SonTurkHaber.com
close
up
Menu

Resmi Gazete kararları 3 Temmuz 2025: Resmi Gazete yayımlandı mı, alınan kararları neler?

DMM: Özgür Özel in ifadeleri, yargı mensuplarının bağımsızlığına yönelik kabul edilemez bir saldırıdır

ABD Dışişleri Bakanı Rubio, Suriyeli mevkidaşı Şeybani ile telefonda görüştü Dünya haberleri Dış Haberler

İran da kalan uçaklar geri getiriliyor İş Yaşam Haberleri

Milaslı muhtarlardan maden düzenlemesine destek açıklaması

Emre Altuğ ve Didem Delen Aşk İddiaları Gerçek Mi?

Depremde zarar gören 3 asırlık Kilis Çalık Camisi yarın ibadete açılacak Ankara Haberleri

Bir kene vakası daha: 77 yaşındaki kadın hayatını kaybetti

İzmir yanıyor: Gökan Zeybek ten acil yardım çağrısı

Son dakika haberi... Erdoğan tarih verip duyurdu: Bir başka olacak!

Beşiktaş ın istediği yıldız sakat a gelebilir: Son 7 yılı olay

Ateşkesin etkisi hızlı oldu: Hürmüz Boğazı’nda trafik arttı, petrol taşıma maliyeti sert düştü Sözcü Gazetesi

Tunceli de bir ayda 207 firmada bin 15 ürün denetlendi Tunceli Haberleri

Marketler bu ürün için sıraya girdi: 7 kadın üretip Türkiye ye satıyor Sözcü Gazetesi

Osimhen transferinde Galatasaray a kötü sürpriz! Beklediği teklifi aldı

Enflasyon düşerse hangi varlık kazandırır? Borsa, altın ve piyasalar için kırılma noktası!

Son dakika Naci Görür den Bursa depremi için çok kritik açıklama

İzmit Körfezi nde temizlik sonrası doğa canlanıyor

Uganda ordusuna ait helikopter Somali’de düştü

Batı medyasında soykırım nöbeti! İsrail için akılalmaz yayın politikası

Çocuklarla depremi konuşmak: Eğitim politika yapıcıları ve aileler için ip uçları

Çocuklarla depremi konuşmak: Eğitim politika yapıcıları ve aileler için ip uçları

Halktv sayfasından elde edilen bilgilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuru yapıyor.

“Bunlara ek olarak, çocukla açık iletişim kurmak, bu konuşmaları sıcak ve duyarlı bir ses tonu ile yapmak, çocuğun göz hizasına inerek konuşmayı yapmak, sözel iletişim ve göz ile ten temasını sağlamak oldukça önemlidir.”

“Bu konuşmaları yapma konusunda kendinizi yeterli görmüyorsanız çocuğunuzun öğretmeninden yardım alabilir, öğretmen ile işbirliği kurarak gerek konuşma içeriği ve şekli gerekse kullanılabilecek çocuk kitapları konusunda destek olmasını isteyebilirsiniz.”

Doç. Dr. Sevcan Yağan

İstanbul Kültür Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sevcan Yağan ile bir deprem ülkesi olan ülkemizde çocukların depreme hazırlıklı olup olmadığını konuştuk.

Bir deprem ülkesi olan ülkemizde çocuklar depreme hazırlıklı mı? Bu konudaki gözlemleriniz nelerdir?

En son 23 Nisan’da Silivri merkezli 6.2 büyüklüğündeki depremin hemen ardından, gözlem yaptığım uygulama okulunda çocukların serbest zaman içerisinde sıklıkta depremcilik oynadıklarını gözlemledim. Bazı çocuklar arka arkaya sandalyeleri dizip bir araç içi koltuk dğüzeni sağlarken, bazıları ise kucaklarına eşyalar alıp arabaya taşıyorlardı. Bir başka grup çocuk ise, üst üste dizdikleri Legoları masayı sallayarak düşürmeye çalışıyorlardı. Bir başka sınıfta ise küçük bir gruptan oluşan çocuklardan biri deprem oluyor diye bağırıyor, diğerleri ise masaların yanına tutunarak çök-kapa-tutun hareketini yapıyorlardı.

