DEM Parti duyurdu: Öcalan ın görüşmek istediği 5 isim Sözcü Gazetesi

DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, parti genel merkezinde Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı sürerken düzenlediği basın toplantısında, MYK'nın gündemi ve güncel gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Doğan, konuşmasının başında hayatını kaybeden Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek için bir kez daha başsağlığı dileklerini ifade etti.

Doğan, Gazze’de yaşanan katliamlara ve İsrail’in saldırgan politikasına ilişkin, “İsrail, bir kez daha tekrar tekrar insanlık suçu işliyor. Yalnızca uluslararası hukuk ayaklar altına alınmıyor; aynı zamandan insanlık onuruna da saldırılıyor. İnsanların açlığa mahkum edilmesi, suların kirletilmesi, gıda yardımının engellenmesi, tıbbi malzemelerin engellenmesi ve daha pek çok konuda insanlık suçu işlendiğini tekrar apaçık şekilde gözler önüne seriyor. Buna sessiz kalan, bu suça ortaklık ediyordur” diye konuştu.

"SAYIN KURTULMUŞ'U TEKRAR İNİSİYATİFE DAVET EDİYORUZ”

Ayşegül Doğan, Kürt sorununun çözümüne yönelik Meclis çatısı altında özel yetkili bir komisyon kurulması çağrısını yineleyerek şunları söyledi:

“Malumunuz olduğu üzere, ekim ayında başlayan süreç, Sayın Öcalan ve hareketi PKK arasında kurulan bazı mekanizmalarla bir ivme kazandı. Kurulan bu iletişimi, kamuoyuna yapılan açıklamalarla öğrendik. Merkez Yürütme Kurulumuzun da gündem başlıkları arasında ilk sırada yer alan konu komisyon tartışması. Meclis’te özel yetkilendirilmiş bir komisyonun kurulmasının neden önemli olduğunu anlata geldik... Karşımıza çıkan şey ne? Kongre toplandı, bir karar verdi. Öcalan'ın çağrısı var.

Biz DEM Parti olarak, Meclis tatile girmeden, Meclis Başkanı Sayın Kurtulmuş'u tekrar inisiyatife davet ediyoruz. Çok basit bir inisiyatif bu ama çok ağır, çok komplike, çok can almış bir meseleyi çözmek için tarihsel bir sorumluluk üstlenecek. ‘O yüzden ciddi bir yaklaşım gerektirir; basit bir yaklaşımla çözülemez bu mesele’ diyoruz. Ne yapabilir Sayın Kurtulmuş? Meclis tatile girmeden komisyonu kurabilmek için siyasi partilerin, yetkililerini toplayabilir ve siyasetin çok sevdiği deyimle ifade etmek gerekirse bir ‘zirve’ yapabilir. Orada ne çıkar ortaya? İtirazlar çıkar ortaya, eleştiriler çıkar ortaya, öneriler çıkar ortaya. Komisyonun nasıl işleyeceğini, hangi yasal düzenlemeyle oluşturulacağına, nasıl bir hukuki ve siyasi dayanakla hayata geçirileceğine dair bir mutabakat arayışı başlangıç noktası olabilir. Ardından da o konsensüs sağlanır; komisyon oluşturulur. Türkiye'nin en çok can yakan sorunu, Kürt sorunu ve Türkiye'nin demokratikleşmesi için hızla adımlar atabilir.

Takdir edersiniz ki Kürt sorunu, yalnızca Kürtlerin sorunu değil. Yaşadıklarımız da bunun ispatı. Dolayısıyla demokratik çözüm ve barış, siyasal, sosyal ve insani bir zorunluluk olarak görüldüğünde, böyle yaklaşıldığında Meclis, çok hızlı bir şekilde inisiyatif alabilir ve hem bu komisyonun usulüne hem esasına dair görüşebilir. Bu arada bizim DEM Parti olarak, komisyonun usulüne, esasına, nasıl çalışacağına dair hazırlıklarımız da var. Böyle bir taslağımız var, önerilerimiz var. Bu önerilerimizi, böyle bir buluşmada ifade etmek, diğer siyasi partilerle paylaşmak yine Meclis Başkanı’yla bunları konuşmak, tartışmak isteriz.”

"MECLİS ÇATISI ALTINDA ÇÖZÜLEBİLİR”

DEM Parti heyetinin son dönemde birçok siyasi partiyle bayram öncesi görüşmeler gerçekleştirdiğini hatırlatan Doğan, özellikle muhalefet partilerinin sürece aktif biçimde katılmak istediklerini, ancak bunun için düzenli bilgi akışı ve şeffaflık talep ettiklerini aktardı.

