Çocuğunuz skolyoz olabilir Sağlık Haberleri

Omurganın yanlara doğru anormal biçimde eğrilmesini ifade eden ‘skolyoz’da ciddi artışlar gözlemleniyor. Fizyoterapist Doğuş Deste bu hastalığın teşhisinin önemine dikkat çekerek, “Evde anne ve baba, okulda öğretmenler çocukların oturma şekli, duruş ve fiziksel faaliyetlerini dikkatle gözlemlemeli” diyor.

Normalde düz bir hat olan omurganın yanlara doğru S veya C şeklinde eğrilmesi skolyoz olarak tanımlanıyor. Omuz, kaburga ve kalçaların simetrisiz görünmesine yol açan bu rahatsızlık, sırt ağrısı, duruş bozukluğu ve nefes almakta güçlüğe yol açıyor. Çocukluk ve ergenlik döneminde ortaya çıkan skolyoz, erken teşhis ile fizik tedavi ve korselerle kontrol altına alınıyor. Çok ileri vakalarda ise cerrahi müdahale gerekiyor. Son dönemde skolyoz vakalarında artış yaşandığını belirten Fizyoterapist Doğuş Deste, kız çocuklarının erkeklere oranla 8 kat daha fazla omurga eğriliğine sahip olduğunu ifade etti. Deste bir omzun diğerinden daha yüksek durması, kürek kemiklerinden birinin çıkıntılı görünmesinin skolyoz habercisi olduğunu söyledi.

EBEVEYNLER VE ÖĞRETMENLER DİKKAT

Hastalık çocukların genel sağlığının yanı sıra psikososyal gelişimini de olumsuz etkiliyor. Bu konuda ebeveyn ve öğretmenlere büyük görev düştüğünü söyleyen Deste, "Çocukların oturma şekli, duruşu ve fiziksel aktiviteleri dikkatle gözlemlenmeli. Ergonomik çanta kullanımı ve masa ile sandalyelerin omurgayı destekleyecek şekilde olması şart. Çocuklara beden farkındalığını artırmaya yönelik fiziksel aktiviteler uzmanların gözetiminde yaptırılmalı” değerlendirmesi yaptı.

EĞRİLİK ERGENLİKTE HIZLI İLERLİYOR

Skolyoz erken evrede tespit edilerek tedavi edilirse omurgadaki eğriliğin ilerlemesi duruyor. Hasta tedavi edilmediğinde ise eğriliğin ilerlediğini ifade eden Deste, ”Skolyoz özellikle 10-18 yaş arasında görülüyor. Yapılan araştırmalar, skolyoz vakalarının yaklaşık yüzde 80’inin idiopatik yani nedeni belirlenememiş tipte olduğu gösteriyor. Boy uzamasının hızlı olduğu ergenlik döneminde çocukların gelişimi hızlı olduğundan, skolyoz da hızla ilerliyor” şeklinde konuştu.

OMURGA KASLARI GÜÇLENİYOR

Skolyoz tedavisinde son yıllarda öne çıkan yöntemlerden birinin Schroth yöntemi olduğunu söyleyen Deste, “Bu yöntemde üç boyutlu egzersiz teknikleri, çocuklarda ve erişkinlerde omurga kaslarını güçlendirerek eğriliğin ilerlemesini durdurabiliyor. Düzenli fizyoterapi ve doğru postür alışkanlıklarıyla, birçok hastada ameliyat ihtiyacı ortadan kalkıyor” ifadelerini kullandı.

KORSE EĞRİLİĞİ DÜZELTİYOR

Skolyozda omurga yana doğru eğrildiği için bir omzun diğerinden daha yüksek ve belirgin hale geldiğini hatırlatan Deste şöyle konuştu: “Omuzlar arası veya bel bölgesinde simetriyi bozan skolyoz ilerledikçe, kaburgaların bir tarafı da daha belirgin hale geliyor. Bu durum da göğüs ve sırtta eşit olmayan bir görüntüye yol açıyor. Omurgadaki 25-40 derece arasındaki eğiliklerde korse kullanımı etkili. Hastanın vücuduna göre kişiselleştirilen korseler, özellikle büyüme çağındaki çocuklarda omurga gelişimini destekleyerek eğriliği azaltabiliyor. Erken evrede yapılan tedavi sayesinde omurga eğriliği kontrol altında tutularak, ilerlemesi önleniyor. Böylece hastanın yaşama kalitesi iyileşiyor."

Doğuş Deste

Yetişkinler ne yapmalı?

Çocukluk döneminde tedavi edilmeyen skolyozun yetişkinlik döneminde ağrı ve duruş bozukluklarına yol açtığını ifade eden Deste, “Oturarak uzun saatler masa başında çalışmak bu sorunu yaşayan bireylerin hayatını zorlaştırdığı gibi, fiziksel aktivitelerde kısıtlılığa, günlük hayatta ağrılar içinde yaşamaya da neden oluyor. Erişkin hastalarda da fizik tedavi, kişiye özel düzenlenmiş fiziksel egzersizler ve manuel terapi yöntemleri sayesinde ağrı kontrol altına alınarak, hayat kalitesinin yükseltilmesi hedefleniyor” vurgusu yaptı.