CHP yi böleyim derken AKP...
SonTurkHaber.com, Halktv kaynağından alınan bilgilere dayanarak haber veriyor.
İktidar saflarında umut görüp gemiyi terk edenler.. Kurultayda şaibe fokurtularıyla partiyi çatlatmaya uğraşanlar.. Olmadı, olmadı! Kimi kapalı kapılar ardında yapılan hesaplar çarşıya uymadı. CHP’yi parçalayıp yok edemedikleri gibi AKP’de sıkıntı artık içerde kalmaz oldu.. İtiraz sesleri ilk kez bu kadar yükseldi.
Savunmaya devam edenlerin “malzemesi” de fıkraya dönüşmeye başladı.
Saray’ın sadık dostu Abdülkadir Selvi’nin bugünkü yazısı tam buna örnek.
Onlarca anket arasında AKP’yi CHP’nin önünde göstermeyi başaran bir ya da birkaç şirketten GENAR yine yüzlerini güldürmüş. CHP’yi ikinci sıraya yerleştirmiş. Ama fıkra bu değil. Araştırmanın “DÜNYA LİDERLERİ” bölümü:
“GENAR toplum tarafından en etkili bulunan dünya liderlerini sormuş.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yüzde 47.7’yle birinci sıraya yerleşmiş.
Onu yüzde 46.6’yla Rusya lideri Putin takip ediyor.
ABD Başkanı Trump yüzde 38.1’le üçüncü sırada yer alırken Çin lideri Jinping yüzde 23.1’le dördüncü sırada geliyor.
Liste Macron, Meloni ve Muhammed bin Salman olarak devam ediyor.”
Yani.. Türkiye’de sokağa çıkıp topluma “en etkili dünya liderini” sormuşlar.. Bir de ne görsünler!! Toplum Erdoğan demiş!! Demiş ama, benden duymuş olmasınlar aldığı oyun oranı yüzde 50’yi geçememiş.
Tam da “anketlerde CHP hep önde çıkıyor. Acaba liderler bahsinde kişisel oylar ne durumda” sorusu aklıma takılmıştı. Erdoğan’ın kişisel oyunun bir vakittir partisinin oyunun altında kaldığını görüyorduk zira. İmamoğlu veya Özgür Özel karşısında “nerede” olduğunu merak ediyordum ki…
GENAR ve Selvi sürpriz yapıp dünya liderleriyle mukayese ettirmiş.
Belli ki “İçerdeki liderlerle mukayese” el yakmış!
Sonuçta, anketten anladığım, bir bu.. Bir de ahalinin Putin’i Trump’tan daha çok sevdiği.
Elbette Selvi’nin, mecburen gördüğü büyük sorunu ve çözümlemesini de eklemeliyim. Şu paragraf, GENAR’ın çabalarını da Saray’ın umutlarını da boşa çıkartıyor sanki:
“AK Parti yüzde 34.3’le birinci parti konumuna yükselmiş durumda ancak ekonomik sıkıntılar AK Parti’yi eteklerinden tutup yere çekiyor. PKK silah bırakırken, AK Parti’nin oylarının hızla yükselmesi lazım. Ekonomik sıkıntılar giderek ağırlaşıyor. Orta ve dar gelirliler için yakıcı bir sorun olarak devam ediyor. Buna bir çare bulmaları lazım.”
Yani, “EV YANIYOR REİS SAÇINI TARIYOR” diye uyarıyor Selvi.
Telaşını, kaygısını hissetmemek imkansız.
*. *. *
AKP’nin “İçerdeki muhalif” ismi Şamil Tayyar ise daha net, daha açıktan vuruyor:
“Çözüm süreci, savunma sanayindeki teknolojik hamleler, yolsuzluk soruşturmaları gibi aktüel tartışma konuları, toplumun hayat pahalılığı, yüksek enflasyon ve derin yoksulluk gibi reel gündeminin önüne geçebilmiş değil.
Bu realiteye rağmen toplumsal hayatı zorlaştırıcı, ekonomik güçlükleri arttırıcı paketlerin seriye bağlanması, izahı zor bir durum.
Nitekim, son olarak otomobillerdeki ÖTV oranları arttırıldı.
İflaslar çoğaldı.
Dar ve sabit gelirlilerin feryadı her geçen gün isyana dönüşüyor.
Çarşı, pazar, piyasalar yanıyor.”
*. *. *
Sadece ekonomi değil. AKP cephesinde İBB operasyonuna dair algı da çatlamaya başlamış.
İktidarı ve yargısını savunmada önde giden Cem Küçük bile bugün Murat Çalık ve Ayşe Barım’ın sağlık nedeniyle tahliye edilmesi çağrısında bulundu.
Tutuklamaların vardığı saçma ötesi boyut.. İmamoğlu iddianamesinin bir türlü yazılamaması.. Ve elbette İmamoğlu’nu silmek adına ekonomiye vurulan ve sade vatandaşın başına patlayan darbe.. Yurttaşların gözündeki kataraktı yavaş yavaş siliyor olsa gerek, gerçekler daha bir görünür hale geliyor.
Belki açıktan konuşulmuyor ama inanın son orman yangınları ve 10 can kaybı da feryadı Saray’a isyana dönüştürüyor.
Erdoğan’ın uçak, helikopter filosu.. Karada uçsuz bucaksız konvoyu..
Ve yangın uçaklarının yetersizliği..
Bir çocuğun babasının tabutuna sarılarak “ben sensiz ne yapacağım” haykırışı tokat gibi vurdu yüzlere. Tabii, o acıyı hissedenlerin yüzüne..
Yoksa, mesela Erdoğan’ın aynı geceki mesaisi, arabaların ÖTV’sini düzenleyen yasayı imzalamaktı.
Erdoğan, artık emekliliği hak etmiş bir politikacı. Çevresindekiler -karşılığını aldığı sürece- “DÜNYA LİDERİ” muamelesi yapabilir. Komik araştırmalarla gönlünü hoş edebilir.
Ne var ki sokaklar, hatta Rize’nin sokakları başka bir şarkı söylüyor..