Görüşülen partiler arasında CHP, Saadet Partisi, DEVA Partisi, Yeniden Refah Partisi, Gelecek Partisi, AK Parti ve MHP’nin de bulunduğunu ifade eden Doğan, “Siyasi partilerde genel bir uzlaşı var. Farklılıklar daha çok usul tartışmalarıyla ilgili. Bu da ancak Meclis çatısı altında çözülebilir. Komisyon kurulması için ortak bir zemin oluşturulabilir” dedi. Doğan, şunları söyledi:

“Beklentilerin birbirine yakın olduğunu, yani söze alanın açıldığı, demokratik siyaset alanının genişlediği, Türkiye'de demokratikleşmeye dair adımların atıldığı, bunların ayrım gözetilmeden yapıldığı, herkese eşit ve adil bir şekilde davranıldığı ve herkesin öyle hissettiği bir Türkiye tahayyülü ve tasavvuru sonuç itibarıyla varılmak istenen yer. Farklı usuller ve farklı tartışmalar yürütmek için de yan yana gelmek ve bunu siyasi partileri ziyaretlerin dışına çıkartmak, Meclis’in çatısı altında bir komisyonla nihayetlendirmek çok faydalı olur.”

“HUKUK, ADALET SAĞLAMAK İÇİN VARDIR"

Doğan, son dönemde CHP’li belediyelere yönelik art arda düzenlenen operasyonlara da tepki gösterdi. Söz konusu operasyonların hukuki değil, siyasi amaçlarla yürütüldüğünü savunan Doğan, hukukun araçsallaştırıldığına dikkat çekerek şöyle konuştu:

“Hukuk, adalet sağlamak için vardır; toplumu bastırmak ve sindirmek için değil. Hukukun bir intikam alma aracına dönüşmesini kabul etmiyoruz. Mevcut uygulamalar, masumiyet karinesinin yok sayıldığını ve tutuksuz yargılanma hakkının göz ardı edildiğini gösteriyor. Eğer bir darbe Anayasası bile uygulanmıyorsa, o zaman halkın bu operasyonlara güvenmemesi gayet doğaldır.

Kamuoyu yolsuzluk iddiasıyla yapılan bu operasyonların böyle olmadığını düşünüyor. Bunların siyasi amaçlarla yapıldığını düşünüyor. Yani doğrudan siyasi rekabet yerine; bastırarak, tutuklayarak operasyonlarla sindirmek amaçlı yapıldığını düşünüyor ve muhalefeti bölmeyi hedeflediğini düşünüyor. Şimdi, eğer kamuoyunda böyle bir kanaat oluşmuşsa; bunu değiştirmek, bu kanaati gidermek kimin görevidir? Elbette iktidarın, hükümetin görevidir. Bugün hükümet edenler, bu kanaati değiştirmekle sorumlu hissetmeliler kendilerini. Eğer bugün insanlar, tüm bu operasyonların siyasi nedenlerle yapıldığını düşünüyorlarsa, bunun neden böyle bir sonuca vardığını yine hükümet edenler düşünmeli.”

“İMRALI’DA ÖCALAN'LA BİRLİKTE TUTSAK SAYISI 7 KİŞİ ŞU ANDA”

Ayşegül Doğan, bayram vesilesiyle DEM Parti Urfa Milletvekili Ömer Öcalan’ın, Öcalan’ın yeğeni Ali Öcalan ve çocuklarıyla yaptığı ziyaret ve Asrın Hukuk Bürosu’nun konuyla ilgili açıklamasını kamuoyuyla paylaştı. Asrın Hukuk Bürosu’nun yaklaşık 2 ay önce İmralı’ya sevk edilen yeni tutsakların isimlerini kamuoyuna duyurduğu belirten Doğan, bu isimlerin Zeki Bayhan, Ergin Atabey ve Mahmut Yamalak olduğunu aktardı. Doğan, şu ifadeleri kullandı:

