Demirtaş ın AİHM kararına Türkiye itirazı:
SonTurkHaber.com, Agos kaynağından alınan verilere dayanarak açıklama yapıyor.
AİHM tarafından Selahattin Demirtaş'ın tutukluluğu için verilen "hukuku açıdan sorunlu" kararına, Türkiye son gün itiraz etti. İtiraz tepkilere neden oldu, itirazı hukuksuzluğun parçası olarak gören DEM Parti Eş Başkanları ve milletvekilleri, barış sürecin de ciddi şekilde zarar gördüğünü ifade ediyor.
AİHM'in 2016'dan beri tutuklu olan Selahattin Demirtaş için “2019’da verilen tutuklama kararının, hukuki gerekçelere dayanmadığını ve esasen siyasi bir amaç güttüğünü” belirtmesine ilişkin kararına, Türkiye Adalet Bakanlığı yetkilileri, kararın dolmasına bir gün kala itiraz etti. Türkiye itirazında eski HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş için verilen kararın AİHM Büyük Daire’de yeniden ele alınmasını istedi.
AİHM Büyük Daire, AİHM Sözleşme'nin uygulanması ve yorumlanması açısından ciddi sorunlar içeren başvurulara bakıyor.
Türkiye'nin son gün yaptığı itiraza DEM Parti Eş Genel Başkanları ve birçok kişiden itiraz yükseldi ve Türkiye'nin “Hukuksuzluktan vazgeçmesi” istendi.
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları X platformunda yaptığı açıklamada, “AİHM kararına itiraz hukuksuzlukta ısrar etmek, toplumsal barışa ve adalete zarar vermektir! 9 yıldır Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ ve onlarca yoldaşımız kumpas bir dava ile rehinler. Barışa katkı vermeleri gerekenleri demir parmaklıklar ardında tutarak adaletsizlikte ısrar etmeyi ne biz ne de yüreği barış için atan milyonlar kabul eder. Barış, hukuk ve demokrasi için mücadelemiz bu antidemokratik adımlara karşı sürmeye devam edecek. Kardeşliğe olan inancın artmasının yegâne yolu yoldaşlarımızın özgürlüğüdür!” ifadelerini kullandı.
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan da yapılan itiraza tepki gösterdi. X platformunda, “AİHM “derhal tahliye edilmeli” diyor; Adalet Bakanlığı ise hukuksuzluğu sürdürmekte ısrar ediyor. Karar son derece açık: Sevgili Selahattin Demirtaş’ın tahliye edilmesi gerekiyor. Uluslararası hukuk kararlarını tanımamakta ısrar etmek, hukuksuzluğu itiraf etmekten başka bir anlam taşımıyor. Parti olarak yıllardır süren adalet mücadelemiz dün olduğu gibi bugün de sürecek; bu haksız ve hukuksuz durumun peşini bırakmayacağız. Bu ülkenin hep birlikte nefes almaya, barışa, adalete ve vicdana ihtiyacı var" açıklamasını yaptı.
DEM Parti Diyarbakır Milletvekili ve gazeteci Cengiz Çandar ise X platformundaki yazısında İmralı sürecinin de ciddi bir yara aldığını belirtti: “Selahattin Demirtaş hakkındaki AİHM kararının süresinin dolmasına bir gün kala itiraz ile: 1. Kötü niyet ortaya konmuş, 2. Kürt vatandaşların ve Türk kamuoyunun duyguları umursanmamış ve 3. En önemlisi, iç barış konusunda büyük umutlara yol açmış 'süreç' ciddi olarak yaralanmıştır.”
Demirtaş'ın tutukluluğuyla ilgili birçok davadan biri 2 Mart 2020'de AİHM gündemine taşındı. Bir önceki başvuruda olduğu gibi bu başvuruda da Türkiye'nin AİHS'in bazı maddelerini ihlal ettiği, Demirtaş'ın 20 Eylül 2019'da yeniden tutuklanması ve bu tarihten sonra tutukluluğuna temel oluşturan gerekçelerin yetersiz olduğu tezi işlendi.
AİHM, 8 Temmuz 2025'te açıkladığı kararında, Demirtaş'ın Kobani Davası bağlamında tekrar tutuklanmasını "hukuki açıdan sorunlu" buldu.
Delilleri de yetersiz bulan AİHM, iç hukuk makamlarının tutuklamaya alternatif tedbirlerin uygulanma olasılığını göz önünde bulundurmadığına dikkat çekti.
Tutuklama kararının asıl amacının "başvuru sahibinin siyasi faaliyetlerini engellemek" olduğu sonucuna varan AİHM, Demirtaş'ın tutuklanması konusunda AYM'ye yaptığı üç bireysel başvuruya ilişkin karar sürecinin uzunluğunu da ihlal olarak gördü.
AİHM, Türkiye'nin mahkeme masrafları dahil 55 bin 745 Euro tazminat ödemesine karar verdi.
Bu karara itiraz için son gün 8 Ekim'di.


