DEM Partili Çelenk, İBB operasyonunda gözaltına alınanların görüntülerinin yayınlanmasını Meclis gündemine taşıdı
T24 sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuruda bulunuyor.
T24 Haber Merkezi
DEM Partili Sevilay Çelenk, İBB’ye yönelik gözaltı görüntülerinin teşhir edilmesini Meclis’e taşıdı. Çelenk, "Masumiyet karinesi ihlal ediliyor, siyasetçiler suçlu gibi gösterilerek itibarsızlaştırılıyor” dedi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Diyarbakır Milletvekili Sevilay Çelenk, geçmişte yapılan KCK operasyonlarını da hatırlatarak, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik süren gözaltı işlemleri sırasında siyasetçilerin yargı kararı olmaksızın “suçlu” gibi kamuoyu önünde teşhir edilmesine ilişkin Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ve İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın yanıtlaması istemiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne soru önergesi sundu.
Diyarbakır Milletvekili Sevilay Çelenk soru önergesinde Anayasa’nın 38. maddesine ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesine atıf yaptı. Masumiyet karinesinin yalnızca ceza yargılamasıyla sınırlı olmadığını belirten Çelenk, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Masumiyet karinesi yalnızca bir hukuk normu değil, kişilik haklarının, insan onurunun ve toplumsal barışın da temel güvencelerindendir. Üstelik bu ilke savaş, seferberlik ve olağanüstü hâller de dahil olmak üzere hiçbir koşulda sınırlandırılamayan mutlak bir haktır.”
KCK operasyonları benzetmesiSevilay Çelenk, geçmişte siyasi saiklerle yürütülen KCK operasyonlarını hatırlatarak gözaltı süreçlerine dair görüntülere tepki gösterdi. Çelenk, benzer uygulamaların bugün de devam ettiğini belirterek şöyle konuştu:
“Geçmişte siyasi saiklerle yapılan KCK operasyonları sürecinde, henüz iddianame dahi hazırlanmamış çok sayıda siyasetçi elleri kelepçeli şekilde medya önünde teşhir edilmiş ve bu görüntüler kamuoyuna servis edilerek kişiler daha yargı önüne bile çıkmadan 'suçlu' ilan edilmiştir. Benzer uygulamalar bugün de devam etmektedir. Özellikle İBB’ye yönelik soruşturmalar ve muhalif kesimlere yönelik gözaltı işlemlerinde aynı yöntemler kullanılmakta ve kişiler kamuoyu önünde sistemli biçimde itibarsızlaştırılmaktadır.”
"Önlenmesi gerekirken kamu otoritesi organize ediyor"Siyasetçilere yönelik teşhir uygulamalarının yalnızca bireyleri değil, ailelerini ve sosyal çevrelerini de hedef aldığını vurgulayan DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Sevilay Çelenk, telafisi güç psikolojik etkiler yaratan bu uygulamaların derhal durdurulması gerektiğini söyledi. Çelenk, “Oysa bu tür uygulamaların önlenmesi gerekirken, kamu otoriteleri bu süreçleri bizzat sistematik biçimde organize etmektedir” diyerek siyasi iktidarı eleştirdi.
"Darbe dönemlerini hatırlatıyor"Sevilay Çelenk, medyaya servis edilen görüntülerin toplumda darbe dönemlerini hatırlattığını belirterek, “Bu görüntüler darbe dönemlerini hatırlatmakta ve toplumda travmaya yol açmaktadır” ifadelerini kullandı.
Önergede, söz konusu uygulamanın Amerika Birleşik Devletleri’nde “perp walk” olarak bilindiği ve insan hakları çevrelerince yoğun şekilde eleştirildiği hatırlatıldı. Türkiye’de bu yöntemin özellikle muhalif kimliklere karşı kullanıldığını belirten Çelenk, “Siyasi iktidarın, yargı süreci tamamlanmamış kişileri medyaya servis edilen görüntülerle “suçlu” gibi göstermesi yalnızca yargı bağımsızlığı ilkesini değil, yurttaşların adalet duygusunu da ağır biçimde zedelemektedir” dedi.
"Nasıl izah edilmekte?"“Masumiyet karinesini açıkça ihlal eden bu uygulamanın kolluk eliyle sistematik biçimde yürütülmesi nasıl izah edilmektedir?” diyen soran Sevilay Çelenk, “Gözaltına alınan kişilerin elleri kelepçeli şekilde kamuoyuna açık alanlarda teşhir edilmesi kabul edilemez bir uygulamadır” dedi.
Sevilay Çelenk, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ve İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın yanıtlaması istemiyle şu soruları yöneltti:
-Gözaltı işlemleri sırasında kişilerin elleri kelepçeli şekilde kamuoyuna açık alanlarda teşhir edilmesi uygulamasına dair Bakanlıklarınızın yürürlükte olan herhangi bir iç yönergesi, talimatı veya yasal dayanağı bulunmakta mıdır? Bu konuda kolluk birimlerine verilen özel bir düzenleme var mıdır?
-Henüz hakkında yargı kararı bulunmayan kişilerin gözaltı işlemlerine ilişkin görüntülerinin medya organlarına ve sosyal medya mecralarına yansımasına dair Bakanlıklarınıza ulaşan şikayet sayısı nedir? Bu şikayetlerin kaçı hakkında işlem başlatılmıştır?
-Geçmişte siyasal saiklerle yürütülen KCK operasyonları sürecinde yaşanan ve son dönemde İBB’ye yönelik soruşturmalarda da benzer biçimde tekrarlandığı gözlemlenen bu tür teşhir uygulamalarına ilişkin olarak, Bakanlıklarınız bugüne dek herhangi bir inceleme, denetim ya da soruşturma başlatmış mıdır?
-Masumiyet karinesinin korunmasına yönelik olarak, gözaltı işlemleri sırasında kişilerin kamusal teşhirinin önlenmesi amacıyla Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı arasında yürütülen herhangi bir koordinasyon, ortak protokol veya rehberlik faaliyeti bulunmakta mıdır?
-Gözaltına alınan kişilerin “suçlu” algısı yaratacak şekilde kamuoyu önünde gösterilmesi sonucunda, kişi ve yakın çevresinde oluşabilecek psikolojik, toplumsal ve hukuki zararları önlemeye yönelik olarak Bakanlıklarınız tarafından bugüne dek alınmış herhangi bir telafi ya da onarıcı adım mevcut mudur?


