Dan Brown dan Türk okurlarına özel mesaj
Haberturk sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuruda bulunuyor.
Usta yazar Dan Brown’ın yeni kitabı Sırların Sırrı, 9 Eylül’de Türkiye, ABD, Brezilya, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Almanya, İtalya, Hollanda, Polonya, Portekiz, Slovakya, İspanya, Katalonya, İsveç dahil olmak üzere on sekiz ülkede aynı anda yayımlandı.
Dan Brown, Sırların Sırrı için: "Bugüne kadar yazdığım en karmaşık kurgulanmış ve iddialı roman - ve aynı zamanda en eğlenceli olanı. Yazmak unutulmaz bir keşif yolculuğuydu" diyor.
Sırların Sırrı tüm dünyada büyük bir merakla beklenirken, Dan Brown Türk okurlarına özel bir mesaj gönderdi.
İşte Dan Brown’ın Türk okurlarına mesajı:“Türk okuyucularıma özel bir merhaba demek istedim. Dünyanın dört bir yanındaki hayranlarım bir roman üzerinde araştırma yaptığım en büyüleyici yerin neresi olduğunu sorduklarında, her zaman aynı şeyi söylerim: İstanbul. Doğu ile batı arasındaki o büyülü geçit. İstanbul’un altındaki tarihi yeraltı sarnıcını keşfedip Cehennem’in finalini orada yapmaya karar verdiğim anı asla unutamam. Türkiye büyüleyici bir ülke olmasının ötesinde, dünyadaki en sevdiğim yayıncılardan birine ev sahipliği yapıyor: Altın Kitaplar. Onlar benim için aile gibidir ve yeni romanım Sırların Sırrı’nı sizlerle buluşturacakları için heyecanlıyım. Türkiye’deki tüm okuyucularıma en içten sevgilerimi sunuyor, yollarımızın en kısa zamanda kesişmesini diliyorum.”
SÜRÜKLEYİCİ VE DÜŞÜNDÜRÜCÜ BİR YAPIT: SIRLARIN SIRRI
Başlangıç romanından sekiz yıl sonra, dünyanın en ünlü gerilim yazarı şimdiye kadarki en çarpıcı romanıyla geri dönüyor: Sırların Sırrı, sürükleyici ve düşündürücü bir başyapıt.
Ünlü akademisyen Katherine Solomon'a Prag'da davet edildiği bir konferansta eşlik eden Robert Langdon'ın dünyası, Katherine Solomon'ın otel odalarından iz bırakmadan kaybolmasıyla kontrolden çıkar. Evinden uzakta olan Langdon, sevdiği kadını geri kazanmak için bilinmeyen güçlere karşı zekasını kullanmak zorundadır.
Geniş kaleler, yükselen kiliseler, mezarlıklar ve labirent gibi yeraltı geçitlerinin oluşturduğu bir fonda, Langdon, yüzyıllardır sırlarını başarıyla saklamış ve bunları kolayca teslim etmeyecek bir şehirde yolunu bulmalıdır. Bu şehir, yalnızca kendi hayatı için değil, insanlığın geleceği için de mücadele etmesini gerektiren bir savaş alanıdır.


