Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda göz yaşartan sözler Sözcü Gazetesi
SonTurkHaber.com, Sozcu kaynağından alınan bilgilere dayanarak haber veriyor.
TBMM Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş’un başkanlığında siyasi parti temsilcilerinin katılımıyla yapılan toplantıların sonuna yaklaşılıyor. “Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu” Çarşamba günü 12. toplantısını gerçekleştirecek. Bu hafta aralarında SETA, TEPAV’ın da bulunduğu 8 sivil toplum kuruluşunun temsilcileri dinlenilecek.
Komisyon Başkanı Numan kurtulmuş, 31 Aralık 2025’e kadar toplantıların aralıklı olarak devam edeceğini söylemişti. Ancak, son haftalarda Kurtulmuş, “En kısa zamanda komisyon çalışmalarını nihayete erdirmek istiyoruz” diyor. Bu durumda komisyon çalışmalarının 31 Aralık’tan önce bitirilebileceğinin işaretini verdi. Komisyonda özellikle dinlenen gazilerin konuşmaları milletvekillerini de çok etkiliyor. Aslında onlarla ilgili duymadığınız inanılmaz insan öyküleri var. Onların bir bölümünü bugün saat 23.00’de SÖZCÜ TV’de “Ankara Kulisleri” programında gazilerle konuşacağız.

“ER GAZİ VE ER ŞEHİT YAKINLARI”
Özellikle “Er gazi” ve ”Er şehit yakını” olanların durumu iyi değil. Geçim zorlukları onları da etkiliyor. “Er Gazi ve Şehit Yakınları Platformu” adı altında, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ı önceki hafta pazartesi günü ziyaret etmişlerdi. Bakan Hanım, gazileri memnunlukla karşıladı ama gaziler oradan üzüntülü olarak ayrıldı. Bunu gaziler söylüyor. Gazilerin gidiş amacı tamamen özlük haklarıyla ilgiliydi. Bu gidişin TBMM’de oluşturulan komisyonla, onun çalışmalarıyla bir ilgisi yoktu.
Buna rağmen Bakan, gazilerin gelişini “Terörsüz Türkiye” çalışmalarına destek gibi sosyal medyasında açıkladı. Gaziler buna itiraz etti. Çünkü, gidişlerinin amacı o konu değildi. Bakanın açıklamasını eleştirmeye başlayınca da, bakan paylaşımı silmek zorunda kaldı. Bakanlık önünde oturma eylemi başlattıkları gün kasıtlı olmasa bile fıskiyelerin çalıştırılması ve gazilerin ıslanması hiç de iyi olmadı. Gaziler, sorunlarının çözümlenmesi için söz verilmesini, aksi halde bakanlık önündeki oturma eylemini gece-gündüz sürdürmeye kararlı olduklarını belirttiler.
SARAYDAN BİR HABER GELDİ
SÖZCÜ, gazileri yalnız bırakmadı. Gece 22.30’da yanlarındaydım. Sabah 09.30’da yine gazilerimizle birlikteydim. Biliyorum çoğu gariban aile çocukları. Bazen, “Niçin siyasetçi çocuğu, zengin çocuğu gazi olmuyor?” diyenler oldu, bu konuyu kapatmak istedim. TBMM’de oluşturulan komisyonla ilgili görüşlerini söylemeye çalışanlar oldu. Bazıları o konunun yerinin burası olmadığını belirtip konuşulmasını istemediler. İyi de yaptılar.
Cumartesiyi pazara bağlayan gece, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’ndan bir haber geldi. Gazileri temsilen isimleri bildirilecek 5 kişinin Pazartesi günü saat 11.00’de Cumhurbaşkanı Vekili Cevdet Yılmaz tarafından kabul edileceği belirtildi. Gazilerden de, soğukta kalmamaları, evlerine gitmeleri istendi. Perşembe gününden beri bakanlık önünde bekleyen, gece havanın 7 dereceye kadar düştüğü saatlerde battaniyelerine sarılan gaziler, bu habere memnun oldu.
Saraya, terörle mücadele gazileri Rızvan Akçay, Feridun Özcan, Yavuz Papağan, adının açık yazılmasını istemeyen U.B. ile Türkiye Gaziler ve Şehit Aileleri Vakfı Başkanı Lokman Aylar’ın gitmesi kararlaştırıldı.
Er gaziler günlerdir sorunlarını anlatıyor. Buna rağmen gidecek gazilerle bir kez daha konuşuldu. Onların Saray’dan getirecekleri haberi de dört gözle beklemeye başladılar. Tam 1 saat 5 dakika süren görüşmenin ardından gazilerden Rızvan Akçay, Feridun Özcan ve Yavuz Papağan Gazi Uyumevi’ne geldi. Arkadaşları onları heyecanla karşıladı. “Ne oldu, ne oldu?” diye sordular. Saraya gidenlerden U.B’nin iki gözü görmüyor. Yavuz Papağan tekerlekli sandalyedeydi. İlk sözü Rızvan Akçay aldı ve gelişmeyi şöyle anlattı:
“Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın makamına götürüldük. Gidene kadar da görevliler bize yardımcı oldu. Salona alındık. Cumhurbaşkanımızın Yardımcısı Cevdet Yılmaz salona geldi. Hepimizle tokalaştı. İyi niyetliydi, çok samimiydi, bizi hoş karşıladı. 1 saat 5 dakika bizimle görüştü.