Depremler hayatımızın bir gerçeği ve biz bir deprem ülkesiyiz. Bu nedenle, hiçbir şey yokmuş gibi davranmak yerine çocukları deprem gerçekliğine alıştırmak zorundayız ancak bunu yaparken de korkutmadan ve bilimsel gerçeklikten uzaklaşmadan yapabilmeliyiz. Üstelik, bunları henüz yeni bir deprem olmadan rutin hayatın akışı içerisinde yapmalıyız. Hatırlanacağı üzere, en son 23 Nisan’da meydana gelen deprem sonrası Milli Eğitim Bakanlığı hemen iki gün okulların tatil edilmesi kararını duyurdu. Bu pek çok veli için iyi bir karar gibi görünüyordu. Çünkü olası tekrarlayan bir depremde çocuklarının yanlarında olmalarını istemeleri çok doğal gibi görünse de asıl gerekçe okulların yeterince sağlam olmaması ve bakanlığın bu süreçle ilgili sorumluluk almaması gibi görünüyor. Zira, pek çok ülkede aslında okul ve hastane gibi yapılar, ülkenin en sağlam ve olası risklere karşı denetlenmesi en muhtemel yapıları olmalıdır. Dolayısı ile burada temel sorun okulların yeterince sağlam olmaması olabilir mi? Öte yandan, okulların tatil edilmesi çocuklara da kaygılı mesajlar vermektedir. Sorun henüz geçmedi… Oysa depremin ne zaman olacağını bilemeyiz ve evlerimiz olmasa dahi okullarımız sağlamsa ve öğretmenlerimiz ile okul yöneticilerimiz deprem sürecinde çocukları yönlendirme ve yapılması gerekenler konusunda eğitimli ise bir sorun olmaması gerekir. Zira, okullar bizi seven ve koruyan öğretmenlerimizin olduğu güven duyduğumuz sığınacağımız yerler olmalıdır.

İki günlük deprem tatili ve hafta sonundan sonra yani depremin üzerinden 4 gün geçtikten sonra Pazartesi günü gittiğim okulda yukarıda anlattığım gözlemlerim gerçekleşti. Aynı günün sabahı Milli Eğitim Bakanlığı okullara ‘çök-kapan-tutun’ ve bina tahliye tatbikatı yapılmasını istemiş ve çocuklar güne bununla başlamıştı… Oysa, daha sistemli ve uzun bir sürece yayılmış; işin duygusal ve psikolojik boyutlarının; yaş, dil ve özel gereksinim gruplarına özgü uyarlamaların da yapıldığı daha sürdürülebilir bir eğitim içeriğine ihtiyacımız var…

Bizde deprem sonrası öğretmen ve çocukların neler yaşadığına dair bilimsel çalışmalar var mı?

Öncelikle geçmiş deprem deneyimlerine bakmalı neler yapıldı ya da yapılmadı biraz burayı irdelemek gerekiyor. 6 Şubat depreminden hemen sonra, Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı personellerini gönüllü olarak deprem bölgelerine gitmeleri konusunda çağrı yapmış ve bu çağrıya yanıt verip bölgede çocuklar ve aileleri ile çalışma yürütmüş okul öncesi öğretmenleri, çocuk gelişimi uzmanları ile yürütülen bir çalışma, deprem sonrası süreçte çocuğun üstün yararının korunamadığını; çocukların eğitim, barınma, sağlık ve korunma gibi temel haklarından yoksun kaldıklarını belirtmişlerdir. Özellikle, okul öncesi ve Lgs grubunda eğitim süreçlerinin yürütüldüğü ancak, diğer yaş grupları ile özel gereksinimli çocuklara dair eğitim hakkının ihlal edildiğini vurgulamışlardır. Öte yandan, çocukların sağlıklı gıdaya erişmekte zorlandıkları özellikle dengeli ve sağlıklı gıdalar yerine abur cubur, paketli ve şekerli ürünlerle günlerini geçirdikleri, temiz su ve temiz bir yaşam alanı olmadığı tespit edilmiştir. Birden fazla ailenin aynı çadırı paylaşması, tuvaletlerin çadırlardan uzak oluşu, çadırların su ve ısı geçirgenliği gibi sebepler çocukların barınma ve mahremiyeti koruma yönünden tehlikeye düşürdüğünü ifade etmişlerdir. Bu çalışma, çocuk gelişimi ve eğitimi ile ilgili prestijli bir dergi olan Child Indıcators Reserach’te basılmış ve açık erişime sunulmuştur. (Çalışmanın tamamı için Aydos, E.H., Yağan, S., Alabay, E. et al. Have the Best Interests of the Child Been Ensured in a Natural Disaster? The Case of the February 6, 2023 Earthquake in Turkey. Child Ind Res (2025). https://doi.org/10.1007/s12187-025-10248-4 )

