Öyle ki; bu harabeye çevrilen şehirde aç bırakılan küçücük çocuklar ve masum siviller, bir kap yemek, bir avuç un alabilmek için gittikleri gıda dağıtım noktalarında tuzağa düşürülerek orada katlediliyorlar.
*Tüm bunlar karşısında diyoruz ki, Gazze ablukadaysa, Türkiye ayaktadır. İşte bu meydan, bunun ispatıdır. Türkiye’nin dört bir yanından koşup gelen siz vicdanlı insanlar, bunun ispatıdır. Yine buradan tüm dünyaya diyoruz, ki; Gazze ablukadaysa, insanlık ayaktadır.
"‘TRUMP HAYRANLIĞI’ VEYA ‘İSRAİL DOSTLUĞU’ TARİHİ VE ÖLÜMCÜL BİR YANILGIDIR"*İsrail; hep güvenliğini bahane ederek dünyada terör estiriyor. Biz şunu biliyoruz; aslında Büyük Ortadoğu Projesi’ni gizliyorlar. Arz-ı Mevud’u saklıyorlar. Sapkın siyonist zihniyetinin inancının üzerini örtüyorlar. İki gün önce İran’da, sabaha karşı nelerin başladığını hepimiz gördük. Yine alçakça, yine korkakça, yine insanlıktan nasibini almamış bir şekilde; bilim insanlarını, askeri yetkilileri, ama en acısı da çocuklarıyla birlikte yaşadıkları evleri hedef aldılar. Ve hemen ardından ne oldu?
*Amerika çıktı, ‘İsrail’in yanındayız’ dedi. Bazı Avrupa ülkeleri sıraya girdi, ‘İsrail’in güvenliği’ diye açıklamalar yaptı. Buradan soruyorum. Herhangi bir ülke, Amerikalı bir komutanın evine çocukları bulunduğu esnada saldırı düzenlemiş olsaydı, Amerika bunu ne olarak tanımlardı? ‘Terör’ derdi. Ama İsrail yapınca, adı ‘Savunma hakkı’ oldu. Bir zalim, bir zalime başka ne diyebilir ki?
*Bu açıdan bakıldığında başta Türkiye olmak üzere bölge ülkeleri için; ‘Trump hayranlığı’ veya ‘İsrail dostluğu’ tarihi ve ölümcül bir yanılgıdır. Sanmayın ki hedef sadece Gazze’dir. Sanmayın ki hedef sadece İran’dır. Hedef; Siyonist zihniyetin Arz-ı Mevud planıdır, hedef; Büyük İsrail Projesidir. Hedef Şam, Halep, Bağdat’tır. Hedef Tebriz, Tahran, İsfahan’dır. Hedef Kahire, Sana, Cidde’dir.
*Hedef Beyrut, Amman, Trablus’tur. Hedef Urfa, Diyarbakır, Mardin’dir. Hedef, Ankara’dır, İstanbul’dur, asıl hedef Türkiye’dir, Türkiye. Bu yüzden; bana dokunmayan yılan bin yaşasın yaklaşımının sonu bir felakettir. Çünkü o yılan bütün dünya için bir tehdittir ve insanlığın ürettiği bütün evrensel değerleri zehirlemektedir.
"İSRAİL’E SEVKİYAT YAPAN GEMİLER LİMANLARIMIZI KULLANMAYA DEVAM EDİYOR"*Peki, iktidar bütün bunları yapınca ne oluyor? İnsani yardım amaçlı Madleen Gemisi, İsrail tarafından engellenirken, aynı gün bomba üretiminde kullanılacak 393 ton çelik yükü olan Vela Gemisi, Mersin Limanından İsrail’e gidiyor. İsrail’e sevkiyat yapan gemiler limanlarımızı kullanmaya devam ediyor. Bakü-Ceyhan boru hattından İsrail’e petrol sevkiyatı devam ediyor. Varil başına ‘1 dolar 27 cent’ hesabımız devam ediyor. ‘Efendim ticaret Yapmıyoruz. Efendim Yapıyorduk ama kısıtladık.
*Efendim daha önce kısıtlamıştık ama şimdi tamamen sıfırladık’ dedikleri İsrail ile ticaret dolaylı yollardan devam ediyor. Belki de en acısı; ülkemizdeki üslerden İsrail ile istihbarat paylaşımı devam ediyor. Bütün bunları dile getiren Filistin dostu gençlere yönelik, engellemeler, gözaltılar, tutuklu ya da tutuksuz yargılamalar devam ediyor."
İKTİDARA SESLENDİSaadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, bugün Üsküdar Meydanı’nda, iktidardan somut adımlar atmasını istemek için toplandıklarını belirterek, iktidara şöyle seslendi:
*Size, ‘hadi İsrail ile savaşa girelim’ demiyoruz. Biliyoruz ki buna cesaretiniz yok. Biz, size yapılabilir şeyler söyleyeceğiz. Öncelikle; ‘Filistin’ derken, ‘Gazze’ derken, ‘Mescid-i Aksa’ derken, ‘Kudüs’ derken samimi olun. Türkiye ile İsrail arasındaki tüm anlaşmaları, İsrail’in alenen işlediği, savaş suçları ve soykırım politikaları nedeniyle iptal edin.
*Bakü-Ceyhan petrol boru hattı üzerinden İsrail’e petrol sevkiyatını engelleyin. Türkiye ile İsrail arasındaki resmi ya da gayri resmi, dolaylı ya da doğrudan tüm ticari faaliyetleri durdurun. Limanlarımızı İsrail’e sevkiyat yapan tüm gemilere kapatın. Hava sahamızı İsrail uçuşlarına kapatın. Ülkemizdeki üslerden İsrail’e verilen her türlü desteği engelleyin. Türkiye’de ikamet ettiği halde, vatandaşımız olsun ya da olmasın 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana İsrail ordusunda görev yapıp savaş suçuna iştirak eden kim varsa tespit edip yargılanmasını sağlayın.
*Uluslararası her alanda İsrail’e yönelik yaptırımları artırmanın çabası içerisinde olun. Her türlü spor müsabakasından tutun, ekonomik, teknolojik, akademik ya da kültürel organizasyonlara İsrail’in katılmasına engel olun. İsrail’in, işlediği savaş ve soykırım suçunun her türlü bedelini ödemesi için uluslararası mahkemelerde taraf olun. Bütün bunları yapın. Biz de yanınızda olalım. Yediden yetmişe tüm halk, tüm Türkiye size destek versin.


