CHP’li Nazlıaka, müdür tarafından tacize uğrayan koruma altındaki kız çocuğuyla görüştü Sözcü Gazetesi
SonTurkHaber.com, Sozcu kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi yayımlıyor.
İddialara göre; Karaman Aile Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü’ne bağlı olan Başyayla Bakım, Rehabilitasyon ve Aile Danışma Merkezi Müdürü S.B., devlet koruması altında olan ve koruyucu aile yanında kalan bir genç kıza tacizde bulundu. Aile ortamında büyüyen ve müdürün tacizine maruz kalan genç kız suç duyurusunda bulundu.
Taciz iddialarının ardından Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı devreye girdi. Olayla ilgili olarak idari ve adli soruşturma başlatıldı ve S.B., geçici olarak görevinden uzaklaştırıldı.
NAZLIAKA MÜDÜR YARDIMCISIYLA GÖRÜŞTÜSÖZCÜ’nün gündeme getirdiği haberin ardından CHP Genel Başkan Yardımcısı Aylin Nazlıaka, Karaman Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdür Yardımcısı Servet Türegün ile görüştü. Nazlıaka, görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, Türegün’ün tacize uğradığı iddia edilen genç kız için, “Zaten çocuk da reşit çıktı” dediğini ifade etmişti.
SORUŞTURMA BAŞLATILDISÖZCÜ’ye ulaşan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı yetkilileri tacize uğrayan genç kız için ‘zaten yaşı da reşit çıktı’ diyen Karaman Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdür Yardımcısı Servet Türegün hakkında soruşturma başlatıldığını açıkladı.
NAZLIAKA TACİZE UĞRADIĞI İDDİA EDİLEN ÇOCUKLA GÖRÜŞTÜYaşananların ardından Nazlıaka, Karaman’a giderek taciz edildiği iddia edilen kız çocuğuyla görüştü. Nazlıaka, görüşmenin ardından açıklama yaptı. Nazlıaka, şunları söyledi:
- Türkiye yangın yeri her yerden feryatlar yükseliyor. Artık bu düzeni bakanların yaklaşımlarıyla değiştiremeyiz. Bu düzeni ancak erken seçimde gerçekleşecek olan bir hükümet değişikliğiyle değiştirebiliriz. Onun için buradan bundan sonraki süreçte de bakanlıkların bize kulak vermesini istiyoruz. Ben, Aile ve Sosyal Hizmetler Gölge Bakanı olarak, nerede bir sorun varsa orada olmaya çalışıyorum. Yine milletvekillerimiz, örgütümüz, parti yöneticilerimiz her kademede, nerede bir hak ihlali varsa, nerede bir sorun varsa, nerede bir feryat varsa orada olmaya gayret ediyoruz. Şurası bir gerçek; bu yaşanan olaylar münferit bir olay değil. Bu yaşadığımız şey, sistematik bir çürümüşlüğün yansımasıdır. Ne yazık ki Türkiye'de her yer tel tel dökülüyor. İçinde bulunduğumuz tabloda görüyoruz ki, her şey sahte. Diplomalar, tapular, vatandaşlık belgesi, ilaç reçeteleri sahte. Ama gerçek olan bir şey var, o da bu sapkın zihniyetin her geçen gün Türkiye'de daha fazla kol geziyor olması ve gerekli soruşturmalar yapılmadığında bu sapkın zihniyetlerin daha da cesaretleniyor olması. İşte biz, bu gerçeklerin üzerine yürümeye devam edeceğiz.
- İstanbul'da zihinsel engelli bir evladımıza cinsel istismarda bulunuldu. Yine Yalova'da bir çocuk, abisi ve abisinin iki arkadaşı tarafından istismara uğradı ve çocuk güvende olsun diye bakanlığa teslim edildi. Bakanlık koruma altına aldı. Gelin görün ki koruma altındaki çocuk bir kez daha istismara uğradı. Az önce istismara uğrayan evladımızla görüştüm ve bana şu cümleyi kurdu. ‘Ben devlete teslimim, devletin çocuğu diye geçiyor benim adım. Hep bize öyle dediler. Siz devletin çocuğusunuz. Ben devlete güvenemeyeceksem kime güveneceğim? Ben devletimin memuruna güvenemeyeceksem kime güveneceğim’ dedi. Buradan bir kez daha evladımıza söylediğimi başka bu tip mağduriyetler yaşayanlar varsa onlara tekrarlamak isterim; biz varız, Cumhuriyet Halk Partisi var. Cumhuriyetimiz kimsesizlerin kimsesidir.
- Cumhuriyetimize de, kendini kimsesiz hisseden herkese de Cumhuriyet Halk Partisi sahip çıkmaya devam edecek ve çocuklarımız asla sahipsiz kalmayacak. Bu olay tekil bir vaka değildir. Aslında yaşadığımız liyakatsızliğin, denetimsizliğin, ihmaller zincirinin ve rant elde etmenin, siyasi sadakatin ve cinsiyet körlüğünün kurumsallaşmış halidir. Biz buna asla izin vermeyeceğiz. Devlet olmanın gereğini unutmuş olanlara buradan tekrar sorumluluklarını da hatırlatıyoruz. Çünkü biz, ‘bir defadan bir şey olmaz’ diyenlerden değiliz. Biz, istismar vakalarında küçüğün rızasından bahsedenlerden değiliz. Bizler, her koşulda çocuklarımızın arkasındayız. Yapılması gereken şeyler çok net. Bu kişi bir an önce meslekten men edilmeli. Derhal yargılama süreci başlamalı ve bu yargılama süreci de kamuoya açık bir şekilde yapılmalı.


