Denize girdiği için şikayet edilen Ares isimli köpek barınakta ölmüştü: Hayvanların yaşam alanına destursuz giren insanoğlundan daha pisi mi var ki dünyada?
SonTurkHaber.com, T24 kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi paylaşıyor.
BirGün yazarı Gözde Bedeloğlu, İzmir Dikili'de denize girdiği için şikayet edilen ve barınakta kaptığı virüs nedeniyle hayatını kaybeden Ares adlı köpek için bir yazı kaleme aldı. Doğadaki tahribatın çoğundan insanların sorumlu olduğunu vurgulayan Bedeloğlu, "Yok kazlar etrafta çok geziyor, yok köpek denize girip yüzüyor gibi bahanelerle, doğayı kendine hizmetkâr sayıp, beraber yaşamaya yazgılı olduğumuz hayvanların yaşam alanına destursuz giren insanoğlundan daha pisi mi var ki dünyada? Geçen yıl Nepal, dünyanın en yüksek dağı olan Everest ve Himalayalar’daki diğer iki zirveden 11 ton çöp topladığını açıklamıştı. Okyanuslardaki plastik kirliliği de her yıl katlanıyor. Bu plastikleri denize giren Ares değil, onu şikâyet edenler kullanıyor" ifadelerini kullandı.
İzmir’de denize girdiği şikayet edilen, daha sonra ise belediye görevlileri tarafından alınarak barınağa götürülen “Ares” isimli köpek, barınakta kaptığı "kanlı ishal" hastalığı nedeniyle can verdi.
Bedeloğlu'nun şöyle:
"Bu hafta yaşanan iki örnekte gördük ki, kıyılar istenildiğinde hayvanlara kapatılabiliyor, su kenarında serbestçe dolaşıp denize girmeleri engellenebiliyor. Kendini doğanın tek sahibi sayan insanların bir şikâyetiyle hem de…
Biliyorsunuz, AKP hükümetinin önemli hizmetlerinden biri de 2015 yılında kurulan CİMER yani Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi. Yurttaşlar talep, ihbar ve şikâyetlerini telefon ya da internet üzerinden doğrudan cumhurbaşkanlığına iletebiliyor.
Balıkesir Erdek’te biri ya da birileri, kamp alanında yaşayan otuza yakın kazın çevrede dolaşıp denize girmesinden rahatsız olup CİMER’e bildirmiş. CİMER de, “Sayın yurttaş bunlar adı üzerinde kaz, denizde yüzmek ve hatta Allah sizi inandırsın ara ara su altına dalmak üzere tasarlanmış canlılar, böyle şikâyet mi olur” dememiş ve hayvanların kümese kapatılmasına karar vermiş. Kazların sekizi, stres ve sıcak nedeniyle ölmüş.
Diğer ‘olmaz bu kadar’ dedirten haber İzmir Dikili’den. Satın alınan ancak heves kaçınca sokağa bırakılan binlerce köpekten biri olan Ares, denize giriyor diye belediyeye şikâyet edilmiş. Belediye de kimseye bir zararı dokunmayan, tek derdi yaz sıcağında biraz serinlemek olan köpeği barınağa kapatmış. Ares de, orada kaptığı virüs nedeniyle ölmüş.
Geçen yıl, bütün itirazlara rağmen, sokak hayvanlarının toplatılmasına ilişkin yasa değişikliği TBMM’de kabul edilmişti. Düzenlemenin iptali için CHP, Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu fakat AYM yasanın iptal başvurusunu reddetti. Eğer, örneklerine şahit olduğumuz gibi topluca zehirlenmezlerse, tıpkı Ares gibi hapsedildikleri pis ve bakımsız barınaklarda ölüme terk ediliyorlar. Bunun yanında cins hayvanların üretimi ve satışına dair hiçbir engel yok.
Yok kazlar etrafta çok geziyor, yok köpek denize girip yüzüyor gibi bahanelerle, doğayı kendine hizmetkâr sayıp, beraber yaşamaya yazgılı olduğumuz hayvanların yaşam alanına destursuz giren insanoğlundan daha pisi mi var ki dünyada? Geçen yıl Nepal, dünyanın en yüksek dağı olan Everest ve Himalayalar’daki diğer iki zirveden 11 ton çöp topladığını açıklamıştı. Okyanuslardaki plastik kirliliği de her yıl katlanıyor. Bu plastikleri denize giren Ares değil, onu şikâyet edenler kullanıyor.
Ve yine, ‘çok geziyorlar’ diye belediyeye bildirilen kazların üzerinde ne tişört var ne pantolon. Tekstil sektörü, su ve karbon ayak izi en fazla olan sektörlerin başında geliyor. Bir adet pamuklu tişört üretebilmek için 2 bin 700 litre, 1 kot pantolon için 8 bin litre su harcanıyor. Üretimin ve tüketimin hızlı olduğu tekstil sektörü atık fazlalığıyla çevreye zarar veriyor ve maalesef sadece küçük bir oranı geri dönüştürülüyor. Kazların tüylerini yolarak kendine mont yapan insanoğlu can alıp gezegeni yaşanmaz hale getirmekten çekinmiyor ama CİMER’i arayıp bu kazlar gezmesin, yüzmesin diye şikâyet etmesini biliyor.
Ares’in denize girmesinden iğrenip ölümüne sebep olan insanlar duymuş mu ki, Everest insan dışkısı yüzünden kokmaya başlamış!? Nepalli yetkililer, dağcılarla ilgili bu konuda ek önlemler almak zorunda kalmış. İşin özeti, insandan daha pis, daha vahşi, gezegene daha zararlı bir canlı yok elbette."