6 Şubat depreminde sonra bir başka çalışma da bu kez deprem sonrası süreçte okula dönüşte kendisi de depremzede olan öğretmenler ve çocukların neler yaşadıkları ve okul öncesi eğitimin nasıl değişip dönüştüğü üzerine yapıldı. (Bu çalışmaya şuradan ulaşabilirsiniz: Aydos, E.H., Yağan, S., Öztürk, İ. et al. From crisis to classroom: preschool teachers’ post-earthquake experiences. Humanit Soc Sci Commun 12, 197 (2025). https://doi.org/10.1057/s41599-025-04504-9)

Çalışmada, deprem sonrası süreçte okullar açılmadan önce binalarda bazı güçlendirme çalışmaları yapıldığını ancak kullanılmayacak durumda olan okullar için eğitimin okul bahçesinde kurulan çadırlarda sürdürüldüğü bu süreçte ise öğretmenlerin hasarlı okullarda kalmak zorunda oldukları çünkü çadır kentlerin okullarına çok uzakta olduğu gidiş geliş problemi nedeniyle öğretmenlerin korkuyla da olsa okullarda kaldıkları tespit edilmiştir. Öte yandan, okullar açılmadan kendisi de depremzede olan öğretmenlerin, iyi oluşlarının desteklenmesi adına yalnızca bazı eğitimler yapıldığı ancak bu eğitimlerin de uygulamadan kopuk olduğu, öğretmenlere izlemeleri için video gönderildiği belirtilmiştir. Dolayısı ile kendisi de depremzede olan öğretmenler, gerek kendi iyi oluşları gerekse sınıflarındaki çocuk ve ebeveynlerin iyi oluşuna dair pek bir destek görmedikleri ifade etmişlerdir. Okullar açıldıktan sonra, bazı çocukların ve ailelerin çok fazla kaygı yaşadıkları o nedenle çocuklarını okula göndermek istemediklerini, öğretmenlerin çocukları tekrar nasıl okula entegre edecekleri konusunda fikirlerinin olmadığını kendi bireysel çabaları ve meslektaş ve alan uzmanlarından bireysel destekle sorunlara yaklaştıklarını belirtmişlerdir. Çocuklarda çeşitli duygusal problemler, alt ıslatma, kekemelik, anksiyete, donukluk, saldırgan davranışlar gibi problemler gözlendiğini çocuklarla bu süreçte daha çok hem kendi hem de çocukların duygusal ihtiyaçlarını karşılamaya odaklanarak ve sınıf içi rutinlerini uyarlayarak, iyileşmeyi desteklemek amacıyla bilişsel etkinliklerden çok sosyal ve duygusal etkinliklere geçiş yapmışlardır. Pek çok olumsuzluğa rağmen okula gelmenin, çocuklarla bir arada olmanın hem öğretmene hem de çocuk ve ailelere iyi geldiği tespit edilmiştir.

Her iki çalışmadan yola çıkarsak;

Deprem sonrası iyileşme sürecinde öğretmenlerin kritik rolü olduğu onların çocukların duygusal ve psikolojik dirençlilikleri üzerindeki etkilerinin önemli olduğu gerçeği unutulmamalıdır. Bu bağlamda, öğretmenlere yönelik afet hazırlık eğitimi, ruh sağlığı ihtiyaçlarının ele alınması ve okul altyapısı ile kaynakların önceliklendirilmesi gerekmektedir. Yine, çocukların, afetlere karşı hazırlık, zarar azaltma, önleme, müdahale ve iyileştirme konularında sistematik bir şekilde eğitilmeleri gerekmektedir. Bu kapsamda, yapısal ve yapısal olmayan önlemler alınmalı, afetlere hazırlık ve müdahale süreçlerinde çocuk merkezli ve hak temelli bir yaklaşım benimsenmeli, çocukların iyilik halini korumak ve gelecekteki krizlere karşı dayanıklılıklarını artırmak amaçlanmalıdır. Politika yapıcılar, eğitimciler ve ruh sağlığı uzmanlarını içeren iş birliği çalışmaları önemsemeli, doğal afetlere yönelik daha güçlü bir eğitimsel müdahale oluşturulmalıdır.

Son olarak aileler neler yapmalıdır?