Karşımıza da muhatap olarak Aile ve Sosyal Hizmetler Bakan Yardımcısı Zafer Tarıkdaroğlu, Şehit ve Gaziler Genel Müdürü Muharrem Kurt oturdu. Sırayla önce tanışma faslı oldu. Kendimizi tanıttık. Nasıl gazi olduğumuzu, yaşantımızı anlattık. Daha sonra da sırayla bize söz verdi; daha önce size anlattığımız taleplerimizi, hepimiz ayrı ayrı Cumhurbaşkanı Yardımcımıza anlattık. Sözümüzü kesmeden dinledi.”
ODADA 5 DAKİKA SESSİZLİK OLDU
1997’de mayın patlaması sonucu iki gözünü de kaybeden ve hiç görmeyen U.B’ye sıra geldi. İki gözünü kaybeden U.B. konuşmaya başladığında odaya duygusal bir hava çökmüştü. U.B. şöyle diyordu:
“Ben 30 yıllık evliyim ve karımı hiç görmedim. Çocuklarım var ama çocuklarımı da görmedim, bilmiyorum. Onların yüzünü görmesem de hepimiz birbirimizi seviyoruz. Geçen yıl kızımı evlendirdim. Gelinliğini dahi göremedim. Damadımı da göremedim. Bakın bu odada olanların hepsi beni görüyor. Ama ben hiç birinizi göremiyorum. Bunun ne demek olduğunu ancak yaşayan bilir.”
GAZİ, ELİNİ GÖZÜNE GÖTÜRDÜ
Odada büyük bir sessizlik oldu. Bu neredeyse 5 dakika kadar sürdü. Cevdet Yılmaz’ın da gözleri doldu. O ara, oturma eyleminde olduklarında fıskiyelerin çalıştırılmasında bir kasıt olmadığı bilgisini de verdi.
Gazi U.B. elini gözünü götürdü, protez gözü çıkardı, eline aldı. Ardından şunları söyledi:
“Ben er olarak askerliğimi yaptım ve gazi oldum. Benimle, rütbeli olan bir gazi arasında fark olmamalı. O da gazi, ben de gaziyim. Bizim emsalimiz yok. Örneğin bir uzman onbaşı gazi olduğu zaman bir üstü olan uzman çavuş maaşı alıyor. Ama bizim emsalimiz olmadığı için malulen emekli oluyoruz. Lütfen çözün artık dedi. Biz malulen emekli değil, gazi olmak istiyoruz. Kartımızda gazi yazmasını istiyoruz.”
Cevdet Bey, olayın etkisinden kurtulmak için daha önceki kendi yaşamından, çektiği zorluklardan söz etti. Hem kendi yaşadıkları hem gazilerin yaşadıkları Cevdet Bey’in sesine da yansımıştı. Duygusal bir ortam oluşmuştu.
YILMAZ: TAKİPÇİSİ OLACAĞIM
Teröristlerin “Öldü” diye bıraktıkları Gazi Feridun Özcan, Cumhurbaşkanı Vekili Cevdet Yılmaz’la yaptıkları sohbetle ilgili olarak kendisini heyecanla bekleyen arkadaşlarına ve bize görüşmeyi şöyle anlattı:
“Görüşmemiz çok olumlu geçti. Kendisi isteklerimizin takipçisi olacağını söyledi. Er gazi için emsal istedik. Bu da en düşük maaşlı uzman onbaşıdır. Yani biz de en düşük maaşlı olanın emsali olmak istiyoruz. Bu konuda yürütülen çalışmaların ne aşamada olduğunu bilmediğini belirtti. “Ancak bu konunun takipçisi benim’ dedi. Bunun çözümü için bir zaman söylemedi. İsteğimiz yönünde çözülmesi için elinden geleni yapacağını anlattı.”
ORDUEVİNE GİRİŞ YASAĞI KALKMALI
Milli okçu Yavuz Papağan, daha önce şampiyonluklar kazandığı için Saray’da bazı törenlere katılmıştı. Yani Saray’a ilk gidenlerden değildi. Tekerlekli sandalyede yaşamını sürdüren, okçulukta Avrupa birincilikleri olan, Paris Olimpiyatlarında takımımızda yer alan Yavuz Papağan da şunları anlattı:
“Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Yılmaz, kanun kapsamına girenlerin sayısını sordu. Şehit aileleriyle birlikte er gazilerin toplamı 5 bin kişiyi buluyor. Bunun 3 bin 800’ü er gazi, bin 200 civarında da er şehit yakını var. Yani şehitlerimizde, biz gazilerde terörle mücadelede ederken şehit olduk, gazi olduk.”
Er gazilere orduevi kapıları kapalı. Cevdet Bey, o kapıların açılması için ilgili bakan yardımcısı ve genel müdüre de talimat verdi. Gazilerimiz, görüşmeden çok olumlu izlenimlerle ayrıldılar. Cevdet Yılmaz, kendisine yakışanı yaptı ve onların sorunlarını çözmek için çaba göstereceğini samimiyetle söyledi. Bundan sonrasını gaziler gibi biz de yakından izleyeceğiz...


