Cumhurbaşkanı Erdoğan: Türkiye Yüzyılı, ilim, kültür ve sanat erbabımızın eserleriyle şekillenecek
Dha sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuruda bulunuyor.
‘Beş Ressam Bir Şehir Canım İstanbul’ Programı bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katılımıyla Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleşti. Küratörlüğünü Beşir Ayvazoğlu’nun yaptığı, Türk Telekom, Yunus Emre Enstitüsü ve Tarih TV sponsorluğunda gerçekleşen sergi İstanbul'a aşık, İstanbul'un benzersiz olduğunu söyleyen beş ressam Ayhan Türker, Mustafa Sekban, Faruk Cimok, Selahattin Kara ve Enver Fazıl’ın açtıkları pencereden İstanbul'a bakmayı amaçlıyor.
�

Programda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “‘Beş Ressam Bir Şehir: Canım İstanbul’ sergisinin açılışında, şehirlerin sultanı, güzel İstanbul’da sizlerle bir arada olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Bu kıymetli programı tertip eden İstanbul Antik Sanat’a ve koleksiyonun sahibi Mehmet Çebi kardeşime, ayrıca sergide emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyorum. İstanbul’umuzun tüm ihtişamıyla tablo gibi süslediği bu anlamlı sergiyi teşrif eden fikir, kültür ve sanat insanlarımıza yürekten teşekkür ediyorum" diye konuştu.
‘SANATA VE İSTANBUL’A GÖNÜL VEREN TÜM KARDEŞLERİMİ SERGİYİ ZİYARET ETMEYE DAVET EDİYORUM’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sözlerimin hemen başında, ‘Beş Ressam Bir Şehir: Canım İstanbul’ sergimizi birbirinden kıymetli eserleriyle tezyin eden Sayın Mustafa Sekvan’ı, Sayın Faruk Cimok’u, Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü sahibi Sayın Selahattin Kara’yı ve Sayın Enver Fazıl’ı canı gönülden tebrik ediyorum. Burada sergilenen resimlerini bizlere emanet ederek üç yıl önce aramızdan ayrılan büyük usta Sayın Ayhan Türker’i de rahmetle yad ediyorum. Cenab-ı Allah ruhunu şad, mekanını inşallah cennet eylesin. Ayasofya-i Kebir Camii’nden Emirgan’a, Kız Kulesi’nden Beylerbeyi sırtlarına, Çınaraltı’ndan Mihrabata, Eyüpsultan’dan Üsküdar’a şehir ve insan manzaralarını, tarihi, kültürel ve mimari dokusunu tuvallere yansıtan bu serginin hepimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Osmanlı’da sadrazamlık da yapmış olan diplomat ve şair merhum Koca Ragıp Paşa, üç asır önce kaleme aldığı bir beytinin şu mısraıyla hafızalara kazınmıştır. “Eğer maksud eserse, mısra-yı berceste kafidir." Evet, buradaki her bir eseri tüm kompozisyonuyla ahenkli bir şiiri andıran, İstanbul’un en güzel mısraları olarak gördüğümü ifade etmek isterim. İstanbul’da yaşayan sanatseverler, 16 Eylül’e kadar büyük emek verilen bu sergiyi zaten ziyaret edeceklerdir. Diğer illerimizdeki İstanbul aşıklarının da bu sanat şölenini bizzat yerinde gelip göreceklerine inanıyorum. Sanata ve İstanbul’a gönül veren tüm kardeşlerimi sergiyi ziyaret etmeye davet ediyorum" ifadelerini kullandı.
�

‘GÖNÜL COĞRAFYAMIZIN DÖRT BİR YANINDA ADETA YILDIZ GİBİ PARLADIK’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Evvel emirde şu hakikatin altını çizmemiz gerektiği kanaatindeyim. Bin yıldır üzerinde özgürce yaşadığımız ve inşallah kıyamete kadar da milletimizin ana yurdu olacak bu aziz topraklar, dünyanın en eski medeniyetlerine ev sahipliği yapmıştır. Bu medeniyetler felsefeden mimariye, bilimden sanata, siyasetten hukuka hemen her alanda ürünlerini önce bu coğrafyada vermiştir. Anadolu’da üretilen eserler, burada oluşan değerler asırlar boyunca halka halka önce etrafına, ardından tüm cihana yayılmıştır. Bin yıllara sari bu sürece biz de millet olarak son derece önemli katkılar yaptık. İnancımızla, dilimizle, geleneğimizle, motiflerimizle, ilmi ve kültürel hazinemizle insanlığa pek çok değer kazandırdık. Kimliğimizi teşkil eden, ruh köklerimizi besleyen ne kadar unsur varsa hepsini de sanatımıza ve eserlerimize yansıtmayı, aktarmayı, dert edinmeyi başardık. Bakınız, merhum Ahmet Hamdi Tanpınar 1932 yılında, yani bundan tam 93 sene önce verdiği bir mülakatta sanatın amacını nasıl tarif ediyor. ‘Sanatın gayesi güzelliktir. Güzellik bir kemaldir. Sanatın malzemesi de bu kemali nakşetmeye çalışır.’ Millet olarak bu anlayışla sanatı iyiye, güzele, hakka ve hakikate giden yolun köşe taşları olarak gördük; eserlerimize daima bu hikmetli kavrayışla baktık, üslubumuzu yine buna göre belirledik. Şiirimizle, müziğimizle, mimari eserlerimiz ve kültür varlıklarımızla sanatın her şubesinde yalnızca Anadolu’da değil, gönül coğrafyamızın dört bir yanında adeta yıldız gibi parladık" dedi.
�

‘İSTANBUL, TÜRK-İSLAM COĞRAFYASININ ORTAK DEĞERİ, ORTAK ZENGİNLİĞİDİR’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şurası bir gerçek ki bu yıldızların en göz kamaştıranı İstanbul’dur. İstanbul’umuz, kutlu fethin ilk günlerinden itibaren tarih ve medeniyet teknemizde yoğurduğumuz sanat hamurunun mayasını oluşturdu. Üstat Necip Fazıl’ın kelimeleriyle ifade edersek, denizle toprağın misale erdiği bu aziz şehir kültür ve sanat hayatımızın en verimli muhitini, hatta çoğu zaman menbaını teşkil etti. Seçkin ve zengin mimarisiyle, tarihi ve kültürel derinliğiyle İstanbul sanat eserlerimizin adeta ser levhası olmuştur. Görenleri kendine hayran bırakan bu güzel şehrin sokakları, meydanları, camileri, çeşmeleri, tepeleri ve daha nicesi, şiirlerimiz, romanlarımız ve türkülerimizle birlikte tuvallerimizi de süslemiştir. Bütün medeniyetlerin mirası, milletimizin bin yıllık mühürü ile mühürlenmiş, burada, İstanbul’da muhafaza altına alınmıştır. İstanbul; medeniyet demektir, tarih demektir, ilim ve sanat demektir. Bu şehir, 3 kıtada hutbelerin adına okunduğu şehirdir. Bu şehir, kutsal emanetlere ev sahipliği yapan bir şehirdir. İstanbul, 86 milyon vatandaşımızla birlikte Türk-İslam coğrafyasının ortak değeri, ortak zenginliğidir" ifadelerini kullandı.
�

‘BU AZİZ ŞEHRE HİZMET ETMEKTEN DAİMA ŞEREF DUYDUM’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şunu da burada büyük bir gururla ifade etmek isterim. Asya’dan Amerika’ya, Afrika’dan Avrupa’ya birçok kıtada bulundum. Dünyanın yüzlerce şehrini farklı vesilelerle ziyaret ettim. Ama tarihiyle, tabiatıyla, maneviyatıyla her metrekaresine nakış nakış işlenmiş güzellikleriyle İstanbul gibisini başka hiçbir yerde görmedim. Gözlerimi dünyaya bu şehirde açmaktan, bu şehirde büyümekten, bu aziz şehre hizmet etmekten daima şeref duydum. Dört buçuk yıl boyunca İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak, ardından Başbakan ve Cumhurbaşkanı olarak 28 yıldır İstanbul’a ve İstanbullu hemşerilerimize aşkla hizmet etmenin onurunu yaşıyorum. Marmaray’dan Avrasya Tüneli’ne, Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nden Büyük Çamlıca Camii’ne, İstanbul Havalimanı’ndan Atatürk Kültür Merkezi’ne, Ayasofya-ı Kebir Camii’nin tekrar ibadete açılmasından Rami Kütüphanesi’ne ve daha nicesine; İstanbul’da, inşallah ileride hep hayırla yad edilecek kalıcı izler ve eserler bırakmanın bahtiyarlığı içindeyiz" dedi.
�

‘İSTANBUL İÇİN HİÇBİR ZAMAN YAPTIKLARIMIZLA YETİNMEDİK’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İstanbul için hiçbir zaman yaptıklarımızla yetinmedik. Yetinmeyeceğiz. Allah ömür ve imkan verdikçe İstanbul’un ve İstanbulluların hizmetinde olmaya devam edeceğiz. Hakim-ul İstanbul değil, hadim-ul İstanbul olarak devam edeceğiz. Bu can, bu tende olduğu müddetçe İstanbul’a olan sevdamız bitmeyecek. Dünya güzeli İstanbul’un hizmetkarı olmayı, son nefesime kadar bir övünç madalyası olarak gözümde büyük bir iftiharla taşıyacağım. Şunu da burada açıkça söylemek arzusundayım. Bundan 30 sene önce olduğu gibi bugün de İstanbul’dan aldığımız ilhamla, bu şehre layık olabilmenin şuuruyla, Fatih Sultan Mehmet’in emanetine sahip çıkmanın sorumluluğuyla hareket ediyoruz. Gazze’den Suriye’ye, Somali’den Sudan’a, Kafkasya’dan Balkanlar’a nerede varsak, orada İstanbullu olmanın hakkını vermeye çalışıyoruz. Çünkü mücadeleyi biz burada öğrendik. Sabrı, dirayeti, pes etmemeyi bu şehrin sokaklarında öğrendik. Vicdanlı olmayı, şefkat ve merhametle davranmayı bize bu şehir öğretti. Mazlumun yanında, zalimin karşısında durmayı bize burası öğretti. Ne pahasına ne olursa olsun, hakkın hatırını gözetmeyi burada öğrendik. Büyük düşünmeyi, geleceğe dair iddialı hedefler belirleyip o hedeflere ulaşmak için koşmayı bize İstanbul öğretti. Hamdolsun, bugüne kadar İstanbul’un aziz hatırasına ve emanetine gölge düşürmedik. İnşallah bundan sonra da emanete layıkıyla sahip çıkacağız" diye konuştu.
�

‘TOPLUMA VE ÖZ DEĞERLERİNE YABANCI ÜRÜNLER ARTIK ESKİSİ KADAR RAĞBET GÖRMÜYOR’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugünkü sergileri bizim siyaset sahnesinde verdiğimiz mücadelenin sanat alanındaki bir yansıması olarak görüyorum. İstanbul başta olmak üzere kültür ve sanat hayatımıza zenginlik katacak, bu alanda çeşitliliği artıracak her türlü projeyi teşvik ediyoruz. Özellikle resim sanatında eskiye nazaran çok daha dinamik bir iklime sahibiz. Bu alanda ortaya konulan çabaları takdirle karşılıyor, memnuniyetle takip ediyoruz. Dünyadaki yenilikleri çok yakından takip eden, kendisini sürekli geliştiren, sanatında ilerleyen, derinleşen ressamlarımız, Türk resmini her geçen gün daha yukarılara taşıyor. Taklitçi, kompleksli, topluma ve öz değerlerine yabancı ürünler artık eskisi kadar rağbet görmüyor. Bunu, Türkiye’nin kültür ve sanat birikimi adına çok kıymetli buluyorum. Şurası bir gerçek ki kalıcı işler yapmak, yeni yollar açmak, dünya resmine imzanızı atmak istiyorsanız önce kendiniz olmak zorundasınız. Aksi takdirde mukallitlik girdabından kurtulmanız, bir adım öteye gitmeniz mümkün değildir" diye konuştu.
�

‘TÜRKİYE YÜZYILI, RESSAMLARIMIZIN, HÜLASA İLİM, KÜLTÜR VE SANAT ERBABIMIZIN ESERLERİYLE ŞEKİLLENECEK’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu anlamda genç ressamlarımızın, bugün aramızda bulunan büyük ustaları kendilerine örnek almalarını, onların bilgi ve tecrübelerinden faydalanmalarını çok ama çok önemli görüyorum. Kararlı adımlarla yürüdüğümüz Türkiye Yüzyılı, öyle inanıyorum ki ressamlarımızın, şairlerimizin, ediplerimizin; hülasa ilim, kültür ve sanat erbabımızın eserleriyle şekillenecektir. Ve tabi aziz İstanbul, bu muhteşem şehir, daha nice asırlar boyunca özellikle genç sanatçılarımız, genç ressamlarımız için esin kaynağı olmaya devam edecektir. Bu düşüncelerle, ‘Beş Ressam Bir Şehir: Canım İstanbul’ sergimizin düzenlenmesinde emeği geçenlere bir kez daha teşekkür ediyorum. Sergimizi eserleriyle zenginleştiren ressamlarımızın her birine ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum. Programımıza iştirak eden siz kıymetli misafirlerimizi bir kez daha saygıyla, sevgiyle selamlıyorum. Sergimizin kültür ve sanat camiamız başta olmak üzere, ülkemiz ve milletimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum" diye konuştu.

“Sözlerime, büyük dava, fikir ve aksiyon adamı Üstad Necip Fazıl’ın ‘Canım İstanbul’ şiiriyle son vermek istiyorum" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şiir okumasının ardından beraberindeki heyetle sergi açılışını gerçekleştirdi. Program sergi ziyaretiyle son buldu. '5 Ressam 1 Şehir: Canım İstanbul' sergisi, 16 Eylül tarihine kadar Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda ziyaret edilebilecek.