Öncelikle, deprem olmadan önce mümkünse çocuklarla birlikte deprem çantası hazırlanmalı, depremde nasıl davranılması gerektiği, çök-kapan-tutul’un nasıl yapılacağı anlatılmalı. Bunu anlatırken, sesimizin titrememesi ya da kaygı yükleyici sözel ve bedensel imalarda bulunmamak önemli. Deprem ile ilgili içeriklere, videolara, haberlere çocuklar maruz bırakılmamalı, onların yanında sadece güven aşılayıcı ve somut yapılabilecekler ile ilgili konuşulmalıdır. Öte yandan, çocukların soruları yaşına uygun cevaplanmalı ve bilimsel gerçeklikten uzak bilgiler verilmemelidir. Ebeveynler asla, sen çok yaramazlık yaptığın, beni üzdüğün için ya da insanlar ….. davrandığı için deprem oluyor, Allah onları cezalandırıyor gibi söylemlerde bulunmamalıdırlar. Pek çok birey gibi çocuklarda da belirsizlik kaygıyı tetikleyici unsurdur ama depremin de ne zaman ve saat kaçta olduğu bilinmez. Bu durumda, yapılacak en önemli şey güven telkin etmektir. ‘Yeniden deprem olup olmayacağını bilmiyorum. Çünkü, bir depremin ne zaman olacağını depremin ne aman olacağını önceden bilemeyiz. Ama biz şuan evimizde güvendeyiz ya da okulunda güvendesin. Ben, öğretmenin ve etrafındaki diğer yetişkinlerin görevi senin güvenliğini sağlamak.’ gibi bir ifade çocuğu rahatlatacaktır. Deprem olunca hepimiz ölecek miyiz? sorusu sorabilirler. Bu soruyu da ‘Her deprem şiddetli olmaz. Her depremde her yer yıkılmaz, herkes ölmez. Bazı insanlar ölebilir bazıları ise yaralanabilir ya da sağ kurtulabilir. Ölümle ilgili gelebilecek sorularda öğretmen ile işbirliği yapmak ve çocuğa dürüst ve açık yanıtlar verilmesi önem taşımaktadır. Yaş ve gelişimine uygun olarak bir kelebeğin ya da çiçeğin yaşam döngüsünden örnekle ölümün anlatılması, çocuğun sorusunun yanıtsız bırakılmaması önemlidir. Bu noktada, gerek ölümle gerekse depremlerle ilgili resimli çocuk kitaplarında da yararlanarak çocuklar için anlaşılır hale getirebilir.

Çocukların depremle ilgili soracakları bir diğer soru, deprem olursa sen (anne/baba) ya da kardeşim ölecek mi? Bana ne olacak? gibi sorular olabilir. ‘Herhangi bir deprem durumunda sevdiğimiz insanlar ölebilir. Ama depremde kimlerin öleceğini bilmiyoruz. Senin başına böyle bir şey gelirse, aileden başka yetişkinler, öğretmenin, çocuklar için çalışan gönüllü insanlar ve kurumlar sana yardımcı olacaktır’ şeklinde cevap verilebilir.

Çocuklar sıklıkla, depremin nasıl ve neden olduğunu sorabilirler. Bu durumda da, ‘Deprem gök gürültüsü, şimşek çakması gibi bir doğa olayıdır. Ülkemizde ve Dünyanın pek çok bölgesinde depremler olur. Deprem, yer kabuğu içindeki kırılmaların titreşim yapması ve bu titreşimlerin yayılarak geçtikleri yeri sarsmalarıdır. Bazı çizgi filmlerde belki görmüşsündür. Koca dev yürürken o kadar şiddetli ayaklarını yere basar ki, etrafındaki eşyalar sarsılır hatta bazıları yere düşüp kırılabilir de. İşte biraz ona benziyor deprem’ denerek açıklanabilir. Çocuklarla bu süreci bir oyun haline getirebilirsiniz. Unutmayın, çocuklar oyunlar yoluyla kaygı ve korkularını ifade eder ve kaygı ile korkularının üstesinden gelmeye çalışırlar. Bu açıklamayı yaptıktan sonra, ‘Koca dev yürüyüşü yapmak ister misin?’ denilerek oyun oynanabilir.

