Daha kötü günler kapıda mı?
Halktv sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com haber yayımlıyor.
Türkiye İstatistik Kurumu 3 Ekim'de eylül ayı enflasyonunu açıkladı. TÜİK tarafından açıklanan enflasyon rakamları hem beklentinin üzerinde hem geçen ayın oranının üzerinde geldi.
Eylül ayında tüketici enflasyonu (TÜFE) yüzde 3,23 artarken, yıllık enflasyon oranı da yüzde 33,29’a yükseldi. Bu oran, geçen yılın eylül ayındaki yüzde 2,97’lik artışın üzerinde gerçekleşti. Üstelik bu veri hemen Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın TBMM açılışında “enflasyon düşüşte” açıklamasından bir gün sonra geldi.
Enflasyon verisi TCMB'nin faiz kararını nasıl etkiler? Capital Economics'ten çarpıcı tahmin
Merkez Bankası’nın “Eylül Ayı Fiyat Gelişmeleri Raporu”nda da “tüketici enflasyonunda ana eğilimin yeniden yükselişe geçtiği” ifadesiyle, dezenflasyon programının sekteye uğradığı kabul edildi.
"HEP GEREKÇE VAR"Hedeflenenden yüksek gelen enflasyon verisi için, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "don ve kuraklık nedeni ile yükselen gıda fiyatları" derken, Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, Türkiye'de yastık altı birikimin 500 milyar dolara yaklaştığını belirterek bunun enflasyonla mücadeleyi zorlaştırdığını söyledi.
Anka Ekonomi Editörü Zülfikar Doğan’a göre, ekonomi yönetimi, üç yıldır hedeflenen “tek haneli enflasyon”u yakalayamayınca, her ay yeni bir neden ileri sürüyor.
Yılsonu enflasyon hedefinin "tutturulmasının imkânsız” olduğunu söyleyen Doğan ekonomi yönetiminin bu oranı yakalayamaması halinde “yeni gerekçeler” üreterek durumu açıklamaya çalışacağını belirtti.
"KİTLESEL YOKSULLAŞMA ARTACAK"
“2026’da kitlesel yoksullaşma artacak, yastık altı ekonomisi daha da büyüyecek” diyen Doğan, mevcut politikaların “rasyonel değil, günü kurtarma odaklı” olduğunu ifade etti. Daha kötü günlerin kapıda olduğuna işaret eden Doğan, iktidarın gerçekle yüzleşmesinin kaçınılmaz olduğuna dikkat çekti.
Zülfikar Doğan’ın değerlendirmesine göre, Türkiye’de enflasyonla mücadele yalnızca rakamlarla değil, şeffaflık ve güven ekseninde yürütülmeli. Her ay değişen açıklamaların, kamuoyunun ekonomiye olan güvenini aşındırdığını vurgulayan Doğan, “don, kuraklık ya da yastık altı” gibi nedenlerin, ekonomik gerçekleri gizlemeye yetmeyeceğini ifade etti.


