Cumhurbaşkanı çekip gidin artık! Sözcü Gazetesi
SonTurkHaber.com, Sozcu kaynağından alınan verilere dayanarak bilgi yayımlıyor.
Kurduğunuz düzen her alanda “Sahtelik-sahtecilik-sahtekarlık üretti” ve büyüyerek, bozularak, büyüklenerek üretmeye devam eder oldu. Söylenecek tek cümle kaldı:
Sorumlu sizsiniz.
Çekip gidin artık.
★★★
2017 yılı halk oylamasından sonra muhalefet partisi sözcüleri “Referandumda sahtekarlık yapıldığını” ileri sürümüşlerdi. Siz de o gün “Atı alan Üsküdar’ı geçti” diyerek bugünkü düzenin yapı taşlarını koymaya başladınız. Düzeninizi iki ayak üzerinde kurdunuz.
Birinci ayak:
Ben seni koruyayım.
Sen bana biat et.
İkinci ayak:
Benim gözümle göreceksin.
Benim dilimle konuşacaksın.
★★★
Böylesine bir düzende Türkiye’deki bütün kurumların üst düzey koltukları, ancak Cumhurbaşkanı’na biat edenler ile Cumhurbaşkanı’nın gözüyle görüp, ağzıyla konuşanlara verildi. Olur olmaz yerde her ağzını açan; “Sayın Cumhurbaşkanımızın tensipleriyle…” söze başlar oldu. Türkiye’nin bütün sağlam kurumlarının başına onları yönetmeyi gerçekten hak edecek bilgili olanlar değil, Cumhurbaşkanı’na biat etmiş ve onun ağzıyla konuşanlar geldi.
Sağlam kurumlar çöktü.
Yerini sahtelik aldı.
★★★
Hasankeyf’i sular altında bırakan Ilısu Barajı’nı “Sahte diplomalı mühendisin” yaptığı anlaşıldı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nı ofis olarak kullanıp “Dolandırdığı vatandaşları çakarlı araçlarla Beştepe’ye götürüp vurgun sözleşmesini imzalatan bir çetenin varlığı” da ortaya çıktı.
Sahte diplomalı.
4 baraj yaptı.
Bakanlık katında.
Rüşvet odası kuruldu.
Daha ne olsun!
Çekip gidin.
★★★
YÖK Eğitim, Öğretim Daire Başkanı’nın, Milli Eğitim Bakanlığı Daire Başkanı’nın, 15 farklı üniversitenin öğrenci işleri daire başkanlarının elektronik imzaları ele geçirilip sahtekarlık için kullanıldı. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkan Yardımcısı’nın da 10 ayrı fakülteden aldığı 10 üniversite diploması olduğu, kısa ömrüne 2 doktora, 4 yüksek lisans tezi sığdırdığı ortaya çıktı. O bile bu düzenden utandı, 4 diplomasını sistemden kendi eliyle sildi.
★★★
Sahte diplomalılar arasında Tarım ve Orman Bakanlığı yardımcılığı yapmış AKP milletvekilinin, Cumhurbaşkanlığı Denetleme Kurumu genel sekreterinin, Cumhurbaşkanlığı Koruma Daire Başkanı’nın Sağlık Bakanlığı müşavirinin, Sermaye Piyasası Kurulu Başkanlık Danışmanı’nın isimleri de yer aldı. Ele geçirilmiş elektronik imzaları kullanarak, 400 sahtekar akademisyen profesör, doçent yapıldı. Üniversitelerde sahtekarlar “Sayın hocam… sayın hocam…” diye eteklenir oldu.
★★★
Türkiye’nin “e-devlet projesi” 25 yılın sonunda çöktü. Ürettiği sahte diplomaları e-devlet sistemine yükleyen, sınav sonuçlarını değiştirerek devlete çapsız, bilgisiz, ahlaksız insanları dolduran, adli sicille oynayarak suçluları zemzem suyuyla yıkanmış masumlar haline getiren çeteler peydahlandı. Cumhurbaşkanı, bunların hepsi sizin kurduğunuz düzende kolayca varlık alanı bulabildiler.
Gidin artık.
★★★
Çalıntı elektronik imza ile üniversite diploması alan padişah torunumuz bile oldu. Bugün ya da yarın; “İBB Davası Borsası da Kurulduğu” bütün belgeleriyle açıklanırsa hiç şaşırmayacağız. Sahte diploma üretiminde her dosyanın ucu Cumhurbaşkanı’nın; “Bana biat et ben seni koruyayım, benim gözümle gör, benim ağzımla konuş düzenine” gelip dayandı.
★★★
Önceki gün Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde “Çay ocağı görevlisi olarak çalışmakta olan bir kadın” evinde bıçak darbeleriyle öldürüldü. Katledilen kadının biri lise, diğeri üniversite mezunu 2 oğlu vardı. Cumhurbaşkanı düzeniniz o hale geldi ki, Meclis binasında çalışanı bile koruyamıyor.
Sorumlu sizsiniz.
Çekip gidin.
Sandık gelsin.

Doğudan batıya, batıdan güneye derin vadilerle çevriliydi şehir. Vadilerin yamaçları zengin meyve ağaçları, bağlar, bahçelerle kaplıydı. Bu yüzden asıl adı “Vadi-i Leman” yani “Güzel Vadi” idi. Yüzyıllar geçti; “Vadi-i Leman” söylenişi zamanla değişti ve halk arasında “Adıyaman...” şekline dönüştü. Dünyada “Güneşin en güzel doğduğu ve en güzel battığı yer Adıyaman” Nemrut Dağı’na bakar. Kaynamış nohut satıcıları, “Balıma gel gardaş” diye bağıran şerbetçileri, soğuk köfte, yağlı yavan, elmalı şeker satıcıları, kerpiç evleri ve loğ taşıyla kışın yağmuruna hazırlanan toprak damlarıyla çiftçiliğin, bağcılığın, hayvan yetiştiriciliğinin, esnaflığın ağırlık taşıdığı Adıyaman, yıllar içinde kerpiç evlerden taş evlere, taş evlerden beton evlere geçti. Kendi kendine yeten şehirde çaycılık, lokantacılık, fırıncılık, nalbantlık, terzilik, köşkerlik, çoğu Süryani ayakkabıcılık zaman içinde gelişti, değişti bugünkü haline geldi. Daha iyi bir Adıyaman şehri yapmak için Abdurrahman Tutdere’yi belediye başkanı yaptı. Hiçbir yolsuzluğu olmadığı halde onu belediye başkanlığından aldılar ama fazla sürmedi görevine iade etmek zorunda kaldılar. Güzel Vadi Tutdere’sine yeniden kavuştu. Adıyaman’dan dünyaya örnek bir kent çıkacak bekleyin.