Bir diğer soru, deprem olmasını engelleyebilir miyiz? Burada verilecek en sade yanıt ‘Depremlerin olmasını engelleyemeyiz. Ancak, insanların sağlıklı bir şekilde güvenliklerini sağlayabiliriz.’ Hadi gel, neler yapabileceğimiz tekrarlayalım. Mesela, evdeki eşyaları sabitlemek, deprem çantası hazırlamak, çök-kapan-tutun alıştırması yapmak vs…

Bunlara ek olarak, çocukla açık iletişim kurmak, bu konuşmaları sıcak ve duyarlı bir ses tonu ile yapmak, çocuğun göz hizasına inerek konuşmayı yapmak, sözel iletişim ve göz ile ten temasını sağlamak oldukça önemlidir. Bu konuşmaları yapma konusunda kendinizi yeterli görmüyorsanız çocuğunuzun öğretmeninden yardım alabilir, öğretmen ile işbirliği kurarak gerek konuşma içeriği ve şekli gerekse kullanılabilecek çocuk kitapları konusunda destek olmasını isteyebilirsiniz.

Sevgili hocam değerli bilgileriniz için size teşekkür ediyorum. Türkiye Hepimizin, Eğitim Hepimizin...

Durumu takip etmeye devam edin, SonTurkHaber.com her zaman en yeni haberleri sunuyor.
seeGörüntülenme:36
embedKaynak:https://halktv.com.tr
archiveBu haber kaynaktan arşivlenmiştir 04 Temmuz 2025 05:01 kaynağından arşivlendi
0 Yorum
Giriş yapın, yorum yapmak için...
Yayına ilk cevap veren siz olun...
topEn çok okunanlar
Şu anda en çok tartışılan olaylar

Resmi Gazete kararları 3 Temmuz 2025: Resmi Gazete yayımlandı mı, alınan kararları neler?

03 Temmuz 2025 01:02see175

DMM: Özgür Özel in ifadeleri, yargı mensuplarının bağımsızlığına yönelik kabul edilemez bir saldırıdır

03 Temmuz 2025 00:21see172

ABD Dışişleri Bakanı Rubio, Suriyeli mevkidaşı Şeybani ile telefonda görüştü Dünya haberleri Dış Haberler

04 Temmuz 2025 03:12see167

İran da kalan uçaklar geri getiriliyor İş Yaşam Haberleri

02 Temmuz 2025 14:20see167

Milaslı muhtarlardan maden düzenlemesine destek açıklaması

02 Temmuz 2025 13:53see167

Emre Altuğ ve Didem Delen Aşk İddiaları Gerçek Mi?

02 Temmuz 2025 11:43see167

Depremde zarar gören 3 asırlık Kilis Çalık Camisi yarın ibadete açılacak Ankara Haberleri

03 Temmuz 2025 16:36see167

Bir kene vakası daha: 77 yaşındaki kadın hayatını kaybetti

03 Temmuz 2025 13:46see167

İzmir yanıyor: Gökan Zeybek ten acil yardım çağrısı

04 Temmuz 2025 00:06see165

Son dakika haberi... Erdoğan tarih verip duyurdu: Bir başka olacak!

02 Temmuz 2025 18:17see164

Beşiktaş ın istediği yıldız sakat a gelebilir: Son 7 yılı olay

02 Temmuz 2025 11:52see162

Ateşkesin etkisi hızlı oldu: Hürmüz Boğazı’nda trafik arttı, petrol taşıma maliyeti sert düştü Sözcü Gazetesi

02 Temmuz 2025 12:00see160

Tunceli de bir ayda 207 firmada bin 15 ürün denetlendi Tunceli Haberleri

02 Temmuz 2025 13:07see157

Marketler bu ürün için sıraya girdi: 7 kadın üretip Türkiye ye satıyor Sözcü Gazetesi

03 Temmuz 2025 12:19see156

Osimhen transferinde Galatasaray a kötü sürpriz! Beklediği teklifi aldı

03 Temmuz 2025 09:25see155

Enflasyon düşerse hangi varlık kazandırır? Borsa, altın ve piyasalar için kırılma noktası!

02 Temmuz 2025 11:35see155

Son dakika Naci Görür den Bursa depremi için çok kritik açıklama

02 Temmuz 2025 14:53see154

İzmit Körfezi nde temizlik sonrası doğa canlanıyor

02 Temmuz 2025 11:35see147

Uganda ordusuna ait helikopter Somali’de düştü

02 Temmuz 2025 13:14see146

Batı medyasında soykırım nöbeti! İsrail için akılalmaz yayın politikası

02 Temmuz 2025 21:28see145
newsSon haberler
Günün en taze ve güncel olayları