“Uzun yıllardır cezaevinde bulunan, ideolojik ve edebi çalışmalarıyla tanınan bu tutsakların sevkiyle beraber İmralı Ada Hapishanesi'nde yine Sayın Öcalan'la birlikte tutsak sayısı 7 kişi şu anda. İmralı Ada Hapishanesi'ndeki tutsaklar, hem Kongre hazırlık süreci ve hem de sonrasındaki çalışmalar için hem teorik olarak hem pratik olarak Sayın Öcalan'la birlikte çalışıyorlar. Sekreterya olarak ifade edilen aslında bir çalışma grubundan bahsediyoruz. Sekreterya değil; bir çalışma grubu, ortak, kolektif, çalışan bundan sonrasına dair de çalışmaları sürdürecek olan bir grup. Bu durumda, İmralı'da bulunan tutsaklar: Ömer Hayri Konar, Beysi Aktaş, Hamidi Yıldırım, Zeki Bayhan, Mahmut Yamalak, Ergin Atabey ve Sayın Öcalan. Toplam 7 kişi. Yine 26 yıl sonra, hatta belki 27 yıl sonra, Sayın Öcalan, ilk kez çocuklarla buluştu. Aslı Hukuk Bürosu'nun da bu konuda yaptığı açıklamayla duyuruldu zaten çocuklarla buluştuğu. Kendilerine kalem hediye ettiği de duyuruldu.”

İMRALI ZİYARETİ HAZIRLIĞI

Ayşegül Doğan, DEM Parti’nin İmralı Adası’na ziyaret için hazırlıklarını sürdürdüğünü kaydederek, şunları söyledi:

“En kısa sürede İmralı Adası'nda bir ziyaret gerçekleştirmeyi planlıyoruz. İçinde Eş Başkanlarımızın bulunduğu, Merkez Yürütme Kurulu üyelerimizden oluşan bir heyetle hem bu dönemi anlamak hem anlatmak hem daha güçlü bir şekilde örgütlenmek için kendisiyle doğrudan görüşmek, istişarelerde bulunmak üzere bir hazırlık yapıyoruz. En kısa sürede kendisini ziyaret edeceğiz DEM Parti heyeti olarak.”

ÖCALAN'IN GÖRÜŞMEK İSTEDİĞİ 5 İSİM

Doğan, önümüzdeki günlerde Abdullah Öcalan’ın farklı siyasi temsilcilerle bir araya gelmesinin kuvvetle muhtemel olduğunu belirtti. Bu kapsamda Doğan, Öcalan’ın Mesut Barzani, Neçirvan Barzani, Mazlum Abdi, Kubat ve Bağlı Talabani gibi önemli siyasi figürlerle görüşmeler yapmayı istediğini ifade etti. Doğan, bu görüşmelerin hem bölgesel hem de ulusal süreç açısından büyük önem taşıdığını vurguladı.

Öcalan’ın örgütüne sunduğu politik program metnine de değinen Doğan, metnin sadece PKK ile sınırlı kalmayıp, geniş bir kamuoyunu tartışmaya davet ettiğini söyledi. Metnin sosyalizmden mezhepçiliğe, ortak yaşam perspektifine kadar birçok alanda yerleşik kalıplara ve geleneksel tutumlara dair önemli dokunuşlar içerdiğini belirtti.

DEM Parti olarak, tartışmaların açık ve sağlıklı yürütülmesi için Öcalan’la doğrudan temas kurmak isteyen tüm kesimlerin iletişim kurmasının önemine işaret eden Doğan, metnin tarihsel arka planıyla birlikte geniş bir perspektifle değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.

“2 BİNDEN FAZLA HALK BULUŞMASI GERÇEKLEŞTİRMEYİ PLANLIYORUZ”

Sahaya inme planlarını paylaşan Doğan, “Merkezi Örgütleme Komisyonumuzun bu konuya ilişkin çalışmalarını tamamladık, sahaya iniyoruz. Zaten sahadayız ama şimdi daha yoğun bir biçimde halkla buluşma planımız hazır” dedi.

Bu buluşmaların sadece salon toplantılarından ibaret olmayacağını belirten Doğan, ev ziyaretleri, şölenler, şenlikler ve çeşitli halk etkinlikleriyle Türkiye’nin dört bir yanına ulaşmayı hedeflediklerini açıkladı. Doğan, “2 binden fazla halk buluşması gerçekleştirmeyi planladıklarını” ifade etti.

Barış ve demokratik toplum çağrısının DEM Parti için anlamını da vurgulayan Doğan, “Bu çağrıyı anlamak, anlatmak ve daha güçlü örgütlenmek olarak görüyoruz. Barış arayışını demokratik toplumu inşa etmekle eşdeğer kabul ediyoruz. Güçlerimizi yan yana getirerek bu alanı büyütmek, genişletmek istiyoruz. Bunu da büyük bir halklar buluşmasıyla taçlandırmayı amaçlıyoruz” diye konuştu.