Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: Türkiye’de istihdam edilen insan sayısı bugün 32 milyonu aşmış durumda

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Bakırköy'de düzenlenen Milli İrade Buluşması programına katıldı. Programda Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz'a İstanbul Valisi Davut Gül, İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyet Başkanı Necmeddin Bilal Erdoğan ve çok sayıda iş insanı eşlik etti. Kur-an-ı Kerim tilavetiyle başlayan pogromda konuşan Cevdet Yılmaz, "Kapsayıcı kalkınma’ dediğimiz bir kavram var, kimseyi dışarıda bırakmayan herkesi kucaklayan topyekun bir kalkınma anlayışıdır. Kadınıyla erkeğiyle, doğusuyla batısıyla, büyüğüyle küçüğüyle, 81 vilayetin katkısıyla 86 milyonun katkısıyla katkısıyla gerçekleşen bir kalkınmayı anlıyoruz bundan. Sadece metropoller üzerinden, sadece büyüklükteki işletmeler üzerinden, sadece belli kesimler üzerinden bir kalkınmayı anlamıyoruz. Kapsayıcı değimiz kalkınma aynı zamanda 86 milyonu kucaklayan herkesin katkıda bulunduğu ve istifade ettiği bir süreci ifade ediyor bununda altını çizeyim. Kalkınma süreçlerini uzun vadeli bir perspektifle planlı, programlı bir şekilde ele almakta çok önemli. Planlama derken de tabi ki Sovyet tipi eski planlamayı kast etmiyorum tabi ki. Bugünkü dünyada gerek işletmelerin gerek kurumların gerek ülkelerin mutlaka bir planlama yapması gerekiyor. Adı ne olursa olsun, biri bir şekilde isimlendirir basit olarak şöyle ifade ediyorum ben, nerede olduğunuzu bilmeniz lazım içinde bulunduğunuz koşulları iyi analiz etmemiz lazım. Dünya bir dönüşüm içinde, bunun mutlaka getirdiği riskler var, sıkıntılar var, sorunlar var çatışmalar var, kavgalar var bunları görüyoruz. Bir taraftan da bu tür dönemler ülkelerin sıçrama yapması için en elverişli dönemlerdir. Bu geçiş sürecçlerinde fırsatları iyi gören ülkeler, dünyayı iyi okuyan ülkeler bir adım öne çıkarlar avantaj kazanırlar. Normal işlerin rutin gittiği dönemlerde dundaki hiyerarşiyi değiştirmek çok kolay değil. Kurulu bir düzen var, bir hiyerarşi var. Normal dönemlerde bu hiyerarşi kendi kendini yeniden üretir değiştirmeniz çok kolay değildir ama bu tür geçiş dönemlerinde bu hiyerarşi de değişime açık hale gelir. Fırsatları iyi gören, iyi okuyan, doğru hamleler yapan ülkeler normal dönemlerde sağlayamadıkları hızda ve kapsamda değişimlerinde başarabilirler, ileriye gidebilirler o hiyerarşide farklı bir noktaya gelebilirler" ifadelerini kullandı.

‘TÜRKİYE’DE İSTİHDAM EDİLEN İNSAN SAYISI BUGÜN 32 MİLYONU AŞMIŞ DURUMDA’

Cevdet Yılmaz, "İşsizlik oranımız uzun bir süredir tek haneli rakamlarda. Son rakamımız 8.6, burada da çok ciddi bir problem gözükmüyor. Tarihi ortalamalarımıza baktığınız zaman işsizlik oranımızda da iyi bir noktada olduğumuzu söyleyebilirim. Önümüzdeki dönem inşallah 3 yıllık bir program ilan ettik biliyorsunuz, 3 yıl içinde iki buçuk milyon ilave istihdam oluşturmayı hedefliyoruz. Bunu da Türkiye inşallah başaracak. Bugünkü işsizlik istatistiklerimiz 2005 yılından itibaren hesaplanmaya başlandı. 2005 yılında istihdam 19 milyondu. Toplam Türkiye’de istihdam edilen insan sayısı bugün 32 milyonu aşmış durumda. Nüfus artış hızımızdan daha çok daha hızlı bir şekilde istihdamı artırttığımızı bu dönemde yine ifade etmek isterim. İstihdam ekonomik politikayla sosyal politikanın kesiştiği bir alan, ne kadar çok istihdam oluşturursanız insanların hayatında da o kadar büyük değişimler olur olumlu yönde etkilerde bulunursunuz" dedi.

‘SURİYE, TÜRKİYE İÇİN ÇOK FARKLI BİR AÇILIM SUNACAK’

Yılmaz "Suriye, çok şükür zalim bir rejim ortadan kalktı. Suriye şu anda inşallah istikrarını sağlayacak. Devlet kurumlarıyla alt yapısıyla, üst yapısıyla yeniden şekillenecek ve Suriye Türkiye’nin bölgesel gelişim perspektifine büyük bir güç verecek ve lojistik başta olmak üzere yeni ticaret hatları başta olmak üzere bu da Türkiye için çok farklı bir açılım sunacak. Tek başına bir ülke bir yere kadar kalkına bilir. Çevresinden kopuk bir şekilde bir ülke bir yere kadar kalkınabilir. Bölgemizdeki güvenlik sizin güvenliğinizle yakından ilgilidir, bölgenizdeki istikrar ve refah sizin istikrar ve refahınız içinde çok önemlidir. Avrupa’ya bakın, bütün ülkeler başarılı politikalar izlediği için mi bu hale geldiler? Ben öyle düşünmüyorum, birkaç tane lokomotif ülke sürükledi bütün Avrupa ülkesini ve orada bir düzen oluştu bütün ülkelerde bundan istifade ediyorlar. Biz niye aynısını yapmayalım" ifadelerini kullandı.